Doktorlar telefonu daha az kullanmasını söylemişti! Başına gelenlere inanamadı!

İngiltere'de yaşayan 14 yaşındaki çocuk, doktorlar tarafından telefonunu çok fazla kullanmaması gerektiği yönünde uyarılar almasına rağmen aylar sonra beyninde tümör olduğunu öğrendi.

İngiltere Essex’te nadir görülen beyin tümörü hastası bir çocuğun ailesi, sağlık görevlilerinin oğlunun kanserini migren ve ruh sağlığı ile alakalı bir durum olarak değerlendirip ona telefonunu çok fazla kullanmamasını tavsiye ettiklerini, bu nedenle hastalığına aylarca teşhiş konulamadığını iddia etti. Sekiz ay sonra yapılan taramalar sonucunda çocukta 'Ependimoma' denilen bir tür beyin tümörü olduğu anlaşıldı.

ANİDEN BAŞLAYAN PANİK ATAK VE BAŞ AĞRILARI...

Daily Mail’e konuşan aile, şu anda 14 yaşında olan oğulları Oscar Fairs’in gayet sağlıklı bir genç olduğunu, 2022 yılında aniden panik ataklar, şiddetli baş ağrıları ve hatta kalp çarpıntısı yaşamaya başladığını söyledi.

Oscar’ın annesi Natalie, onu pratisyen hekime götürdüğünü ancak kendisine Oscar'ın sorunlarının ruh sağlığıyla ilgili olduğunun söylendiğini ve oğlunun danışmanlığa yönlendirildiğini iddia etti. Sekiz ay boyunca gittikleri diğer doktor randevularında da semptomlarının baş ağrılarına bağlı olduğu söylendi ve kendisine karanlık bir odada oturması tavsiye edildi.

En sonunda Oscar'ı acil servise götürdükten sonra yapılan taramalar sonrasında beyin ve omurgayı etkileyen nadir bir kanser olan ve ependimoma olarak bilinen 7 cm'lik bir tümöre sahip olduğunu söylendi.

ENDİŞELERİ GÖZ ARDI EDİLMİŞ

Natalie, Oscar'ın ilk kez kalp çarpıntısı ve uyuşukluk yaşamaya başlamasının ardından doktorun ona endişeli olup olmadığını sorduğunu, aynı şeyleri bir daha yaşarsa onu tekrar getirmesini söylediğini, ancak haftalar sonra merdivenleri çıkarken panik atak geçirdiğinde doktorların onun endişelerini göz ardı ettiğini ve durumu ruh sağlığıyla ilgili bir soruna bağladığını iddia etti.

“Kol ağrısı varken ona diğer tarafına yaslanmasını söylediğim için kendimi asla affetmeyeceğim” diyen Anne Natalia, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

“Çocuğunuz size kalbinin göğsünden dışarı çıkacak gibi pompalandığını ve kolunda zayıflık olduğunu söylediğinde bunun ruh sağlığı ile ilgili olduğunu söyleyemezsiniz. Onu Southend Hastanesi'nin acil servisine götürdüğümde ve doktorlara oğlumun ölmek üzere olduğunu söylediğimde MR taraması için sevk edildi.”

"YÜZÜNÜN BİR TARAFI HAREKET ETMEDİ"

Doktor Oscar'dan gülümsemesini istedi ve oğlum yüzünün bir tarafı hareket etmedi. Beyin tümörleri konusunda hiçbir farkındalığım yoktu ama felç olduğuna ikna oldum. Beyin tümörleri konusunda hiçbir farkındalığım yoktu ama MR'dan sonra doktorlar bize bebeğimizin hayatını kurtardığımızı söyledi.

Ben, daha fazla hayatın kurtulması için, belirli bir yaşa kadar her çocuğa zorunlu MR taraması yapılması gerektiğine inanıyorum. Birileri, Oscar'ın tümörüne migren teşhisi koyduğu için sekiz ay öncesinden sorumlu olacak. Mayıs ayında doktorlara Oscar’ın yaşadığı beş-altı semptomu söyledim ama yine de MR taraması yapmadılar. Doktora beyin MR'ı için sekiz ay beklediğimizi söylediğimde sustu kaldı.”

