Duygu Delen davasında yeni gelişme
Gaziantep'te Duygu Delen’in balkondan düşüp öldüğü olaya ilişkin tutuklanıp hakkında 'kasten öldürme', 'cinsel istismar', 'yağma' ve 'hakaret' suçlarından dava açılan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan'ın yargılanmasına devam edildi.
Duygu Delen, geçen yıl 13 Ağustos'ta, Batıkent Mahallesi'ndeki 5 katlı apartmanın 4'üncü katındaki erkek arkadaşı Mehmet Kaplan'ın evinin balkonundan düşüp, öldü. Mehmet Kaplan, tartıştığı kız arkadaşının intihar ettiğini ileri sürdü. Duygu Delen'in cinayete kurban gittiğinin iddia edilmesi üzerine başlatılan soruşturmada gözaltına alınan Kaplan, 'kasten öldürme', 'cinsel istismar', 'yağma' ve 'hakaret' suçlamasıyla tutuklandı. Yaklaşık 1 yıl boyunca tutuklu yargılanan Kaplan, 6 ay önceki duruşmada 'ev hapsi' şartıyla tahliye edildi, ancak başsavcılığın itirazının ardından yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Davanın bugün 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 6'ıncı duruşmasına; sanık Mehmet Kaplan tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı, taraf avukatları ile Duygu Delen'in babası Bülent Delen ise salonda hazır bulundu.
‘Duygu'ya psikolojik otopsi yapılmalı'
Duruşmada söz alan Delen ailesinin avukatı Mehmet Balcı, daha önce hazırlanan raporlar arasındaki çelişkinin giderilebimesi için Adli Tıp Kurumu’nca detaylı rapor hazırlanması gerektiğini söyledi. Balcı, sanığın tutukluluk halini değiştirecek yeni bir bulgunun olmadığını belirterek, ’’Dosyada 5 farklı rapor var ve her rapor arasında çelişkiler mevcut. Bu çelişkilerin giderilmesi ve özellikle düşerken bilincinin açık olup olmadığı konusunun netlik kazanması gerekiyor. Psikolojik otopsi yapılma önerisi gelmişti daha önce biz de bu konuya katılıyoruz. Maktuleye psikolojik otopsi yapılmalıdır. Delillerin toplanmamış olması daha önce tutukluluk devamına gösterilen gerekçeler bu oturumda da devam etmektedir. Çelişkiler giderilmelidir ve sanığın tutukluluk hali devam etmelidir’’ dedi.
Tutuklu sanık Mehmet Kaplan ise raporlar arasından herhangi bir çelişki olmadığını savunarak, ilk başta verdiği ifade ile şu ana kadar yaptığı savunmaların aynı olduğunu kaydetti. Duygu’yu ambulansa kendisinin taşıdığını ve sonrasında ne olduğunu anlamadan tutuklandığını ifade eden Kaplan, "Buradan kafayı yedikten sonra çıkacağım. Sürekli rapor bekliyorlar. Hep rapor bekleyip tutuklama talebi istiyorlar. Ben adalet için haykırdım. Bu adil yargılama ise ben varım. Yüksek şüphe var diyorlar ben neden tahliye olayım. 15 ay oldu delil karartma diyorlar, nasıl kararacak bu sürede. Keşif yapılacak diye evi dahi temizlemedik. Ben tüm herkese kendimi ispat ettim" diye konuştu.
‘Türkiye'deki tüm doktorlar incelesin'
Mahkemede kendi geçmişi ve doktorların çelişkileri dışında başka bir şey konuşulmadığını söyleyen Kaplan, tahliye beklediğini belirterek şöyle devam etti:
’’Mahkemede benim geçmişim ve doktorların çelişkilerini konuşuyorlar. Ben sabrettim ve umarım sabretmeye devam edeceğim. Beni burada tutmak adalete yakışıyorsa ben sabrederim. Ben söylediklerimin arkasındayım. Duygu'yu sevdiğim kızı ambulansa ben bindirdim. Karakolda ben haber beklerken tutuklandım. 15 ay tek başıma kaldım. Hep rapor bekleyip tutuklama talebi istiyorlar. Ben daha önce tahliye aldım ev hapsi ile 6 gün sonra 3 dakikalık bir mahkemede yeniden tutuklandım. Duygu'nun ailesinden sonra en çok acıyı ben çektim. Her uyandığımda gerçek değilmiş gibi güne başlıyoruz. Mahkeme olarak belki üstünüzde baskı oluştu ama cesaret etmeniz lazım. Ben kafayı yedikten sonra bursan çıkarsanız ne çıkarmasanız ne. Ben tek ifade verdim daha üstüne bir şey eklemedim. Ben adalet yok demiyorum. Her şeyi burada konuşuyoruz. Adaleti medyada değil mahkemede arıyoruz. Benim söylediklerimi lütfen 3-5 ay sonrasına bırakmayın. Ben herkese ıspatlarım suçsuz olduğumu. Herkes biliyor bunu."
‘Müvekkilimin kaçma şüphesi yok'
Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut ise müvekkilinin kaçma şüphesi olmadığını belirterek tahliyesini talep etti. Akbulut, son gelen adli tıp kurumu raporunda Duygu’nun düşerken canlı olduğunun söylendiğini ifade ederek, “Duygu düşerken canlı ise aşağı düşerken çığlık atıp yardım istemesi gerekiyor. Karşı taraf her rapor geldiğinde farklı bir yöne çekti. Adlı tıp kurumundan gelen raporda vücutta oluşan ekimozların düşmeye bağlı olduğu tescillendi. Şu anda müvekkilimin tutuklu olmasını gerektiren bir durum yok. Sanık olayın ardından yukarı bile çıkmayıp, aşağıda bekliyor, delilleri karartmıyor. Müvekkilimin tahliye edilmesi gerekiyor ve kaçma şüphesi göstermiyor" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan detaylı rapor gelmesi için duruşmayı erteledi.