Bakan Hakan Fidan: Irak’tan PKK’yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını bekliyoruz

Irak ziyaretinde basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan "Emperyal güçlerin maşası haline gelmiş olan PKK terör örgütüne karşı Iraklı kardeşlerimizin mücadelesini her seviyede destekliyoruz. Ayrıca kendilerinden dostluk ve kardeşlik gereği PKK'yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını da bekliyoruz." dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, resmi ziyaret kapsamında geldiği Irak’ın başkenti Bağdat’ta Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile yaptığı görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında şu açıklamaları yaptı;
“Değerli basın mensupları bugün burada Bağdat'ta bulunmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Özellikle değerli dostum Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı Sayın Fuad Hüseyin'in misafiri olmaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Kendisinin de konuşmasında ifade ettiği gibi daha önceki görevim esnasında düzenli şekilde sürekli Bağdat ziyaretlerimiz, Irak ziyaretlerimiz oluyordu.

Gerçekten Irak'ta çok değerli dostluklarımız, arkadaşlarımız var. Çok sıkıntılı dönemlerde yıllar içerisinde beraber çalıştık bu arkadaşlarla. Birçok bölgesel ve ikili sorunların çözümünde emek harcadık beraber. Şimdi yeni görevimde Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı olarak yine aynı şekilde değerli dostlarımla başta Sayın Fuad Hüseyin olmak üzere Türkiye-Irak ilişkilerini en üst düzeye çıkarmak, var olan sorunları minimize etme konusunda tekrar yeni bir ruhla çalışacak olmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.

“BAŞBAKAN SAYIN ŞİYA SUDANİ TARAFINDAN KURULAN HÜKÜMETİ DESTEKLİYORUZ”
Değerli dostlar, bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti için komşumuz Irak'la ilişkilerimiz dış politikamızda en fazla önem ve öncelik verdiğimiz konulardan biridir. Irak'ın toprak bütünlüğünün siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunması, dış politika önceliklerimizdendir. Bu yaklaşımımızı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da titizlikle muhafaza edeceğiz.

Irak'ı stratejik hedeflere birlikte ulaşabileceğimiz güvenilir bir ortak olarak görüyoruz. Irak'ın refah, güvenlik ve istikrarının Türkiye'nin refah güvenlik ve istikrarına katkı yaptığına ve yapacağına inanıyoruz. Bu nedenle ifade etmek istiyorum ki, Başbakan Sayın Şiya Sudani tarafından kurulan hükümeti destekliyoruz ve özellikle kendisinin ve hükümetinin Irak'ın altyapı sorunlarını çözmede gösterdiği çabayı takdirle karşılıyoruz.

“KALKINMA YOLU PROJESİNİ DESTEKLİYORUZ”
Sayın Sudani tarafından öncülüğü yapılan kalkınma yolu projesini de kuvvetle destekliyoruz. Bu stratejik hamlenin Irak'ı, bölgenin Ulaştırma Üssü haline dönüştüreceğini düşünüyoruz. Projenin ayrıca bölgemizin istikrarına ve refahına çarpan etkisiyle katkıda bulunacağına inanıyoruz. Bu nedenle tüm bölge ülkelerini bu projeye destek vermeye çağırıyoruz.

“PKK’YI RESMEN TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK TANIMALARINI BEKLİYORUZ”
Değerli basın mensupları, Sayın Bakan'ın da az önce ifade ettiği gibi bugünkü kapsamlı görüşmelerimizde çok çeşitli konuları ele aldık. Bunların başında terörle mücadele gelmekte. Ortak düşmanımız olan PKK terör örgütünün ikili ilişkilerimizi zehirlemesine izin vermemeliyiz. PKK'nın Irak egemenliğine meydan okumasına kayıtsız kalamayız. PKK terör örgütü Sincar'ı, Mahmur'u, Kandil'i, Süleymaniye'yi ve daha birçok Irak köylerini işgal etmiş durumdadır. Suriye ve Irak arasında sınırları yok sayarak kurduğu terör koridoruyla bu iki bölgeyi birleştirme arayışındadır. Emperyal güçlerin maşası haline gelmiş olan PKK terör örgütüne karşı Iraklı kardeşlerimizin mücadelesini her seviyede destekliyoruz. Ayrıca kendilerinden dostluk ve kardeşlik gereği PKK'yı resmen terör örgütü olarak tanımalarını da bekliyoruz.

