Dünyada bir ilk yaşandı! 1306 bacaklı yeni bir kırkayak türü keşfedildi!
Yerin yaklaşık 200 fit altında, dünyadaki canlı veya ölü tüm hayvanlardan en fazla bacağa sahip olan yeni bir kırkayak türü keşfedildi. Keşfedilen bu yeni kırkayak türünün gözleri yok ve 1.306 tane bacağı mevcut.
Avustralya'da keşfedilen bu yeni kırkayak türüne, Yunan mitolojisinde yeraltı dünyasının tanrıçası Persephone'ye atıfta bulunarak, 'Euillipes persephone' adı verildi. Bu yeni tür kırkayak, kendisinden dört inç daha kısa ve 750 bacağa sahip olan, California'nın Silikon Vadisi yakınlarında yaşayan dişi kırkayak Illacme plenipes'i geride bıraktı.
Scientific Reports dergisinde 16 Aralık'ta yayınlanan yeni bir araştırmaya göre 1000'den fazla bacağa sahip olmasından dolayı E. persephone dünyanın ilk "gerçek kırkayağı" kabul edildi. Virginia Politeknik Enstitüsü ve Eyalet Üniversitesi'nde kırkayak uzmanı olan çalışma lideri Paul Marek, birçok kırkayak türünün hayata sadece sekiz bacakla başladığını, ancak derilerini değiştirip vücutlarına yeni bölümler veya halkalar ekledikçe daha fazla bacak geliştirmeye devam edebildiklerini söyledi.
Aynı zamanda National Geographic kaşifi olan Marek, muhtemelen dışarıda daha fazla bacağa sahip olan canlıların olduğu ve bu durumun kafasını çok meşgul ettiğini belirtti.
Keşif
2020'de, Avustralya'nın Macquarie Üniversitesi'nden Bruno Buzatto liderliğindeki Marek'in meslektaşları, kırkayak ve diğer yeraltı yaratıklarını aramak için Batı Avustralya'nın Goldfields bölgesine gitti. Bu bölge zengin altın ve nikel yataklarıyla biliniyor.
Marek, Virginia laboratuvarına döndüğünde sargılı halede bulunan numunenin sargısını açtı ve ardından yüksek çözünürlüklü mikroskobik görüntülerini aldı. Bu görüntülerde, bacakları iki defa saymadığından emin olmak için hayvanın vücut bölümlerini 10'luk artışlarla dijital olarak işaretledi. Yapılan inceleme sonrasında kırkayağın 1.306 bacağa sahip olduğu görüldü. Marek, keşfedilen bu yeni kırkayakla ilgi şunları söyledi:
“Vücudunuzun bir kısmı baş aşağı olabilir. Diğer kısım aşağıyı gösteriyor olabilir, diğer kısım yukarıyı gösteriyor olabilir. Ve bunların hepsi, bu üç boyutlu matris türü etrafında dönmeye dayanıyor. Kırkayakların ataları bir zamanlar yüzeyde ya da yüzeye yakın yerlerde yaygındı, ancak giderek kuruyan iklim, onları yerin daha da altında yaşamaya mahkum etti."
Yapılan incelemeler, yeni türün kısa bacaklar ve koni şeklinde bir kafanın yanı sıra, en az 330 parçadan oluşan uzun, ipliğe benzer bir gövdeye sahip olduğunu gösterdi. Kırkayaklar aynı zamanda, sürekli karanlıkta yaşayan diğer hayvanlar gibi kör ve solgun bir renge sahip. Devasa antenlere sahip olan bu kırkayakların dar alanlardan geçmelerini sağlayan hareket kabiliyeti de solucanlar kadar gelişmiş durumda.
Ayaklarımızın altında bilinmeyen bir dünya
Georgia College ve Eyalet Üniversitesi'nde toprak ekoloğu olan Bruce Snyder, "Yeni bir tür keşfetmek keşfeden kişi siz olsanız da olmasanız da her zaman heyecan verici bir durumdur. Sürekli kırkayağın yeni bür türünü buluyoruz" diye konuştu.
Araştırmaya dahil olmayan Snyder, E. persephone'nin bir önceki en uzun kırkayaktan neredeyse iki kat daha fazla bacağa sahip olmasının “şaşırtıcı” olduğunu söyledi. Snyder ayrıca, bu yeni kırkayak türünün rekor sahibi Illacme plenipes'den tamamen farklı bir taksonomik gruptan gelmesinin bilimsel olarak daha ilginç olduğunu ekledi.
Bu türün ve akrabalarının ne kadar geniş bir alana yayılmış olabileceği belirsizliğini koruyor. Marek, 200 yıldan fazla süren araştırmalara rağmen hala keşfedilmemiş türlerin olduğunu belirtti. Dünyanın en büyük kâr amacı gütmeyen eğitim ve bilim organizasyonlarından biri olan National Geographic Society, Paul Marek'in çalışmalarını finanse etti.