Dursun Özbek’ten sert sözler: "Ali Koç hem sistemi, hem TFF’yi baskı altına almaya çalışan bir başkan"

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un bir TV kanalında yaptığı açıklamaları değerlendirerek, “Bitmek bilmeyen ithamlar... Bu artık orta oyunu seviyesine döndü. Sürekli baskı altına almaya çalışan bir başkan, hem sistemi, hem de TFF'yi. Herkesi itham eden, herkesi eli kanlı terör örgütü ile ilişkilendirmeye çalışan bir başkan. Aynı zaman kendisi Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı. Sayın başkan, hakemler, VAR'ı, TFF'yi ön plana alıp baskı uygulama çabasında” dedi.

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, sarı-kırmızılı takımın sponsorluk anlaşmasının imzalanmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un bir TV kanalındaki röportajına ilişkin sorulan soruya cevap verirken gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

“ENTRERESAN BİR TV PROGRAMIYDI”

Programı değerlendiren Özbek, “Rakibimizin başkanının açıklamaları... Enteresan bir TV programıydı. Divan Başkanı moderatör, sayın başkan da cevaplayan kişi... Sayın başkan daha önce tek başına çıkıp görüşlerini ifade ediyordu. Dün akşamki program bana Hacivat ile Karagöz'ü hatırlattı. Her şey önceden tasarlanmış, hazırlanmıştır. Karagöz ile Hacivat böyle bir şeydi” dedi.

"EĞER İTHAMLARIN DOĞRUYSA, GEREKÇELERİ ORTAYA KOYMAN LAZIM"

Ali Koç’un açıklamalarını değerlendiren Özbek şunları kaydetti:

“Bitmek bilmeyen ithamlar... Bu artık orta oyunu seviyesine döndü. Sürekli baskı altına almaya çalışan bir başkan hem sistemi hem de TFF'yi. Herkesi itham eden, herkesi eli kanlı terör örgütü ile ilişkilendirmeye çalışan bir başkan! Aynı zaman kendisi Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı! Eğer ithamların doğruysa, gerekçeleri ortaya koyman lazım. Bu ifadelerle insanları itham ederek bir yere varmak mümkün değil. Laflarımı seçerek kullanıyorum. İş çok tehlikeli boyuta getirilmeye çalışıyor. Böyle olmamasını temenni ediyorum. Bizim işimiz yeşil sahada çarpışmak ve orada birbirimizi yenmeye çalışmak.”

“ALİ KOÇ'UN SÖZLERİ TFF İLE ALAKALI”

Özbek, Ali Koç’un sözlerinin TFF ile alakalı olduğunu belirtti. Özbek, “Ali Koç'un sözleri TFF ile alakalı. Bu soruları, TFF'ye de sormanız lazım. Ali Koç ile sürekli Kulüpler Birliği'nde görüşüyoruz. Orada kullandığı ifadelerle, dünkü yayındaki ifadeleri arasında çelişki var! Hangisi doğru? Kulüpler Birliği Başkanı olarak kucaklayıcı olmalı” diye konuştu.

Özbek, “Bazı kulüplerin FETÖ ile ilişkisini devam ettiğini söylemeniz, yaptığınız görev ile bağdaşmıyor” ifadesini kullandı.

"SAYIN BAŞKAN, HAKEMLER, VAR'I, TFF'Yİ ÖN PLANA ALIP BASKI UYGULAMA ÇABASINDA"

Ali Koç’un hakemler hakkındaki sözlerini değerlendiren Özbek, “Futbolda sözlerine alıştık. Daha ikinci maçtan sonra benzer ifadeler kullanıldı. Trabzonspor maçından sonra ben de konuştum ama o günkü durumda o açıklamalara gereksinim vardı. Sayın başkan, hakemler, VAR'ı, TFF'yi ön plana alıp baskı uygulama çabasında. Artık bu terkedilmeli. Cumhuriyetin 100. yılında barış olmalı” ifadelerini kullandı.

"GALATASARAY, YAPILANDIRMA ANLAŞMASINDAN ÇIKMAK İSTİYOR"

Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’un Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i ziyaret ettiğini anımsatan Özbek, görüşme hakkında bilgi verdi. Galatasaray’ın Bankalar Birliği anlaşmasından çıkmak istediğini kaydederek şunları söyledi:

“Dört büyük başkanı olarak Maliye Bakanı'nı ziyarete gittik geçen hafta. Mali anlamdaki konular tartışıldı. Kulüplerin gerekli, gereksiz harcama içerisinde olduğu algısı var. Galatasaray olarak buna cevap vermek durumundayız. Biz iyi transferlere yaparak, büyüyerek Avrupa'daki rakiplerle mücadele edebiliriz. Sayın Bakan ile bunu konuştuk. Yapılandırma anlaşmasının esnetilmesini de gündeme getirdik ve Bakan ile konuştuk. Galatasaray bu yapılandırma anlaşmasından çıkmak istiyor. Projelerimizi Bakan'a anlattım. Bundan çıkmak isteyen tek kulüp Galatasaray.  Bu hedefe emin adımlarla gidiyoruz ve çok kısa sürede çıkacağız."