Biz ismi ne olursa olsun ister PKK ister DEAŞ Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine kasteden, Iraklı kardeşlerimizin istikrar ve refahına göz diken, insanlık suçu işleyen her türlü terör örgütüne karşı mücadelede Irak’la çalışmaya hazırız.

“TİCARET HACMİMİZ 25 MİLYAR DOLARA YAKLAŞMAKTADIR”
Değerli basın mensupları, Türkiye Irak'la ekonomik ilişkilerine de çok büyük önem vermekte. An itibariyle ticaret hacmimiz 25 milyar dolara yaklaşmaktadır. Fakat bu gerçek potansiyelimizin çok gerisinde bir rakamdır. Bunu da ifade etmek isterim. Bunu daha da ileri taşımak için atmamız gereken birtakım adımlar var karşılıklı, şüphesiz. Bunu Sayın Bakan'la da müzakere ettik. Bazı ahdi zeminde gerçekleştirilmesi gereken anlaşmalar var. O konuda beraber çalışacağız. Ticaret dünyasının sıkıntı yaşamaması için neler yapılması gerekiyor, bu konuda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Atmamız gereken adımlar konusunda fikir birliğine vardık.

“IRAK’IN SU SIKINTISINI YAKINDAN TAKİP ETMEKTEYİZ”
Ortak gündemimizin önemli bir başlığı olan su meselesini de ele aldık. Irak'ın yaşadığı su sıkıntısını yakından takip etmekteyiz. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bu konuya tamamen insani bakımdan yaklaştığımızın bilinmesini isterim. Bildiğiniz gibi bölgemiz son yılların en kurak döneminden geçmekte. Su konusunda bilimsel ve akılcı temelde iş birliğine dayalı ve kesintisiz işleyen bir diyalog mekanizmasının kurulmasına önem vermekteyiz. Ve bu konuda beraber çalışmalarımızı daha kurumsal, daha sistemli hale getirme konusunda değerli dostumla fikir birliğine vardık.

‘BİRLİK OLUNURSA SALDIRANLAR BİR DAHA DÜŞÜNECEKLER’
Kıymetli basın mensupları diğer bir önemli konu başlığımız ise kutsal kitabımız olan Kur'an-ı Kerim'e yönelik aşağılık saldırılar ve İslam düşmanlığı, maalesef Avrupa'da bir salgın gibi yayılmaya devam etmekte. Daha önceki çeşitli vesilelerle söylediğim gibi Kur'an-ı Kerim'e yönelik Avrupa'da kesintisiz devam eden bu saldırılar, İkinci Dünya Savaşı öncesi kitap yapma eylemleriyle başlayan süreci andırmakta. Kitapların yakılmasıyla başlayan bu süreç sonunda toplama kamplarına dönüşmüştü. Bu tehdide karşı İslam dünyası olarak birlikte mücadele etmekteyiz. Geçtiğimiz ay Değerli Dostum Irak Dışişleri Bakanı Sayın Fuat Hüseyin'in de girişimiyle İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanlığı olarak olağanüstü toplandık. İslam İşbirliği Teşkilatı bünyesindeki çalışmalarımız neticesinde kutsal kitapların yakılması, Birleşmiş Milletler tarafından dini nefret ve uluslararası hukukun ihlali olarak tanımlandı.

Bu İslam düşmanlığıyla mücadelede tarihi bir adım teşkil etti. Ben katkısından dolayı değerli dostuma tekrar teşekkür etmek istiyorum. Eğer biz birlik içerisinde olursak kutsal değerlerimize saldıranlar harekete geçmeden önce bir kez daha düşünecekler, bundan eminim.”

Sonraki Haber