Tümörün bundan iki yıl önce oğlunun kafasında olabileceğini tahmin ettiğini söyleyen Natalia
sözlerine şöyle devam etti:

“Ulusal sağlık sistemine (NHS), cerrahlara, pediatrik onkologlara ve radyologlara sahip olduğumuz için minnettar olmalıyım ama oğluma teşhis konulması için bunun sekiz ay sürmesi canımı acıtıyor.”

Kafasındaki tümörün alınması için yapılan yedi operasyona rağmen aileye, Oscar'ı hayat boyu tedavi sürecinde olan hastaların yaşam kalitesini yükseltmek için yapılan bakım olan palyatif bakıma hazırlamaları söylendi. 

Ancak kemoterapi ve radyoterapi sayesinde tümörün küçülmesi sağlandı. Bu nedenle aileye Oscar’ın klinik bir araştırmaya katılabileceği ve ependimomalı hiç kimseye daha önce böyle bir deneme yapılmadığı söylendi.

Natalia bu haberin üzerine gözyaşlarına boğulduklarını, evin içinde mutlulukla koşturduklarını söyledi ve ekledi:

“Dört ay boyunca her iki haftada bir Oscar’a verilen kemoterapiyi port üzerinden sisteme aktardılar ancak MR sonuçlarında ocak ayından bu yana önemli bir değişiklik olmadı. Savaşmaya devam ediyoruz."

"GENELLİKLE İLAÇLAR ETKİSİZDİR"

Beyinde bulunan ve ependimal hücreler adı verilen kanser hücreleri ve dokusundan oluşan bir tür beyin tümörüdür. Kanser, beynin ve omuriliğin sıvı dolu bölgelerini kaplayan ependimal hücrelerde başlar. Bu hücreler beyin içinde ve çevresinde sıvı dolu boşlukların içinde bulunur ve görevleri omurilik sıvısı üretmektir. Tümörler hızla büyür ve nispeten nadirdir. Ependimoma belirtileri arasında kusma, nöbetler ve baş çevresinin büyümesi yer alır. Bazı çocuklarda ependimoma tanısı konmadan önce birkaç hafta veya ay boyunca semptomlar görülebilir. Ancak sıklıkla daha az ciddi hastalıklarla karıştırılabilirler. Gençler genellikle yalnızca radyoterapi alırlar, kemoterapi nadiren verilir, çünkü çok az ilaç koruyucu kan-beyin bariyerini geçebildiğinden genellikle etkisizdir. Ayrıca kemik iliğinin tükenmesi ve kafatası hasarı gibi yan etki riskini de taşır. 

"HERKESE UYAN BİR KALIP BULUNMUYOR"

Beyin Tümörü Araştırma merkezinin direktörü Dr. Karen Noble şunları söyledi: “

"Oscar gibi kişilere yönelik tedavi ve klinik araştırmaların kronik bir eksikliği var. Beyin tümörlerinin tedavisi söz konusu olduğunda herkese uyan tek bir kalıp yok. Natalie ve Russell gibi ebeveynlerin, Birleşik Krallık'ta şu anda mevcut olanı tükettikten sonra yurt dışından umut kaynağı bulmak zorunda kalmamaları için uygun araştırma finansmanının sağlanması kritik önem taşıyor. Bu yıkıcı teşhisi alan gelecek nesillere yardımcı olmak amacıyla beyin tümörleri konusunda hayati önem taşıyan farkındalığı artırmamıza yardımcı oldukları için Natalie ve ailesine minnettarız."

ORTALAMA TANI YAŞI 5

ABD'de her yıl yaklaşık 200, İngiltere'de ise 50'den az vaka teşhis ediliyor. Ortalama tanı yaşı beştir ve tanıların en az dörtte biri iki yaşından önce gerçekleşir. Çoğu durumda tümörler küçüktür ve çok az semptoma neden olur veya hiç semptom göstermez, ancak ciddi vakalarda aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi sorunu tetiklerler:

- Denge kaybı (ataksi olarak bilinir)
- Konuşma sorunları
- Yutma güçlüğü
- Aşırı beceriksiz hareketler yapmak
- Başları bükülmüş veya eğilmiş gibi görünüyor

Sonraki Haber