Depremde yıkılan Dilek Apartmanı duruşması gerçekleşti

14 kişiye mezar olan Dilek Apartmanı’nı yapan kooperatifin yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 23 kişinin 210’ar yıl ağır hapisle cezalandırılması istendi. Kooperatifi yöneten sanıklar, ölen kooperatif başkanını ve birbirlerini suçladılar.

Elazığ'da meydana gelen depremde yıkılan ve 14 kişiye mezar olan Dilek Apartmanı’na ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Dilek Apartmanı’nı yapan kooperatifin yöneticileri ve teknik sorumluların da aralarında bulunduğu 23 kişinin ‘taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olmak’ suçundan 210’ar yıl ağır hapisle cezalandırılması istendi.

Kooperatifi yöneten sanıklar ölen kooperatif başkanını suçladı. Başkanın yönetimdeki oğlu ise ‘Babam beni üye sayısını doldurmak için yazmış, haberim yok’ derken, bir başka üye ‘Hatır gönül için adım yönetime yazıldı’, bir diğeri ise ‘Yazmışlar, haberim yok’ dedi. Teknik sorumlu mühendis ise ‘O zamanlar makine yoktu, betonu işçiler el ile yaptılar’ diyerek kendini savunmaya çalıştı.

Yönetim kusurlu bulundu

İddianameye göre kooperatif 1987’de kuruldu, 1994’te de inşaat tamamlandı. 1996’da ise kendini feshetti. İfadelere göre inşaat bir dönem ‘sürüncemede’ kalmıştı. Bu dönemde de Raif Yılmaz başkandı. Dilek Apartmanı depremde yerle bir oldu. 14 kişi hayatını kaybetti. Savcılık soruşturma başlattı. Enkazdan numuneler alındı. Ardından iki inşaat mühendisi ve bir makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyeti inceleme ve raporlama sürecine başladı. Rapora göre Dilek Apartmanı’na ait onaylı betonarme projesinde taşınmazın beton sınıfı ve çelik sınıfı belirtilmedi, alınan beton numunelerinin beton basınç değerleri de olması gerekenin altında çıktı. Ayrıca bina 1975’teki deprem yönetmeliğine göre yapıldığı için mevcut deprem yönetmeliğindeki şartları karşılamıyordu. Bilirkişiler sonuç bölümünde aynı proje olarak inşa edilen blokların depremde göçmemesi nedeniyle teknik uygulama sorumlusunun ve kooperatif yönetiminin asli kusurlu olacağı kanaatinde olduklarını belirttiler.

Suçlamaları kabul etmedi

Savcılık apartmanın teknik sorumlusunu ve kooperatif yöneticilerinin kimliklerini tespit etti. Tespit edilen isimlerden Raif Yılmaz’ın daha önce vefat ettiği anlaşıldı. Yine yönetimde olan oğlu Bülent Yılmaz’ın ‘şüpheli’ olarak ifadesi alındı. Kooperatif yöneticileri ifadelerinde, kooperatife isimlerinin kendilerinden habersiz yazıldığını iddia ederek, birbirlerini suçladılar.

Bülent Yılmaz: “Babam emekli olduktan sonra inşaat işleriyle uğraşmaya başlamıştı. Dilek Apartmanı’nı da yapan kooperatifin kurucusuydu. Benim kooperatif ile hiçbir alakam yok. Babam üye sayısı dolsun diye benim adımı yazdırmış olabilir. Suçlamaları kabul etmiyorum”

Saim Barata: “Kooperatife 1989’da üye oldum, yönetime girdim. Yönetim Kurulu’ndakilerin hiçbirini görmedim, tanımıyorum. Yapılan işlemler tamamen kâğıt üstünde, usulen yapıldı. Yönetim kurulu üyesi olmam tamamen formalite. İşlerin takibini M.S. yapıyordu.”

"Yönetimle alakam yok, hatır için ismim yazıldı"

Yusuf Yerli: “Benden habersiz şekilde beni yönetime yazmışlar, kooperatif ile bir alakam yok.” Başka bir yönetici: “1989’da üye oldum. Beni yönetime yazmışlar. 1991’e kadar bunu bilmiyordum. O tarihte yapılan işlemler tamamen usul yerine gelsin diye yapıyordu. İşlerin asıl takibini N.Y. ve K.A. yapıyordu.” Başka bir yönetici: “Hatır gönül ile yönetime adım yazıldı. Hiçbir alakam yok.”

Nurettin Yolçatı: “1988’de kooperatife girdim. 100 dairenin karkas inşaatı bitti. Bütün inşaatı tamamlandık. Gerekli denetlemeleri inşaat mühendisi Mehmet Sönmez yaptı.”

İnşaat mühendisi Mehmet Sönmez: “1988’de projeyi hazırlayarak inşaat ruhsatını aldım. Gerekli kontroller yapılarak inşaatın temelleri atıldı. Yapım süresi bitene kadar resmi olarak mühendis ben görünüyordum. Sadece 1 blokun yapımında bulundum. Diğer bloklar ile alakam yok. Hazır beton bulunmadığından el yordamıyla inşaat işçilerinin karmasıyla beton elde ediliyordu. İnşaatın yapımında bir kusuru ve teknik bir hatası yok. Suçsuzum.”

Sonraki Haber