CHP'li Sezgin Tanrıkulu: Türkiye'de işkence sistematik halde artıyor

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, uluslararası sözleşmelerde, anayasada ve kanunlarda suç olarak nitelendirilen işkencenin Türkiye ve dünyada artarak sistematik bir hale geldiğini öne sürdü. 

Türkiye İnsan Hakları Vakfının 30. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla vakfın kurucularından Tanrıkulu ve HDP Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, Meclis'te ortak basın toplantısı düzenledi.

Vakfın 30 yıl önce işkence mağdurlarına fiziksel ve ruhsal tedavi hizmeti sunmak için kurulduğunu söyleyen Tanrıkulu, geçen süre içerisinde işkencenin azalmadığını ileri sürdü. Tanrıkulu, 26 Haziran'ın Birleşmiş Milletler (BM) İşkence Mağdurlarıyla Dayanışma günü olduğunu hatırlatarak "İşkence, BM sözleşmelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, anayasamıza ve yasalarımıza göre mutlak bir biçimde yasak ve suçtur. Buna rağmen işkence, ülkemizde ve dünyada azalma değil sistematik biçimde artış göstermektedir. Terörle mücadele, milli güvenlik ve kamu düzeni gibi gerekçelerle meşru gösterilmeye çalışılmaktadır. İşkence Türkiye'de görünür halde herkese karşı yapılıyor. İşkence yapanlar bunun görülmesini istiyor ki toplumu sindirebilsinler." 

İpekyüz de açıklamasında işkencenin aleni hale gelerek arttığını belirterek, hükümetin "İşkenceye sıfır tolerans" açıklamalarını eleştirdi.

İşkenceyle bir "korku imparatorluğu yaratıldığını ve uygulayanların ödüllendirildiğini" öne süren İpekyüz, "İşkenceyi uygulayanlar ödüllendirilmekte, yapılan suç duyurularına rağmen emniyet amiri, emniyet müdürü yapılarak terfi edilmekte ve işkence özendirilmektedir." görüşünü dile getirdi. 

Yarın Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği gibi kuruluşların işkence ve kötü muameleye ilişkin veriler açıklayacağını söyleyen İpekyüz, "İşkence öyle bir hale geldi ki son 2 yıldır insanlar kaçırılıyor ve 8-10 ay sonra gözaltında oldukları öğreniliyor. Cezaevlerinde girişte ve beslenmede hakları ihlal ediliyor. Baro başkanlarına baskı uygulama dışında, beslenme ihtiyaçlarının önlenmesi bile başlı başına bir işkencedir. İşkence sadece dayak değildir." dedi. 

Tanrıkulu ve İpekyüz, İçişleri Komisyonu'nda görüşülen Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi'ne muhalefet ettiklerini, Genel Kurul'da da kanunun çıkmaması için mücadele edeceklerini ifade etti.

Sonraki Haber