Darbeci misin ham çökelek Atilla Taş efendi?

Atilla Taş bir mesaj paylaşarak; “90’ları doya doya yaşamış biri olarak bazen soruyorlar; “90’lar neden güzel ve mutlu yıllardı?” Diye, Cevabı çok basit. Çünkü o zamanlar AKP yoktu.” demiş.

Uzaylı ham çökelek Atilla Efendi, evet 90’larda Ak Parti yoktu; peki ne vardı?

Aklıma ilk gelen 90’lar!

Turgut Özal'ın zehirlenerek öldürülmesi.. Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağının düşürülmesi.. Silahsız gönderilen 33 erin Elazığ-Bingöl karayolunda şehit edilmesi.. Madımak ve Başbağlar komploları.. Yakılan oteller... Basılan köylerde öldürülen bebekler... Alevi-Sünni kışkırtması... Faili meçhuller.. Karakol basan terör örgütleri... Asit kuyuları iddiaları... Refah Partisi’nin kapatılması.. MGK’da Türkiye’nin bir numaralı sorununun “irtica/gericilik” olarak gösterilerek mütedeyyin kesimlerin hedef alınması.. Hükümete post modern darbe... Beşi hariç hepsinin başını açtırmakla övünen rektörler... İkna odaları... Sağlık karnesinde başörtülü fotoğrafı var diye GATA’ya alınmayan ve beklerken ölen Medine Nine... Okul birincisi olduğu halde ağzı zorla kapatılarak kürsüden indirilen genç kızlar... Asker oğlunun yemin törenini tel örgü ardından izleyen anneler... Binlerce kadının fakültelerde eğitiminin engellenmesi, hatta kayıt oldukları okullara başlarını açmadıkları için alınmamaları... Andıçlar... Fişlemeler... Öldürülen mühendisler... Gökyüzümüzde İsrail malı insansız hava araçları olan HERON’lar... İçi boşaltılan bankalar... İlkokul öğrencilerine dağıtılan Amerika üretimi süt tozları... Kapanan fabrikalar... SSK’da ilaç kuyrukları... SSK Hastanelerinin rezalet ve kir pas içindeki durumları... Bankada emekli aylığı sırası beklerken kalp krizi geçirip ölenler... Asfaltsız varoşlar... Okullardaki ders kitaplarının parayla satılması ve okul açıldıktan haftalar sonra alınabilen kitaplar... Anayasa kitapçığı fırlatarak krize yol açan Başbakan ve Cumhurbaşkanı ikilisinin ülkenin içinden geçmesi... 10 yılda 12 farklı hükümet kurularak ülkenin istikrarsızlaşması...

Süpermiş Atilla, Ak Parti’nin olmadığı 90’lar çok zevkliymiş; ama sadece “malum kesimler” için!

Peki sen hangisinden zevk alıp böyle mutlu oldun?

“MESELE KREŞ DEĞİL, CHP'DEKİ KAVGA, HÂLÂ ANLAMADIN MI?”

Ekrem İmamoğlu'nun sertleşmesinin 3 sebebi:

1)DEM Parti'nin teröre mesafe koyma ve açılım arayışları

2)Mansur Yavaş'ın iddiasından vazgeçmemesi ve bazı anketlerde Yavaş'ın muhalefet adayı olarak onu geçmesi

3)CHP delegeleri dışında denklem kuramaması, Özel'in giderek Özgür'leşmesi..

Büyü bozuldu...

Gündemden düşmek istemeyen ve parti içi rakiplerinin önüne geçmek isteyen İBB Başkanı “hükümetle kavga edebileceği” tüm alanları zorluyor. Böylece CHP içindeki kavgayı, hükümetle kavga ederek örtüyor.

Yoksa hiç kimse, “Kreşleri kapatın” demedi. Kreşlerde kafanıza göre “anaokulu eğitimi vermeyin” dedi.

Kime dedi?

Türkiye’deki 81 il ve 1400’den fazla ilçe belediyesine aynı anda yazı gönderdi.

