Deniz salyası Marmara Denizini tehdit etmeye başladı

Marmara Denizi'nin dibine çökerek üreme mevsiminde olan balıkların, midye türleri ve mercanları yok eden "deniz salyası" su altı kamerasıyla görüntülendi.

This browser does not support the video element.

Marmara Denizi'nde yaklaşık 2 aydır etkili olan "deniz salyası" olarak adlandırılan "müsilaj" dibe çökmeye başladı. Deniz içinde 30 metreye kadar ulaşan salya, çeşitli türlere yuva olan mercanların ve midye türlerin hayatını tehlikeye atarken, dış döllenmeyle çoğalan ve üreme mevsiminde olan balıkların üremelerine engel oluyor. Salya, balıkçıların ise ağlarına takılarak, ağırlaştırdığı için avlanmaya da engel oluyor. Marmara'nın dibine çökmeye başlayan "deniz salyası" bu altı kamerası ile görüntülendi.

Görüntülerde geçtiğimiz günlerde su üstündeki salyaların yavaş yavaş deniz dibine çöktüğü görülüyor. Salya nedeniyle görüş mesafesi düşerken, mercanların ve kayaların üstünü kaplaması dikkat çekiyor. Salya, deniz içinde bazı yerlerde parçalar halinde yüzerken, bazı noktalarda ise zemini kaplamış durumda.

“30 metrelere kadar etkili olduğu görülüyor"

Deniz dibine çöken salyanın etkilerini Demirören Haber Ajansı'na değerlendiren, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Deniz Biyoloğu Cem Dalyan, “İki aydır Kuzey Ege'de ve Marmara Denizi'nde yoğun bir müsilaj oluşumu görülmekte. Müsilaj genellikle plantonik organizmalar sayesinde denizlerde oluşan bir mukus tabaka. Denizde 20 metrelere kadar etkiliydi, şimdi baktığımız kadarıyla 30 metrelere kadar etkili olduğu görülüyor. Bu müsilaj tabakanın su yüzeyinden dibe doğru çökmesiyle özellikle Marmara Denizi'nin ekosisteminin önemli elemanlarından olan mercan gibi, pina midyesi gibi canlıları negatif etkileyen bir durum oluşuyor. Süzücüler üzerlerine yapışan bu madde nedeniyle beslenemiyorlar, bu ölümlerine dahi yol açıyor. Deniz ekosistemi bir zincir her ekosistemde olduğu gibi. Herhangi bir negatif etki besin zincirindeki bütün gruplara yansıyor. Balıkçılık açısından da kötü bu durum, insanlık için de kötü. Aynı zamanda balıkçılar ağlarını attıkları zaman müsilajla birlikte o kadar ağır hale geliyor ki, bu ağlar çekemiyorlar. Dolayısıyla ağlarını atamıyorlar. Müsilaj şu anda hem balıkçılığa hem de ekosisteme ciddi zarar vermekte" dedi.

"Balığın üreme dönemi, üremelerine bir zararı dokunabilir"

Dalyan, balık yuvaları konusunda ise, “Yuva yapan balık sayısı çok az. Genelde balıklarda dış döllenme olur. Marmara Denizi için özellikle balık yuvalarına zarar veriyor gibi durum söz konusu değil, elbette bir iki tür vardır ama genel balık grubuna böyle bir etkisinin olduğu söylenemez. Şu aralar birçok balığın üreme dönemi, üremelerine bir zararı dokunabilir ancak bu belgelenmiş bir durum değil" şeklinde konuştu.

"Ağırlık yapıyor, ağları patlatıyor"

Balıkçı Necmi Soydoğan, “Ağı salıyorsun, yapışıyor, ağ böyle olduğu gibi durmuyor, daha da kalınlaşıyor. Balığın vurmasını engelliyor, ağı çökertiyor. Bizim ekmeğimize mani oluyor. Ocak ayından beri böyle, çalışamıyoruz" dedi.

Ekrem Erbaş, “Ağların gözlerini kapatıyor, balık vurmasını engelliyor. Olta atıyoruz, oltaya da yapışıyor, onu da engelliyor. Ağırlık yapıyor, ağları patlatıyor" diye konuştu. 

Bir diğer balıkçı olan Süleyman Tarlacı, “Bu deniz salyası ağlarımızı çalışmaz vaziyete getiriyor. Ağlara balık vurmuyor, duvar gibi oluyor ağlar. Ağları çekerken zorlanıyoruz, temizlemesi zaman alıyor. Ağı atıyorsunuz, boş çektiniz, çıkarıyorsunuz bir daha temizliyorsunuz" şeklinde konuştu.