Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a sert tepki: Provokasyondur, hadsizliktir, edepsizliktir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Camiler ve Din Görevlileri Haftası Programı'nda önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

- Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle siz kıymetli hocalarımızı misafir etmekten memnuniyet duyuyorum.

- Sizlerin aracılığıyla yurt içinde ve dışında görev yapan bütün diyanet mensuplarımıza selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum.

- Tüm imamlarımızın, müezzinlerimizin, hocalarımızın, müftülerimizin haftasını gönülden tebrik ediyorum.

- Sınırlarımızın hemen dibinde yuvalanan DEAŞ belasının en az hasarla atlatılmasında da Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevi önemli olmuştur.

- Diyanet İşleri Başkanlığı personellerimiz, koronavirüs ile mücadele sürecinde de etkili bir mücadele gerçekleştirdi.

- İmamlarımız ve müezzinlerimiz karşılık beklemeden vatandaşımızın yardımına koştu.

- Devlet, millet bütünleşmesinin yaşandığı o dönemi diğer ülkelere nazaran daha hafif atlattık.

- Temizlik, maske ve mesafe kurallarına uymayanlar kul hakkına giriyorlar. Rabbim bizi, salgın musibetinden bir an önce kurtarsın.

- Bizim inancımızda dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekersek, yarın ahirette onu biçeriz.

- Bu hayatın albenesini kaptırıp nefsine yenik düşen kişi bu dünyasını da, ahiretini de kaybeder. Müminin görevi yoklukta sabretmek, varlıkta şımarmamaktır.

- 86 yıllık uzun bir hasretin ardından Ayasofya'yı aslına döndürmenin mutluluğunu yaşadık. Ayasofya'yı Cuma günü dualar, gözyaşları ile yeniden açtık.

- Ayasofya'nın ibadete açılması, 86 yıllık mücadelenin en tatlı meyvesidir. Ayasofya kararıyla Türkiye, iradesini vurulan bir prangadan kurtulmuştur.

- İslam düşmanlığı zehirli bir sarmaşık gibi yayılıyor. Müslüman kadınlar sözlü ve fiili tacize maruz kalıyor, Müslüman işverenlerin işyerleri zarar görüyor.

- DEAŞ benzeri bir fanatizmin Avrupa toplumlarını günbegün zehirlediğini görüyoruz. İsviçre'de Kur'an yakılması, Norveç'te yırtılması... Bunlar kutsallarımıza saldırılardan yalnızca birkaç tanesidir.

- Batı dünyası kanser hücresi gibi büyüyen bu tehdit ile yüzleşme cesareti gösterememesidir. Müslümanlara yönelik saldırılar fikir özgürlüğü gibi gösteriliyor. Bu en tehlikelisi...

- Irkçılık ve İslam düşmanlığı ile yüzleşmek yerine kaçanlar en büyük kötülüğü kendi toplumlarına yapıyorlar. İleride bunlar daha kötü şekilde karşılarına çıkacaktır.

- Müslümanlara saldırmak Avrupalı siyasetçilerin başarısızlıklarını perdelemek için kullandıkları en önemli araçlardan biri haline gelmiştir. Bu ucuz politikaya kimi başbakan ve cumhurbaşkanları da tevessül ediyor. İslam'ı hedef göstererek kifayetsizliklerini örtmeye çalışıyor. Son isim Macron olmuştur. "İslam krizde" açıklaması saygısızlıktan öte açık bir provokasyondur. İslam'ın yapılandırılmasından bahsetmesi ise, hadsizliktir, edepsizliktir.

- (Macron) Kendisinden artık sömürge valisi gibi davranmak yerine, sorumlu bir devlet adamı gibi hareket etmesini bekliyoruz.

Sonraki Haber