Erdoğan-Özel görüşmesinde özel okul öğretmenleri nasıl konuşuldu?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iade-i ziyaretinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile neler konuşulduğu basına yansıdı malum. CHP tarafı, gündeme getirilecek konular arasında, asgari ücret, en az emekli maaşı, yaş çay-bağday alım fiyatları gibi meselelerin yanısıra atanamayan öğretmenler ile özel okul öğretmenlerinin özlük hakları olduğunu da duyurdu.

Atanamayan öğretmenlerin neden “atanamadığı” nı geçtiğimiz haftalarda yazmıştım.

Malum eğitim fakülteleri öğretmen yetiştiren okullar ve onlardan ülkemizde 7 adet var. Ama bunun yanında tüm üniversite mezunlarına, 3 aylık pedagojik formasyon almak koşuluyla ki onun da nasıl yapıldığı, üç ayda hangi pedagojik eğitimin sonuç verebileceği muamma olduğu ayrı bir bahis- öğretmen olma hakkı verildiğini de yazmıştım. Bunun neticesinde tüm üniversite mezunları da KPSS sınavlarına girerek eğitim fakültelerinden öğretmen olarak mezun olanların haklarına ortak oluyor. Böylece yüzbinlerce atanamayan öğretmen ortaya çıkıyor.

Özgür Özel ve CHP işin bu kısmına vakıf mı bilemiyorum ama sorunun kaynağının bu olduğunu, sonuçta “devlet memurluğu” nun Türkiye’de ömür boyu işten çıkarılmama garantisi sayıldığı hatırda tutulursa, bir baltaya sap olamayan üniversite mezunlarının “Bari öğretmen olayım” diye dişlerini sıkarak KPSS’ye hazırlanıp sınav kazanmaları ve ardından öğretmenliğe başlamaları, büyük bir haksızlık olarak ortada durmakta.

Diğer konu özel okul öğretmenleri.

Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde gündeme getireceği konulardan birinin de ÖZEL OKUL ÖĞRETMENLERİNİN MAAŞ VE ÖZLÜK HAKLARI olduğunu da öğrendik.

Bu konu hakikaten ayrı bir fasıl.

En önemlisi de maaşları.

Şu anda devlet okullarında en düşük öğretmen maaşı 41 bin lira. Buna ek ders ücretleri dâhil değil. Onlarla birlikte aylık ücretleri neredeyse 50 bin liraya ulaşıyor. Kıdemli öğretmenlerin maaşı daha da çok. Bilhassa küçük bir ilde ve kasabada karı-koca öğretmenin eline en az 100 bin lira geçebiliyor.

Ancak aynı rahatlık ne yazık ki geçmiş yıllardakinin tersine özel okul öğretmenleri için geçerli değil.

Öğretmen eşi bir okurumdan mektup aldım dün.

Özel okul öğretmenlerini “modern köleler” olarak tanımlıyor. Çünkü çoğunun asgari ücretten en fazla 3-4 bin lira daha fazla maaş aldığını belirtiyor.  Kendi eşinin durumundan bahsederken okulların isimlerini de veriyor üstelik. Cimer’e de şikâyet etmişler.

Şu sıralarda (Haziran ayının ilk iki haftasında) özel okul yönetimleri öğretmenlerle gelecek yılın ücretlerini konuşup sözleşme imzalıyor. Öğretmenler eğer imzalamazlarsa işsiz kalacakları korkusuyla önerilen rakamı kabul ediyorlar okurumun dediğine göre.

Şöyle yazmış:

Sevgili Fuat Uğur, bakın dün ne oldu. Eşimin çalıştığı İ… kolejleri adlı kurum dün 2024-2025 öğretim yılı için eşime 23 bin, evet yanlış yazmıyorum tam 23 bin TL teklif etti. Şu an 19 bin lira alıyor ve eğer eşim bu teklifi kabul ederse 23 bin lirayı Temmuz ayından değil, Ekim ayından itibaren alacak. Yani şu anda Devlette en düşük memur ya da öğretmen maaşı, yapılan yeni zamlarla beraber 41 bin lirayı bulmuşken, eşim gibi 25 yıllık öğretmenler maksimun 25 bin liraya yeni dönemde çalışacaklar. Eşimin okulu iktidara yakın bu kurum. Dini bütün diye ortada dolaşan bu gibi vakıflar şaşıracaksınız ama en az maaşı verenlerdir. Çalıştığı okulun güvenlik görevlisinden daha düşük maaşa öğretmen çalıştırmak bana göre o öğretmene sövmektir. Yazıktır günahtır bu öğretmenlere. Hiç Allah korkusu yok mu bunlarda. Geçen gün U… Kolejinden çağırdılar. Görüşmeye gitti eşim ve 40 bin TL istedi. Okul müdürü en fazla 30 bin verdiklerini söyleyince eşim masadan kalktı.”

Okurum bu arada özel okulların kendi aralarında ağız birliği ettiğini ileri sürüyor.

Tabii tüm özel okulları aynı kategoriye sokmamak gerek. Öğretmenin hakkını veren özel okullar da var ama onların sayısının çok fazla olmaması işin üzücü yanı.

Devlet okulu öğretmenleri şu anda hem maaş olarak rahatlar hem de çalışma süreleri, aldıkları sorumluluk açısından da. Özel okullar adı üzerinde özel ve bir anlamda ticari sorumluluk da taşıdıkları için öğretmen-veli ilişkisini ılımlı götürmek zorunda. Bu yüzden okurumun tanımıyla Devlet öğretmenleri 1 çalışıyorsa özel okul öğretmenleri 1,5 çalışmak zorunda. Okullar tatil olunca özel okul öğretmenleri iki hafta daha çalışıyorlar. Bu yetmiyor okulların başlamasına iki hafta kala göreve başlıyorlar.

Ama özel okullar da bir yandan velilerden istedikleri kadar ücret alamamanın getirdiği bir sıkışmışlık yaşıyor. Bu da doğal olarak hem öğretmen maaşlarına hem de eğitimin ve verilen yemeklerin kalitesine yansıyor. 

Bu yüzden Devlet özel okullarla ilgili nasıl bir çözüm ortaya koyar bilemiyorum. Bildiğim tek şey özel okul öğretmenlerinin geçim sıkıntısı çektiği.