CHP, Can Atalay için bir kez daha başvurdu: 'Açık bir devlet krizi görüyoruz'

CHP milletvekilliği düşürülen Can Atalay için Meclis'i 10 Eylül'de toplanmak üzere olağanüstü toplantıya çağırdı. CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, "Umuyorum ki Meclis Başkanı, 10 Eylül'de Meclis'i toplayacaktır" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesinin Can Atalay'a ilişkin kararını vurgulayarak TBMM Genel Kurulunu 10 Eylül'de ikinci kez olağanüstü toplantıya çağırdıklarını söyledi.

CHP'li Murat Emir, TBMM Başkanlığı'na sundukları başvurunun ardından basın toplantısı düzenledi.

Emir, Can Atalay'ın milletvekili olduğunu söyleyerek, "AYM kararından söylüyorum; defakto bir biçimde, fiilen cezaevinde tutulduğu için milletvekilliği görevini yapamamaktadır. Meclis'in bir üyesi, 600 milletvekillinden bir vekili ve herkes kadar bu milletin oylarıyla seçilen bir milletvekili fiilen cezaevinde tutulmaktadır. Cezaevinde tutulmasının altında herhangi bir hukuki dayanak söz konusu değildir. Şu halde biz, TBMM Genel Kurulu'nda bir karar okutularak Can Atalay'ın milletvekilliği düşürüldüğüne göre AYM kararının da Genel Kurula sunulmasını ve aynı işlemin tekraren yapılması, Can Atalay'ın yeniden milletvekili olduğunun tespit edilmesini, özlük hakları ile ilgili işlemlerin ivedilikle tamamlanmasını talep ediyoruz" dedi.

''TBMM SESSİZ KALAMAZ''

Emir, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başta olmak üzere tüm milletvekillerinin, Can Atalay'ın cezaevinde kalmasına seyirci kalamayacağını ifade etti ve şunları aktardı:

"Genel Kurulu, İç Tüzük 7'nci madde uyarınca 10 Eylül gününde olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bu olağanüstü toplantı talebimizi Meclis Başkanlığımıza ilettik. Sayın Meclis Başkanımızdan randevu da talep ettik ve kendisinin de uygun göreceği bir zamanda görüşmeyi arzu ediyoruz. Özellikle burada açık bir devlet krizi olduğunu görüyoruz. İlk başta hukuki bir tartışma gibiydi, Yargıtay ve yerel mahkeme, AYM kararlarına uymuyordu; ama bu anayasa krizine dönüştü. Şu anda maalesef bir devlet krizine dönüşmüş durumdadır. Anayasa'nın bağlayıcılığı orta yerde durduğunu göre ve AYM kararları, yasama, yürütme ve yargıyı bağladığına göre bir yargı kurumu olan Yargıtay, 'Ben Anayasa Mahkemesi'ni tanımıyorum' diyemez. Yargıtay, anayasal düzene meydan okurken TBMM ve Başkanı buna seyirci kalamaz, kayıtsız kalamaz. Dolayısıyla bu yargı krizinin de mutlaka görüşülmesi gerekiyor. Bu toplantı talebimizde ayrıca Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulmasını ve bu hukuk krizinin, devlet ve anayasa krizinin nedenlerinin ve sonuçlarının araştırılması ve çözümü için gerekli adımların atılması için araştırma önergesi sunuyoruz" diye konuştu.

Sonraki Haber