Fener Rum Metropoliti'ne Batı Trakya seçilmiş Türk müftülerine yapılan muamelenin aynısı yapılmalıdır

Bugün size Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının ve Batı Trakya’nın seçilmiş müftülerinin yaşadıkları ve onlara yaşatılanlar ile kendine Ekümenik (Evrensel) Patrik sıfatı yakıştıran Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Fener Rum Metrolopoliti’nin yaptıklarını karşılaştırmalı olarak anlatacağım.

İstanbul Rumları ve Batı Trakya Türklerinin bugünkü statüsü 1923 Lozan Barış Antlaşması’nın üçüncü bölümünde “Azınlıkların Korunması” başlığı altındaki 37 ve 45’inci maddeleri arasında düzenlenmiştir.

Bu hükümlere göre Yunanistan, Batı Trakya Türk azınlığına karşı:

- Doğum, milliyet, dil, soy ya da din ayrımı gözetmeyecek,

- Azınlığın kendi sosyal ve kültürel hakları korunacak,

- Okullarında da Türkçe eğitim alınmasına imkân tanıyacak,

- Dini özgürlüklerine, ibadetlerine ve müftü seçimlerine de hiçbir kısıtlama getirmeyecektir.

Hukuksuzluğu ve antlaşmalara uymamayı karakter özelliği haline getirmiş Yunanistan ne Lozan Barış Antlaşması’nın bu hükümlerine, ne de Batı Trakya Türklerine karşı insan hakları ihlallerini durdurması yönündeki AİHM kararlarına uymamaktadır.

Batı Trakya Türk azınlığına medeniyetle ve insanlıkla bağdaşmayan muameleler yapan Yunanistan artık azınlığın “Türk” ismini kullanmasını, Türklerin toprak ve taşınmaz mal satın almalarını kısıtlamış ve hatta yasaklamış, Türk okullarında Türk öğretmenlerin görev yapmalarına sınırlamalar getirmiş, Türk azınlığının Türkiye’den kitap getirtmelerinin önüne engeller oluşturmuş, radyo, TV ve hoparlörden Türkçe yayını yasaklamış, Batı Trakya Türklerine traktör ehliyeti dahi vermeyerek onların ana geçim kaynağı olan tarım yapma imkânlarının önünü kesmiş ve en önemlisi de azınlık cemaatinin kendi müftülerini seçmelerini ve dini faaliyetlerini engellenmiştir.

Yunanistan hem Lozan Barış Antlaşması’na hem de tüm insan haklarına aykırı bir şekilde 2017 yılında iyice azıtmış ve “240 İmam Yasası” adıyla Müslüman Türklere karşı bir zulüm yasası çıkarmıştır.

Bu yasaya göre, okullarda din öğretimi Yunanca olacak ve aynı zamanda Türk Okulları’nda verilen Kur’an-ı Kerim eğitimi de Yunanca yapılacaktır. Bu yasa tüm Türk azınlığın itirazlarına rağmen kabul edilmiş ve Yunanistan Yunanca eğitim vermek üzere görevlendirdiği kişileri Türk Okullarına atamıştır. Hatta artık din dersleri Yunanca ve Kur'an-ı Kerim de Yunanca okutulmak mecburiyetindedir.

Türkiye’de ise kendisini Ekümenik Patrik diye adlandıran Fener Rum Ortodoks Metropolitliği, web sitesini Yunanca yapmış bir Türkiye Cumhuriyeti kurumu olmasına rağmen web sitesine Türkçe seçenek bile koymamıştır.

CAMİLER AHIRA ÇEVRİLİYOR, MÜFTÜLER HAPSE GÖNDERİLİYOR

Biz Sümela gibi dağlardaki kiliseleri ve manastırları devletimizin parasıyla onarıp, ibadet ve ayinlere açarken, Yunanistan camileri kapatmakta, Gümülcine’de bulunan yüzlerce yıllık Selveli ve Yunus Bey Camileri gibi tarihi camilerin ise bakımına dahi izin vermeyerek harabeye dönüştürmektedir. Dimetoka’da bulunan Sultan Mehmet Çelebi Camisi ise Yunanistan tarafından ahıra dönüştürülmüştür.

Türklerin kendi iradesiyle müftü seçmesini engelleyen Yunanistan, seçilmiş müftüleri ise sadece Cuma namazı kıldırdığı, cenazeye katıldığı ya da halkın herhangi bir dini vecibesine katıldığı gibi gerekçelerle makamı gasp etmekle suçlayarak hapis cezasına çarptırmaktadır.

Örnek vermek gerekirse, İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete ve Gökçepınar Müftüsü Erkan Azizoğlu cenaze namazı kıldırdıkları gerekçesiyle “makamı gasp” suçlamasıyla 7’şer ay hapis cezasına çarptırılmışlardır.

