Prof. Dr. Kutoğlu: Bunlar daha büyük depremlerin ayak sesleri
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Geometrik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, "Yer kabuğunu oluşturan dinamik süreçler hızlanmış durumda. Bunlar daha büyük depremlerin ayak sesleri" dedi
Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Mühendislik Fakültesi Geometrik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, 'Akdeniz'de deniz taban basıncı değişimi' adlı bilimsel çalışmasıyla 2018'den itibaren yer kabuğundaki değişimlerin artan depremlerle orantılı olduğunu gözlemlediklerini ifade etti. Kutoğlu, "Yer kabuğunu oluşturan dinamik süreçler hızlanmış durumda. Bunlar daha büyük depremlerin ayak sesleri" dedi
2020 yıllarının başında Türkiye'de iki yıl içinde 5 şiddetinden büyük depremleri beklediklerini açıklayan Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, 'Akdenizde deniz taban basıncı değişimi' adlı çalışmasını anlattı. Yaptığı bilimsel çalışmada deniz tabanındaki basınç değişimlerinin meydana gelen depremlerle orantılı değiştiğini anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, "2018'den itibaren bu depremlerin artacağını ifade ettim çünkü bilimsel araştırmalar şunu gösteriyor ki dünya dinamik bir yapıya sahip. Burada yer kabuğu hareketlerini de aktife eden kuvvetler var" dedi.
"Henüz enerjisini boşaltmamış alanlarda deprem olması mümkün"
Dünya'nın dönem hızı, bu yer tabanının uygulamış olduğu basıncın 2018'den bu yana yükseldiğini ve bunu son iki yıldır yaşanan depremlerin artmasıyla orantılı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, şöyle konuştu:
"Elazığ depreminden sonra da açıklama yapmıştım. O zaman 1999'dan depreminden bu yana Marmara depremini öngördük. Marmara denizinde bir deprem bekleniyor. Bu depremlerde onun yaklaştığının göstergesi. Ege denizinde de deprem olabileceğini söylemiştim. Bu dünyanın dönem hızı ve bu yer tabanını uygulamış olduğu basınç 2018'den bu yana yükselmiş durumda. Dolayısıyla sismik boşluk adını verdiğimiz gerginliklerin olduğu henüz enerjisini boşaltamamış alanlarda deprem olması mümkün. Ama hangisi daha önce olur, hangisi daha önce enerjisini boşaltır bunu doğru bir tespitle söylememiz mümkün değil. Yer kabuğunu saniye saniye gözlemlemeniz mümkün değil. 20 yıldır Marmara depremini beklerken Van, Denizli, Elazığ şimdi de İzmir kıyılarında böyle deprem yaşadık."
"Yer kabuğunu olulşturan dinamik süreçler hızlandı'
Türkiye'nin her tarafının faylarla dolu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, 2018'deki 6.6 Denizli depremiyle başlayan süreçle ülkeyi büyük depremlerin dolaştığını ifade etti. Yer kabuğundaki dinamik güçlerin yükselme eğilimin devam ettiğini ve bunun da kendisini gelecek yılda 5 şiddetinden büyük deprem beklentisi içine soktuğunu anlatan Prof. Dr. Kutoğlu, "Bütün yer kabuğunu oluşturan dinamik süreçler hızlanmış durumda. Bunun hızlanması demek 5'den büyük depremlerin daha çok yaşanacağını göstergesi. Baktığımızda da öyle olduğunu görüyoruz. Uzun süredir 6'dan büyük deprem yaşamıyorduk. Son iki yılda Denizli, Elazığ'da son olarak burada. Bir de Marmara bölgesinde 5'den büyük deprem olmuyordu. Geçtiğimiz sene bir iki tane büyük deprem yaşadık orada. Bunlar daha büyük depremlerin ayak sesleri. Marmara içinde süre zaten doldu da giderek yaklaştığını söylüyor" dedi.
'Güney Marmara da riskli bölge'
Prof. Dr. Kutoğlu, Güney Marmara'da deprem riskinin çok fazla olduğunu söyledi. Bu bölgede de büyük bir deprem olması durumunda yıkıcı sonuçlarının olacağını ifade eden Prof. Dr. Kutoğlu, "Gemlik denizin içine girip Mudanya, Balıkesir ve Erdek önlerinden geçen ciddi bir kol var. Elazığ'da olduğu gibi Marmara kuzeyinde beklerken güney kodda olursa ne olacak? Orada da sorunlu yapılarımız var. Çok ciddi deprem yönetmeliğine göre yapılmamışım binalarımız var. Çok daha yıkıcı sonuçlarla karşılaşabiliriz. Bir kez daha uyarıyoruz. Ümit ediyoruz ki uyarılarımız dikkate alınır. Onun için dikkatimizi sadece Marmara bölgesine değil dikkatimizi Güney Marmara'ya da vermemiz gerekiyor. Orası da çok sıkıntılı durumda. Orada da tedbirler alınması lazım. Aksi takdire can kaybını da geçtik ekonomiyi de düşünüyorsak Türkiye çok ciddi ekonomik kayıplara da uğrar. Çok büyük fabrikaların, tesislerin olduğu yerler söz konusu. Bizim acilen tedbirleri lamamız lazım. Şu anda dünyayı etkisi altına alan dinamik yapılar maksimum seviyelerdeler. Bu birkaç senede devam edecek" diye konuştu.