“Değişimin Başlangıcı: 22 Eylül’de Kadersel Kapılar Açılıyor!”
22 Eylül 2024’te Ay ile Güney Ay Düğümü arasındaki üçgen açı, kaderimizin yönünü belirleyecek önemli bir gökyüzü olayı olarak karşımıza çıkıyor. Üçgen açı, olayları büyüten, geliştiren ve adeta meyve veren bir enerji taşır. Bu açı, hayatımızda bizi bir dönüm noktasına getirebilir. Ay, halkın ve toplumun dikkatini nereye odaklayacağını belirlerken, Güney Ay Düğümü, kök inançlarımızı, geçmişten getirdiğimiz dersleri ve zorunluluklarımızı hatırlatır. Bir nevi, kadim bilgilerle günümüz arasında köprü kurar.
Bu dönem hem kişisel hem de toplumsal anlamda derin yüzleşmeler ve karar anlarını beraberinde getirebilir. İç dünyamızda köklü bir değişim başlatmak, hayatımızda neleri bırakıp neleri sürdürmek istediğimizi netleştirmek için mükemmel bir zaman. Özellikle, uzun süredir düşündüğünüz ama bir türlü adım atamadığınız konular için “tamam mı, devam mı?” demenizin vakti geldi.
Toplumsal açıdan baktığımızda, halkın dikkati refah, kamu hizmetleri, sağlık ve beslenme gibi konulara yönelebilir. Özellikle kadınlar, çocuklar ve sosyal hizmetlerle ilgili alanlarda önemli gelişmeler yaşanabilir. Güney Ay Düğümü ise, bu alanlarda geçmişten gelen sorunların gün yüzüne çıkabileceğini ve bu konularda radikal adımlar atılabileceğini gösteriyor. Zorunlu değişimler, beklenmedik olaylar veya toplumun derinden etkileneceği gelişmeler bu dönemde yaşanabilir.
Kişisel olarak, bu enerjiyle hayatımızda fazla yük haline gelen, bizi geriye çeken ne varsa bırakmak için harika bir zaman. Belki de yıllardır sizi yoran bir ilişkiyi sonlandıracak, toksik bir alışkanlıktan kurtulacak ya da uzun zamandır ertelediğiniz bir konuda adım atacaksınız. Bunu bir temizlenme ve arınma süreci olarak görün. Mars’ın Güney Ay Düğümü ile benzeşimi, eylemlerimizin ve alacağımız kararların tamamen kendi irademizle şekilleneceğini, hayatımızın kontrolünü ele alma zamanının geldiğini söylüyor. Zorluklar ve yüzleşmeler olabilir, ama bunlar bizi güçlendirecek ve yeni başlangıçlara hazırlayacak.
Sonuç olarak, 22 Eylül’deki bu kadersel açı hem bireysel hem de toplumsal anlamda bizi önemli bir dönüşümün eşiğine getiriyor. Hayatınızda neyi bırakmanız ve neye sıkı sıkıya sarılmanız gerektiğini yeniden düşünün. Zira bu süreç, sizi daha özgür, daha güçlü ve daha farkında bir hale getirecek. Unutmayın, bazen bir şeylerin son bulması, yeni ve daha iyi bir başlangıç için gereklidir.
“Hayatın getirdiği bu büyük değişimi kucaklayın .Unutmayın, her değişim bir başlangıçtır. Sevgiyle kalın!”