ALİ KOÇ NELER SÖYLEDİ?

Ali Koç, dün katıldığı TV programında şunları söylemişti:

“Her geçen gün adaletli bir düzeni tesis etme ihtiyacı artıyor. Dünyanın yatırımını yapıyoruz, tüm kulüpler yapıyor. Milyonlar seyrediyor her hafta sonu. Hakemlere adil olma konusunda insanların sinir uçlarıyla oynamama konusunda, insanlara güven tesis etme konusunda büyük sorumlulukları var. Hakem tanımıyorum, analiz edecek kadar. Hafif delilik hakemlik. Çok zor bir. Biz bazen bir pozisyonu dakikalarca seyredip adını koyamıyoruz.”

“O DÖNEM KORKTUK”

“Geçen sen 8 Mart’ta bir operasyon yapıldı, biz Fenerbahçe olarak buna karşı çıktık. Operasyonda ismi geçen hakemlerin çoğu bize ciddi zarar vermiş olmalarına rağmen. Niye karşı çıktık? O dönemin federasyonu, bütün hakem sınavlarını kaldırmıştı. Kural, yabancı dil, atletik test sınavı. Yani tamamen keyfi atamalar yapacak konuma getirmişti. O dönem o kadar korktuk ki, ileriye dönük olarak baştan aşağıya adrese teslim hakemlerle ligi yöneteceklerini düşündüğümüz için tepki koyduk. Zaman zaman Ahmet Nur Çebi buna değinir, ‘Şimdi şikayet etmeyin siz tepki koymuştunuz’ diye. Geldiğimiz nokta itibarıyla görüyoruz ki, o zamanın MHK Başkanı belki de haklıydı. Zamanlama olarak yanlıştı, ama hedeflediğinde haklıydı. Bugün onun düşündüğü noktaya geldiğimiz için üzgünüm.”

“MHK’NİN GERÇEK BAŞKANI KİM?”

“Bugünün MHK’sine baktığımızda, başkanı ve başkan vekili, geçen MHK’nin iki kilit ismi. Geçen MHK başarısız ise, bunlar niye görevde? Ahmet Bey’in dürüst bir insan olduğu söylenir, futbolun içinden olmadığı için istediği etkinlikte olamayabilir. Ama ‘MHK’nin gerçek başkanı kim?’ sorusu çok soruluyor. Büyükekşi’nin de işi kolay değil. O da tertemiz insanlar getirmek istiyor. Samimi olduğuna inanmak istiyorum. Tereddüte düştüğüm bazı konular var. Ama niyet olarak, kronikleşmiş sorunu çözmek istediğine inanıyorum. Ama yanlış yöntemlerle, yanlış insanlarla.”

“ARKA PLANDA ONUN OLDUĞU SÖYLENİYOR”

“Hakem camiasında İzmir gruplaşması diye bir şey var. Genelde Ege bölgesi. Ahmet İbanoğlu, Tolga Özkalfa, Alper Ulusoy, Ünsal Çimen var. Bu İzmir grubunun şu anki durumunun hakemler arasında sıkıntı yarattığını, insanların bunu dillendirdiği kulağımıza geliyor. Bir de Oğuz Sarvan grubu var. Oğuz Sarvan’la ilgili kulağıma bilgiler geliyor. Arka planda onun olduğu gibi. Hiçbir şey gizli kalmıyor.”

“5 SEMİNERİN 3’ÜNE KATILAMIYOR”

“PİMİK diye bir şey var. Hakemleri atayan komite. Burada Ünsal Çimen, Tolga Özkalfa ve İbanoğlu var. Üçü de Ege grubu. Dikkatimizi çeken unsur, bu kişiler atamaları 8 Mart isimleri etrafında yaptığı dikkatimizi çekti. VAR koordinatörü Tolga Özkalfa. Fakat Özkalfa, maaşlı bir profesyonel olmasına rağmen çok meşgul. Kendisi doktor. Düşünebiliyor musunuz, VAR koordinatörü 5 hakem seminerinin 3’üne katılamıyor. E ne oluyor? Bütün sistemi Alper Ulusoy’la Hakan Ceylan’ın eline bırakmışlar. Onlar bütün VAR sistemini organize ediyorlar. En büyük sorun, MHK Başkanı ve kurul üyelerinin hiçbir denetimi, performans ölçümü diye bir şey yok. Geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle. Milyonların takip ettiği sektörün en önemli noktasındasınız, sizi denetleyen, ödüllendiren hiçbir şey yok.”

