Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda

Cumhurbaşkanı Erdoğan Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın kitabından uyarlanan tiyatro oyunu için "Ana muhalefetin başı ve heyeti, yanında yine o parti ile birlikte bir teröristin yazmış olduğu kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı'nda konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Yetkiyi doğrudan milletten alan bir hükümet olarak, yaptıklarımızın hesabını milletimize vermek en başta gelen görevimizdir.

Türkiye'nin 2023 yürüyüşü, pek çok kesimi rahatsız etmiştir. Ülkemize yönelik saldırılar, bu süreçte eşi benzeri görülmemiş şekilde arttı.

2019'u yeniden yükseliş yılına dönüştürdük

Sokaklarımızı kaosa teslim etmedik. Terör örgütlerine boyun eğmedik. Meydanı darbecilere bırakmadık. Ülkemizin güney sınırları boyunca kuşatılmasına rıza göstermedik. Ekonomik tetikçilere de teslim olmadık.

Türkiye için yazılan senaryolarda 2019 'teslim oluş yılı' öngörülmüştü. Şükürler olsun ki 2019'u yeniden yükseliş yılına dönüştürdük.

Dört gözle Türkiye'nin tökezlemesini ve yere kapaklanmasını bekleyenleri hüsrana uğratmayı sürdüreceğiz.

Bu büyük milletin, şartlar ne olursa olsun istiklali ve istikbali için destan yazmaya devam edeceğini içeride ve dışarıda herkese göstereceğimiz bir yıla giriyoruz.

Üretimi, ihracatı, istihdamı güçlendirerek, Akdeniz başta olmak üzere uluslararası alandaki haklarımıza sahip çıkarak yeni şahlanış döneminin kapılarını açıyoruz.

2019 yılı icraat programlarında yer alan bin 451 eylemin bin 161’ini tamamladığımızı görüyoruz.

11'inci Kalkınma Planımız, 2019-2023 dönemini kapsayan orta vadeli yol haritamızdır. 'Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye' şiarıyla hazırladığımız bu planı, yıllık programlar ve çeyrek dönemlik izlemeler vasıtasıyla adım adım uygulayacağız.

Bu yılın ilk yarısında 13 bin 750 yatak kapasiteli 21 adet yurdu daha hizmete açıyoruz.

İlkokul, ortaokul ve lise düzeyinde, bu yılın ilk 6 ayında 2 bin ve izleyen dönemde 10 bin adet daha 'Beceri Atölyesi' kurmayı planlıyoruz.

Mesleki eğitim-öğretim merkezlerini güçlendiriyoruz. Bu okullarda çıraklık, kalfalık ve ustalık eğitim-öğretimi alan gençlerimizin, fark derslerini yine aynı yerlerde vererek lise diplomasına sahip olabilmelerinin önünü açıyoruz.

Yerli ilaç üretimi

Hastanelerimizin toplam yatak sayısını 240 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkarttık. Doktor sayımızı 92 binden 161 bine yükselttik.

Bu yıl Konya Karatay, İstanbul İkitelli, Tekirdağ, Kocaeli ve İzmir Bayraklı Şehir Hastanelerinin açılışlarını yapacağız.

Sağlık turizmi yoluyla ülkemize gelen hasta sayısı 2019 Kasım sonu itibarıyla yıllık 470 bine ulaştı. Bu sayıyı önce 750 bine, ardından 1,5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz.

Dumansız hava sahası uygulamasında mevzuattaki boşlukları ortadan kaldırarak daha etkin bir mücadele yürüteceğiz.

Yerli ilaç üretimi ve yerli plazmadan kan ürünleri üretimi, 2020'de de gündemimizin ilk sıralarında olacak.

"Pek çok eylem engellendi"

Kamu vicdanını rahatsız etmeyecek, suçluların cezalarını çektiği, ceza adaleti sisteminin amacına uygun, ölçülü ve adaletli bir infaz rejimi üzerinde çalışıyoruz.

İnfaz düzenlemesini de içeren ikinci yargı paketinin hazırlıklarını tamamladık, birkaç hafta içinde Meclis gündemine getiriyoruz.

(Arabuluculuk benzeri idari sulh sistemi) Bu konudaki hazırlıkları 2019’da tamamladık, inşallah yakında konu Meclis gündemine gelecektir.

Geçtiğimiz yıl PKK'ya karşı gerçekleştirilen operasyonlarda 1250 terörist etkisiz hale getirilerek pek çok eylem engellendi.

Diyarbakır annelerinin kararlı duruşu örgüt içindeki çözülmeyi artırdı. Fakat entresan olan bir şey var.

Diyarbakır anneleri, malum siyasi partinin önünde aylardır dururken, o dağa kaçırılan evlatlarının resimleri ile orada o dik duruşlarını sürdürürken, bir de bakıyorsunuz ki ana muhalefetin başı ve heyeti, yanında yine o parti ile birlikte bir teröristin yazmış olduğu kitabın sahnelendiği tiyatroda tiyatro izliyorlar.

Ülkemizin nereden nereye kimler vasıtasıyla nasıl geldiğini göstermesi bakımından bu çok entresandır. İnanıyorum ki benim aziz milletim vakti geldiğinde bunlara da gereken dersi verecektir.

Kanal İstanbul Projesi

Kanal İstanbul projesini de çok yakında başlatıyoruz. Yarım asır önce Boğaziçi Köprüsü İstanbul'un başına gelen en büyük felakettir diyenler şimdi aynı kampanyayı yürütüyor. Kanal İstanbul'a karşı çıkanların projenin ne olduğu konusunda en küçük fikirleri yok. İstanbul Boğazı yılda ortalama 45 bin geminin geçtiği üzerindeki yük ve insan trafiği baskısının sürekli arttığı bir yer haline dönüştü. Boğazdaki deniz trafiğini engellemek hukuki, ekonomik ve sosyal olarak mümkün değildir. Tek çare, alternatif bir su yolu inşa etmektir. Bu yeni çıkmış bir proje değildir. Projenin jeoloji, jeo teknik araştırmalarının hepsi yapıldı. Dalga, deprem analizleri, çevresel etki süreçlerini bu süreç içerisinde tamamladık. Bunlar Marmaray için de aynı kampanyaları yaptılar. Kanal İstanbul projesinin finansmanı ve inşasında herhangi bir sorun yaşanmayacaktır.

Sonraki Haber