Egzersiz yapmak sarkma olmaması için altın kural mı?

Egzersizin, bilimsel olarak yağ yakımı ve kas kütlemizin artışını desteklediğini bilmeyenimiz yoktur. Derinin daha sıkı bir görüntüye sahip olmasını da, aslında büyük kas gruplarımız değil, derimizin içerisinde bulunan minik kas fibrilleri sayesinde sağlayabiliyoruz. Lakin her şey gibi bu durumun da sınırlayıcıları var. Deri dokusunun tonusunu etkileyen bir diğer etken ise fasya (ince zar dokusu!) Kolajen bakımından çok zengin olan bu yapı derinin düz ve yayvan olarak hemen altında yer alıyor.

Uzm.Fizyoterapist Cem KOÇAK yazdı...

Bu konuda egzersizin etkinliğini ele alırken 3 evrede farklı  feedbackler ile incelemekte fayda var.

1. EVRE: Zayıflamaya egzersiz ile başlama.

En etkili evre olarak kabul edilen birinci evre yağ yakımını destekleyen aynı zamanda deri dokusunun sıkı bir görünüm kazanmasını amaçlayan evre. Ancak, bu kilo kaybı çok yüksek ise (mesela 40-50kg’lar) deri sarkmalarını bu evrede  sadece egzersiz ile toparlamak çok mümkün değil.

2.EVRE: Zayıflamaya başlayıp belli bir süre sonrasında egzersize başlama.

Bu evrede zayıflama paternine giren beden belli bir oranda kas kaybınada uğrayacağı için ki bu çok normal minimal deri  formunu birazda yumuşak görünüme çevirebilir. Bu evrede başlanılan bir egzersiz yoğun uyaran içerdiği takdirde geri dönüşlere izin verebilir. ANCAK ve ANCAK tekrar etmete fayda var yoğun ve hızlı kaybedilmiş bir yağ kütlesi bize elastiyetini oldukça kaybetmiş/sarkmış deri ile dönebilir.

3.EVRE: Zayıfladıktan sonra egzersize başlama.

Son evrede, yapı olarak artık kilo kaybetmiş forma sahip olan bir beden, kaybettiği yağ dokusunun yerini dolduramama olasılığı daha yüksek olduğu için, sarkmalar belirginleşir ve bu evreden sonra başlanan egzersizden çok verim almak mümkün olmayabilir. Bu durumda, cerrahi yöntemler daha etkili bir çözüm olabilir. 

Yani; değiştiremeyeceğin genetik faktörler dışında, dengeli beslenme ile desteklenmiş, çok hızlı olmayan bir kilo hızı ve egzersize sürecin başında başlama bu süreçte izlenebilecek en iyi politika.

Sonraki Haber