Yargıtay'dan emsal sadakat kararı

2018'de evlenen ve eşinin sadakatsizliğinden şüphelenen kadın, eşini takip ederek aldatıldığını kanıtladı. Ancak gizlice elde ettiği kanıtlar nedeniyle Yargıtay öyle bir karar aldı ki...

Eşinin sadakatsiz davranışlarından şüphelenen kadın, takip sonucu elde ettiği CD’yi mahkemeye sundu. Kocanın özel görüntülerini izleyen Aile Mahkemesi, davalı erkeğin sadakatsiz davrandığına hükmetti.

Yargıtay ise verdiği kararla, boşanma davalarındaki birbirinden şüphelenen karı kocaların izleyeceği yöntemlere yeni bir boyut kazandırdı.

Bir boşanma davasının temyiz müracaatını değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi; taraflar evli bile olsalar özel hayatlarının korunması gerektiğinden erkeğin özel hayatının CD’ye kaydedilmesinin özel hayatın gizliliğini ihlal eder ve hukuka aykırı delil niteliğinde olduğuna hükmetti. Bir süredir geçimsizlik yaşayan genç çift, 3. Aile Mahkemesi’nde karşılıklı boşanma davası açtı. Davacı karşı davalı kadın, bir süre takip ettiği kocasının özel hayatına dair görüntüleri içeren CD’yi mahkemeye sundu.

Mahkeme; kocanın kusurlu olduğuna hükmedip kadın lehine nafaka kararı verdi. Kararı davalı karşı davacı erkek temyiz edince devreye Yargıtay 2. Hukuk Dairesi girdi. Daire, sadakatsiz kocanın özel görüntülerinin elde ediliş şeklinin yasalara aykırı olduğuna hükmetti.

Yargıtay kararında şu ifadelere yer verildi: “Mahkemece davacı-karşı davalı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan CD hükme esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıası kusur olarak yüklenilmişse de, CD'nin erkeğin ‘Özel hayatının gizliliği’ ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı delil hükme esas alınamaz. CD'nin hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle davalı-karşı davacı erkeğe sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış vakıasının kusur olarak belirlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Davalı-karşı davacı erkeğin yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; yerel mahkemenin boşanma hükmü, taraflarca temyiz edilmeyip, 02.03.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı-karşı davalı kadının yargılamanın devamı sırasında 15.09.2018 tarihinde evlendiği anlaşılmakla, evlendiği tarihten sonra yoksulluk nafakasının talep edilmeyeceği ancak evlenme tarihine kadar yoksulluk nafakası alabileceği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Mahkeme kararının oy birliği ile bozulmasına hükmedilmiştir.”

Sonraki Haber