Dahası var; İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, 2016 yılında Gümülcine’de gerçekleşen DEB Partisi kongresinde yaptığı konuşmada, dönemin DEB Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş’u, Rauf Denktaş’a benzettiği için halk arasına nifak sokma suretiyle kamu düzenini bozma suçlamasıyla 15 ay hapis cezasına çarptırılmıştır.

Seçilmiş Müftü İbrahim Şerif'e, 2017 yılında Gümülcine’de düzenlenen toplu sünnet etkinliğine katıldığı için “makam gaspı” suçlamasıyla 7 Ekim 2021'de Selanik'te dava açılmıştır.

6 Kasım 2019 tarihinde Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Dedeağaç’a bağlı Musaköy’de Cuma namazına katılması sebebiyle, “müftülük makamını gasp” suçlamasıyla 80 gün hapis cezasına çarptırılmıştır.

Yunanistan, Lozan Antlaşması’na göre Batı Trakya Müslüman Türk azınlığın kapatılamayacak tarihi eğitim kurumları olan medreselerini de kapatacak, vakıflarına da müdahale edecek bir kararname çıkarmıştır.

24 Haziran 2019 tarihinde yayımlanan Yunan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 53. maddesine göre, vakıfların yönetim ve denetimi de tamamen Yunan devletine geçirildi ve medreselerin kapatılması konusunda Yunanistan Eğitim Bakanlığı'na yetki tanındı.

Yunanistan son olarak, 2022-2023 eğitim öğretim yılında Batı Trakya Türk Azınlığına ait dört ilkokulu daha kapatmıştır.

TÜRK VATANDAŞI METROPOLİT, KENDİSİNE TAHSİS EDİLEN YUNAN UÇAĞI İLE GİDİP TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET EDİYOR

Bizde ise kendini Ekümenik Patrik ilan eden Fener Rum Ortodoks Metropoliti bir Türk vatandaşı ve Türkiye Cumhuriyeti dini görevlisi olmasına rağmen Yunan devlet uçakları ile ABD, Fransa gibi birçok ülkeye resmi ziyaretlerde bulunmakta ve bizim de hiç sesimiz çıkmamaktadır [1].

2009 yılında ABD’ye ziyarette bulunan Fener Rum Metropoliti Bartholomeos, ABD-CBS kanalına konuk olarak burada da Ekümenik Patriklik iddiasında bulunmuş ve ABD kamuoyuna propagandalar yapmış ve “Türkiye’de kendini çarmıha gerilmiş hissediyorum” demiştir [2].

Üstelik Ekim 2021 ABD'ye ziyaret gerçekleştiren Fener Rum Metropoliti Bartholomeos, Washington'da sözde “resmi temasları” kapsamında ABD Başkanı Biden ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüşmüş ve "İstanbul'daki tarihi makamımızda hayatta kalma mücadelesi verirken, Ekümenik Taht'a ve korumaya çalıştığımız onun fikir ve değerlerine verdiği daimi destek için ABD yönetimine minnettarız" diyerek Türkiye’yi şikâyet etmiştir [3].

Ama Türkiye’de kimse bu şahsa; “Sen hangi sıfatla resmi ziyaret ve görüşmelerde bulunuyorsunuz? Hangi cüretle Türkiye’yi şikâyet ediyorsunuz? Tarihi makamınızda nasıl hayatta kalma mücadelesi veriyor muşsunuz? Bir Türk vatandaşı ve bir Türk dini kurumunun başındaki bir şahıs olarak sana Yunan devleti neden ve hangi beklentiyle uçak tahsis ediyor?" diye sormadı. İnanılır gibi değildir.

BATI TRAKYA, TÜRK AZINLIK İÇİN ADETA AÇIK HAVA HAPİSHANESİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR

Yunanistan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı ifadesine adeta çıldırmaktadır. Bu düşmanlık nedeniyle önce Batı Trakya Türklerinin okullarında “Türk” isminin kullanılmasını yasaklamış, sonra “azınlık” çıkarttırılmış ve kala kala “Yunan Müslümanları” ifadesi kalmıştır [4].

Batı Trakya’da Türk azınlığın yasal sosyal dayanışma örgütlerinin isminde “Türk” ibaresinin yer alması ve Türklüğe dair herhangi bir ibarenin yer alması yasaktır.

Batı Trakya’da "Türküm" demenin cezası devlet yardımlarının kesilmesi ve hiçbir kamu işinden faydalanamamaktır.

İstanbul’da bulunan Fener Rum Metropolitliği ise Türkiye'ye ait bir dini kurum olduğu kimliğinden o kadar uzaklaşmıştır ki, kendi resmi internet sitesinin dilini Yunanca olarak ayarlamış ve Türkçe'ye yer vermemiştir [5].