“MANİPÜLASYON VAR, GEÇEN SENE DE GÖRDÜK”

“Şu iddialar doğru ise, durum çok vahim. Hakemler maça çıkıyor, performans sergiliyorlar, notlandırılıyorlar. Bu veriler yapay zekaya giriliyor ve atamalar oluyor. Ben yapay zekaya inandım. İnancım ciddi anlamda sarsılmış vaziyette. Manipülasyon var. Geçen sene de gördük. Bize sistemi tanıttılar, bir hakemle ilgili veri var. O veri diyor ki, şu takımın maçlarını istemiyorum. Ama bu hakemle ilgili yazılanı hakem yazmamış. Başka biri girmiş. Ve bunu biliyor federasyon. Ben olsam açıklarım, kimin yaptığını ve temizlerim. Geçen sene etap dışı diye bir şey açıkladım. Yapay zeka manipüle ediliyor.”

“İŞİN İÇİNDE YAYINCI KURULUŞ DA VAR”

“Geldiğimiz nokta itibarıyla işin içinde yayıncı kuruluş da var. Her şeyin monitörü bunlarda olduğu için istediği hakemleri ilerletebiliyorlar, geri çekebiliyorlar. Hata yapan hakemlerin pozisyonlarını aklayıcı pozisyonlarla örtebiliyorlar. Yayıncı kuruluştaki arkadaşlarına şu pozisyonu alma diyorlar. Mesela bir maç var. Karagümrük-Ankaragücü maçı, hakem Hakan Ceylan, İzmir bölgesinden. Hakemin müdahale etmediği bir penaltı pozisyonu var. Halbuki Hugh Dallas’ın seminerde müdahale edilmesi gerek dediği bir pozisyon. Ama bu pozisyon trio programından çıkartılıyor. Yok.”

“Böyle bir şey yayıncıya kadar gidiyorsa, son derece endişe verici. Sadece görüntülerle değil, istatistiklerle de oynayabiliyorlar. Bunu federasyon başkanının bilmesinin imkanı yok. Hataları örtbas etmek için aklayabiliyorlar, çok konuşulmasını istemediği pozisyonlar için müdahale edebiliyorlar. Gözlemciler bunların ağzının içine bakıyorlar. Gözlemci üzerinden de puanlamayı etkileyebiliyorlar.”

“HAKEMİ SIKINTIYA SOKMAK İÇİN BAŞKA GÖRÜNTÜ VERİYOR”

“Alper Ulusoy falan VAR’dalar. Bütün görüntüler VAR’a geliyor ama sahada hakemin izleyeceği görüntüyü onlar veriyorlar. İddia şöyle; sahadaki hakemi sıkıntıya sokmak istiyorsa belli görüntü veriyor, yardımcı olmak için başka görüntü veriyor. Bu iddialar korkunç. Aslında algoritmayı dışarıda manipüle ediyorsun. Bu kadar ifade edildiği boyutlarda yapılıyorsa vay bizim halimize. Ünsal Çimen gözlemcilerden sorumlu. Çok küçük dokunuşlarla gözlemciler puanları indirebiliyor. Yapay zekaya girmemesi gereken hakemler, hiçbir şey olmamış gibi giriyor.”

"BU İŞLER BÖYLE DEVAM EDERSE, BİZİM MUHATTABIMIZ FEDERASYON YETKİLİLERİ HAKEMLER DEĞİL, MHK DEĞİL"

“Şu isimler, Alper Ulusoy, Hakan Ceylan, Koray Gencerler ve Serkan Tokat titizlikle ve hassasiyetle bakılması gereken isimler olduğu etrafta konuşuluyor. Bunlar ‘Sen misin adımızı veren’ diyerek daha da ağır bir şey yapabilirler. Çünkü fütursuzca yapıyorlar. Belki de bir adım geri atarak ‘Biz yanlış mı yapıyoruz’ diyebilirler. Zaman gösterecek. Geldiğimiz nokta itibarıyla geçmiş yıllara istinaden farklı konumda olacağız. Bu işler böyle devam ederse, bizim muhattabımız federasyon yetkilileri hakemler değil, MHK değil. Bizim maçlarımıza gelemeyecek noktaya gelirler. Gelirler maça ama oturamazlar orada.”

Bu kadar çalış, bu kadar yatırım yap, uğraş. Çoluğundan çocuğundan feragat et, sonra üç tane adamın elinde oyuncak ol. Sayın Büyükekşi’ye sesleniyorum. Sıkıntı olduğunu kabul ediyor sanırım. Etmiyorsa zaten vahim durum. Bu sıkıntıyı nasıl aşacaksınız? Ben korkuyorum ki, sayın başkan geçmiş başkanlar gibi bunun üstüne gitmeyebilir. Bize tarafsız cesur insanlar lazım.”

Sonraki Haber