Ümitcan Uygun delilleri yok etmek için bakın ne yapmış

Ankara'da Esra Hankulu'nun (25) evinde ölü bulunmasıyla ilgili davada savcının 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis talep ettiği tutuklu sanık Ümitcan Uygun'un (28), delilleri yok etmek için telefonundaki rehberden Esra'nın ismini sildiği ortaya çıktı.

Ankara'da Esra Hankulu'nun (25) evinde ölü bulunmasıyla ilgili davada savcının 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapis talep ettiği tutuklu sanık Ümitcan Uygun'un (28), delilleri yok etmek için telefonundaki rehberden Esra'nın ismini sildiği ortaya çıktı. Ayrıca Esra'nın telefonunda da bazı veriler ile 112 hattını arama kaydının da silindiği belirlendi.

Esra Hankulu, Mamak ilçesi Akdere Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinde, geçen yıl 5 Ağustos'ta ölü bulundu. Hankulu ile geceyi evde geçiren arkadaşları Dilan Civelek ve Furkan Gürgil ile kamuoyunda 'Aleyna Çakır' olarak bilinen Sema Esen’in ölümüyle ilgili devam eden soruşturmada şüpheli olan Ümitcan Uygun gözaltına alındı. Uygun tutuklanırken, Furkan Gürgil ile Dilan Civelek serbest bırakıldı. Adli Tıp raporunda künt kafa travması sonrası meydana gelen iç kanama sonucu hayatını kaybettiği belirlenen Esra'nın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında Ümitcan Uygun hakkında 'kendisini savunamayacak durumdaki kişiyi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, olay sonrası Hankulu’nun cep telefonunu sakladıkları iddia edilen Furkan Gürgil ve Dilan Civelek hakkında ise 'suç delillerini gizlemek' suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.  

Savcı mütalaasını açıkladı

Ankara 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Celse arasında mütalaasını sunan savcı, Esra Hankulu'nun, 3 Ağustos 2021'de sanıkların tamamı evdeyken, künt kafa travmasına bağlı iç kanama sonucu yaşamını yitirdiğini belirtti. Sanık Uygun'un odada, Hankulu'nun hayati bölgesi başına cebir uyguladığını, böylece maktulün düşürülmesi veya kafasının sert ve künt bir zemine çarptırılması sonucunda hayatını kaybettiğini, ardından sanığın cesede yatakta bulunduğu pozisyonu vererek evden ayrıldığını belirtti. Mütalaada, sanık Uygun için ‘kastan öldürmek’ suçundan müebbet, tutuksuz sanıklar Furkan Gürgil ve Dilan Civelik için ‘suç delillerini gizlemek’ suçundan 5’er yıla kadar hapis cezası istendi.

Rehberinden Esra'yı silmiş

Dosyaya giren Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarında sanık Ümitcan Uygun'un, Esra'nın ölümüyle ilgili delilleri yok etmeye çalıştığı belirlendi. Adli Tıp Kurumu raporunda yer alan iletişim tespit tutanağına göre, o gece sanık Uygun’un 'uyuduk' dediği saat 04.53 sıralarında kendi sim kartını Esra'nın cep telefonuna taktığı ve rehberinden Esra'nın ismini sildiği ortaya çıktı. Esra'nın sim kartını taktığı kendi cep telefonunu evde bırakan Uygun'un, Esra'nın telefonundaki bazı verileri ve arama kayıtlarını da sildiği tespit edildi. Sabah saat 10.15 sıralarında avukatının telefonu ile uyandığını, evden çıkarken Hankulu’nun kendisini uğurladığını ileri süren Uygun, ölüm haberini de diğer sanıkların kendisini araması sonucu öğrendiğini iddia etmişti. Ancak iletişim tespit tutanağına göre, Uygun, diğer sanıklar evde uyurken saat 12.19'dan 14.00’a kadar 5 kez Hankulu'nun telefonunu aradı; ancak telefona cevap veren olmadı. Sanık Uygun, bu arama kayıtları ile ilgili Hankulu ailesinin avukatı Nuran Özdemir’in, "Sim kartları neden değiştirdin? Evden çıktıktan sonra Esra’nın cep telefonunu aradın mı?" şeklindeki sorusuna, "Esra benim telefonum bir üst model olduğu için onu kullanmak istiyordu. O nedenle gece oturduğumuz sırada değiştirdim. Evden çıktıktan sonra Esra’nın telefonunu aradığımı hatırlamıyorum" dedi.

Arama kayıtları silinmiş

İhbar üzerine öğle saatlerinde eve giden polisin Esra Hankulu’nun sim kartının takılı olduğu Ümitcan Uygun’a ait cep telefonunu evde bulamadığı ortaya çıktı. Telefonu, tutuksuz sanık Dilan Civelek’in, polis merkezinde ifadesinden sonra çantasından çıkartarak polise verdiği belirlendi. Yapılan inceleme sonucu bu telefonla sanık Uygun evden çıktıktan sonra 5'i Uygun'u, 2'si 112'yi olmak üzere 7 adet arama yapıldığı ve bu arama kayıtlarının silindiği tespit edildi. Sanık Civelek, telefonu saklamadığını ve polise teslim ettiğini söylerken, arama kayıtlarının silinmesi ile ilgili bir şey bilmediğini ileri sürdü.

Diğer sanık Furkan Gürgil de Esra'yı cansız yatarken bulduktan sonra Ümitcan Uygun’u, bilge vermek için aradığını, ardından da 112’yi aradığını söyledi. Sanık Gürgil de arama kayıtlarını kimin sildiğini bilmediğini iddia etti.

Aleyna Çakır'ın fotoğraflarına bakmış

Yine iletişim tespit tutanağında yer alan bilgilere göre, sanık Uygun, o gece sim kartları değiştirmeden önce telefonu ile sosyal medya hesabında birçok yere giriş yapmış. Ölümüyle ilgili soruşturma devam eden Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına da baktığı belirlenen Uygun, avukat Özdemir’in, "Neden Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına baktın, bu nedenle mi Esra ile kavga ettiniz?" yönündeki sorusuna, "Sosyal medyada birçok kişinin profiline girip bakarım. Annem olur, babam olur ya da arkadaşlarım. O gece Aleyna Çakır’ın fotoğraflarına baktığımı hatırlamıyorum" diye cevap verdi.

'Son dakika' haberlerine bakmış

Sanık Uygun'un olay sonrası yakalanmadan önce de telefonunun arama motoruna, ‘Ümitcan Uygun son dakika’ yazarak, internette kendisiyle ilgili haberleri kontrol etmiş. Uygun, neden bu şekilde arama yaptığı yönündeki soruya ise kendisiyle ilgili her gün haber yapılması nedeniyle sık sık internette arama yaptığını iddia etti. Öte yandan Ümitcan Uygun'un, Esra'nın öldüğü evden çıktıktan sonra caddede elinde cep telefonu ile ilgilenerek yürürken iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüsü de dosyada delil olarak yer aldı. 

Sonraki Haber