Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Gazi'nin tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolundan giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen anma etkinliğinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen törende gündeme dair açıklamalarda bulunuyor. İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar;
İlk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle yad ediyoruz.
Millet vatan ve medeniyet merkezli bu tarihi mücadele elbette kolay olmadı.
Yıllarca bu ülkeyi siyasi-ekonomik bir avuç elit eliyle adeta babalarının malı gibi kullanmaya alışmış olanlar her yolu ve yöntemi deneyerek üzerimize geldiler.
Kendilerine içeride imtiyazlarını kaybetmenin vermiş olduğu kin ve nefret dolu mankurtlar bulmakta da zorlanmadılar.
Gazi'nin tavsiyesine uygun şekilde ilim ve akıl yolundan giderek hatırasını yaşatmak yerine onu dogmalaştırmak suretiyle mirasının içini boşaltmaya çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz.
Eskiden hep olageldiği gibi ülkemize çizilen dar sınırların içinde kalsaydık, vesayetin dediğini yapsaydık bu sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık. Ama o zaman milletimizin yüzüne de bakamazdık.
Allah şahittir ki, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, millet bölünmeyecek, vatan parçalanmayacak, ülkemiz büyüyecek, devletimiz güçlenecek derken hep samimiydik.
Milletimize verdiğimiz her sözü yürekten inanarak ifade ettik.
Bugün Türkiye sınırları dışında da güç ve umut kaynağı ise bunu milletimizle verdiğimiz mücadeleye borçluyuz.
Temel göstergelere baktığımızda nasıl mesafe kattettiğimizi daha iyi anlıyoruz.
Ülkemizdeki toplam yabancı sermaye yatırımları 223 milyar dolara ulaştı.
Enerji üretimimizdeki yerlilik oranı yüzde 62'yi geçmiştir.
Bölgesel ve küresel her meselede sözü dinlenen, tarafı ağırlık kazanan bir ülke konumuna yükseldik.
Sıkıntılarımız elbette var. Hiçbiri üstesinden gelinmeyecek hususlar değil.
Uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarının notlarının objektif kriterlere göre verildiğini söyleyecek kimse çıkamaz.
Batı basınında ülkemize yönelik eleştirilerin gerçek ve samimi temellere dayandığını söyleyecek kimse çıkamaz.
Doğu Akdeniz'de somut örneğini gördüğümüz üzere, Türkiye'ye karşı haksız hukuksuz, adaletsiz girişimlerde bulunanların kayıtsız şartsız desteklenmesinin gerekçesini söyleyecek kimse çıkamaz.
Böyle bir iklimde ekonomide yaşadıklarımızın kendi mecrasının ürünü olduğunu kim iddia edebilir?
Dünyada zaten yaşanmakta olan genel ekonomik sıkıntılar�koronavirüs salgını nedeniyle daha da ağırlaşırken, Türkiye en az kayıpla süreci yönetmeyi başarmıştır.
Buna rağmen ısrarla ekonomimizi kötüleyenlerin gayesinin bağcıyı övmek olduğunu anlamak için öyle çok daha derin teknik analizlere gerek yoktur.
Gazi Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in en büyük hizmetlerinden biri tüm baskılara, tehditlere rağmen kapitülasyonları kaldırmak olmuştur.
2013 mayısında tuttuk IMF'e olan borcumuzu sıfırladık ve artık IMF ile borç noktasında en ufak bir ilişkimiz kalmadı.
O gün kapitülasyon bu defa IMF
Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon prangası ile modern kapitülasyonlara mahkum etmek isteyenlere şimdi de tarihi bir mücadele veriyoruz.