Kimse itiraz etmezken İstanbul’da Ekrem Bey “bağırmaya” başladı.

Amaç zaten bulduğu her fırsatı eğip bükerek polemik oluşturmak!

Ekibi de halka hizmet için değil adeta Ekrem Bey’e tartışma malzemesi bulmak için çırpınıyor.

“Sıkıysa kreşleri kapatın” demenin anlamı yok; çünkü kapanmayacak.

Ekrem Bey ve şürekası keşke söz verdikleri gibi 964 mahallede kreş açsalardı. Sadece 81 yerde açmışlar, sözlerinin yüzde 10’unu bile 6 yılda becerememişler.

Mansur Yavaş da 1425 mahallenin hepsinde kreş açma sözü vermiş, ama 6 yılda sadece 25 mahallede kreş açmış.

Hem sözlerini tutmuyorlar hem de “en iyi biz yaptık” diye algı yönetimi yapıyorlar.

Halk günü gelince anlar, geç de olsa anlar!

İsterim ki belediyeler söz verdikleri gibi tüm mahallelere kreş açsın, vatandaşa hizmet etsin.

Lakin amaç “algı ve reklam” olunca her türlü girişimi polemik haline getiriyorlar.

“NEDEN SADECE CHP İTİRAZ EDİYOR?”

Belediyelerin borçları nedeniyle, belediyeye aktarılan paydan kesinti yapılacak.

Ak Parti ve MHP Belediyeleri buna doğal olarak itiraz etmezken CHP Belediyeleri telaşla bağırıyorlar.

Neden?

İşçinin SGK borcunu ödemek yerine konserlere milyonlar veremeyecekleri için mi?

“ERDOĞAN İMZALAMIYOR “

Ekrem İmamoğlu sanki yüzlerce proje yapmış gibi; "Erdoğan imzalamıyor" demeye devam ediyor.

Diyelim ki Erdoğan birini imzalamıyor. Haydi 10’unu imzalamasın!

İstanbul'a hizmet için kimin imzasını bekliyorsunuz?

Algı ve kavgadan başka hangi hizmeti yaptınız ki şimdi imza bekliyorsunuz?

İstanbul’a mühür vuramadınız, yine dönüp dolaşıp Erdoğan’ın imzasından medet umuyorsunuz.

“KREŞ SIRALAMASI”

CHP: Kreşler anaokulu eğitimi veremez

ANAYASA MAHKEMESİ: Tamam, onaylıyoruz

MEB: Tamam, uyguluyoruz

ÇEVRE BAKANLIĞI: Tamam, duyuruyoruz

*Buraya kadar her şey yasal; ama bakın onlar ne yapıyor...

CHP: Kreşler kapatılıyor! (YALAN VE ALGI)

“ANKARA’DA DOĞU ROMA’NIN DİRİLİŞİ”

Ankara Büyükşehir de tıpkı İBB gibi!

Başkent'te trafik çile..

Kar yağar çile..

Ama Mansur Yavaş ve ekibi, "ROMA ANTİK DÖNEMİ" eserlerini ayağa kaldırmakla meşguller..

Alt geçit yapın; yok!

ASKİ sistemini geliştirip genişletin; yok!

Roma Bizans, derhal!

İşi gücü bırakmışlar, Ankara’da “Roma antik dönemi eserlerini ayağa kaldırmaya” hep beraber seferber olmuşlar.

SON SÖZ: Eski çamlar bardak oldu. Eskiden solcular “Çav Bella” diye bağırırdı, şimdi hepsi “Çav Villa” diye bağırıyor. Ağaç kesip villa yapan kendileriyse sorun yok, vur patlasın çal oynasın. Esra Elönü kardeşime selam olsun.. Yücel Arzen de TBMM’de marşı patlattı: “İşte bir sabah… uyandığımda, Çav Villa… ÇAL Villa… Çav Villa ÇAL… ÇAL.. Villaları dikmiş, 80 ağaç kesmiş, Bodrum’u tarumar etmiş…”