ARTIK TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ BU CÜRET VE REZALETE DUR DEMELİDİR!

Son olarak ise, 7 Kasım 2022 tarihinde Bahreyn Diyalog Forumu’na katılan Bartholomeos burada da kendisini tıpkı daha önceki tüm toplantı, sempozyum ve forumlarda yaptığı gibi “Ekümenik Patrik” ünvanıyla tanıtmış ve Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nı yok saymıştır. Ama bu da artık yetmemiştir. Bakın Fatih Kaymakamlığı'na bağlı kilisenin Başpiskoposu Bahreyn’de kendini “Konstantinopolis - Yeni Roma'nın Başpiskoposu ve Ekümenik Patrik” diye tanıtmış ve arkasına bu sıfatları yazdırmıştır [6].

Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Papaz hakkında “devletin bölünmez bütünlüğüne karşı faaliyet yürütmekten” derhal soruşturma açılıp;

- Konstantinopolis neresi?

- Yeni Roma Devleti neresi?

- Ekümenik kim diye sorulmalı!

- Pasaportu iptal edilmeli!

- Batı Trakya’da seçilmiş müftüye yapılan muamele mütekabiliyet esasına göre bu papaza da yapılmalıdır!

- Bu sıfat ve yakıştırmaları kullanması yasaklanmalıdır!

FENER RUM METROPOLTLİĞİ ASLA EKÜMENİK (YANİ EVRENSEL) OLMAMIŞTIR

Şunu da akademik bir kısa bilgi olarak belirtelim:

Doğu Roma Kilisesi tarihin hiçbir zamanı “Ekümenik” yani evrensel bir temsilci konumunda olmamıştır.

Doğu Roma Ortodoksları'nın kilisesi olarak varlığını sürdüren dini yapı 1453 yılında Osmanlı tebaası haline gelen Doğu Roma toplumunun dini kurumu olarak varlığını sürdürmüş hatta Fatih Sultan Mehmet’in hoşgörüsü ile Rum halkı tarihin hiçbir döneminde yaşamadığı huzur ve din özgürlüğünü elde etmiş ve politik olarak muhatap alınmıştır.

Prof. Dr. Halil İnalcık bu konu hakkında; “Patrik'in cemaat üzerinde otoritesinin ancak devletin, Padişah'ın beratıyla hukuki bir geçerlilik kazandığını vurguladıktan sonra şöyle devam etti: "Fatih Sultan Mehmet tarafından verilen beratla Patrik'in otoritesi, yalnız Osmanlı ülkesindeki kilise ve manastırlar üzerindeydi. Patrikhane tüm Ortodoks dünyasını temsil eden bir makam değildi. Patrik, padişahın bir beratıyla tayin edilmiş bir din adamıydı ve devlet içinde memur durumundaydı. Rum halkı üzerinde idari, siyasi her türlü otorite Sultan'a aitti.”  Değerlendirmesinde bulunarak tarihte hiçbir zaman Ekümeniklik kavramının vücut bulmadığını ortaya koymuştur [7].

Yunan’ın büyük ülküsü (MEGALİ İDEA) budur!!! İSTANBUL’DA Vatikan benzeri EKÜMENİK DEVLET!! ! EKÜMENOPOLİS!! Uyanalım artık Allah aşkına!!!

Kaynaklar:

[1] Köse Ertan. "Yunanistanın Türkiye ve Balkanlar üzerindeki stratejik hedefleri" Master's thesis, Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2005. Sayfa; 188.

[2] Milliyet Gazetesi, son güncelleme 1 Mart 2010; https://blog.milliyet.com.tr/-sozde-ermeni-soykirimi--ile-yine-ayni--turk-dusmani--program/Blog/?BlogNo=231799

[3] Hürriyet Gazetesi, Son güncelleme 26 Ekim 2021; https://www.hurriyet.com.tr/dunya/bartholomeos-blinkenle-dini-azinliklarin-durumunu-gorustu-41924947

[4] TÜRK DEGS, son güncelleme 7 Ekim 2021; https://turkdegs.org/icerik/iskece-secilmis-mueftuesue-ahmet-mete-ile-gerceklestirilen-roeportaj

[5] Fener Rum Metropolitliği’nin resmi internet sitesi; https://ec-patr.org/

[6] Ulusal TV, son güncelleme 9 Kasım 2022; https://www.ulusal.com.tr/gundem/bartholomeosun-bahreyndeki-ekumeniklik-iddiasi-tepki-cekti-15004296

[7] Sabah Gazetesi, son güncelleme 22 Aralık 2009; https://www.sabah.com.tr/gundem/2009/12/22/inalcik_patrikhane_ekumenik_degildir