Dünyanın en büyük sodalı gölü Van Gölü'nde sular çekildi. Suyun altından fışkıran tarih çıplak gözle görüldü

Dünyanın en büyük sodalı gölü, Türkiye'nin ise en büyük gölü olan Van Gölü'nde görenleri şaşkına çeviren manzara kayda alındı. Bitlis'te kaydedilen görüntülerde, suları ciddi oranda çekilen gölün altından fışkıran tarih, çıplak gözle görülür hale geldi. Bölge, dron kamerası ile havadan görüntülendi.

This browser does not support the video element.

Küresel iklim değişikliğinden etkilenen yerlerden biri olan Van Gölü'ndeki su seviyesinde düşme sürerken; çekilme ile eski yerleşim alanları da ortaya çıkıyor. Bölgede daha önce dünyanın en büyük mikrobiyalitleri su yüzüne çıkarken; son olarak Bitlis'in Tatvan ile Ahlat ilçeleri arasında bulunan Adabağ köyü yakınlarında ortaya çıkan eski yerleşim yeri kalıntıları dron ile görüntülendi.

"YERLEŞİM KALINTILARI YÜZEYE ÇIKTI"

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, "Su seviyesinin düşmesi ile birlikte mikrobiyalitler ve bununla birlikte bazı eski dönemlerdeki yerleşme kalıntıları da yüzeye çıktı ya da çıkmak üzere. Tabii bu alanlarla ilgili ciddi araştırmaların yapılması gerekmekte. Özellikle ilgili uzmanlar, tarihçiler ya da yerleşme alanları ile ilgili çalışma yapan uzmanların buralarda birtakım çalışmalar yapması gerekiyor. Çünkü burada göl seviyesi daha aşağıdaydı. Bu zaten göl seviyesinin bir dönem yükseldiğini ifade ediyor. Bunların ilgili uzmanlar tarafından tarihlendirilmesi gerekiyor. Özellikle Tatvan'dan Ahlat'a, oradan da Adilcevaz'a buradaki kıyılarda artık bazı kalıntıları çıplak gözle görebiliyoruz" dedi.

"HEMEN HEMEN HER KIYISINDA YAŞAM İZİ VAR"

Adilcevaz Yukarı Deniz Derneği Başkanı Cumali Birol ise bölgenin daha önce bilindiğini, yaptıkları dalışlarda da bu kalıntıları görüntülediklerini söyledi. İnceleme yapmaları için bilim insanlarını bölgeye davet eden Birol, "Van Gölü Havzası'nın hemen hemen her kıyısında yaşam izlerine rastlamaktayız. Evlerin olduğu bu bölgede yaşayan insanların olduğu, birçok medeniyeti içinde barındırdığını görebiliyoruz. 2007 yılında Adilcevaz kıyısı açıklarında gördüğümüz bu bölgeyle ilgili zaten paylaşımlar yapmıştık. Şimdi daha çok görünür hale geldi. Bizim bunları korumamız lazım. Bu değerlere sahip çıkmamız lazım. Bunun araştırılması da üniversitelere ve hocalarımıza kalıyor" diye konuştu.

Sonraki Haber