Fransız futbol kulüpleri iflasın eşiğinde
Fransa futbolu, Ligue 1'in yayın haklarını elinde bulunduran Mediapro'nun kulüplere ödemesi gereken parayı ödememesi nedeniyle krize girdi. Birçok Fransız takımı, yayın gelirini alamadığı için batma tehlikesiyle karşı karşıya...
Fransa’da yayın krizi patlak verince, ülke futbolu, Ligue 1'in yayın haklarını elinde bulunduran Mediapro'nun kulüplere ödemesi gereken parayı ödememesi nedeniyle krize girdi. Birçok Fransız takımı, yayın gelirini alamadığı için batma tehlikesiyle karşı karşıya...
Fransa Ligue 1 ve Ligue 2’nin yayın haklarını yıllık 814 milyon Euro karşılığında satın alan Mediapro şirketi, ödemesi gereken 141 milyon Euro’luk ikinci taksiti henüz yatırmadı. L’Equipe’de yer alan habere göre, Fransa’da ligleri yöneten Ligue de Football Professionnel (LFP), Mediapro’nun ödeme konusunda sıkıntı çektiği, bunun da Fransız takımlarını büyük sıkıntıya soktuğunu duyurdu.
Daha önce Ağustos ayında da erteleme isteyen Mediapro’nun bu talebi kabul edilmemişti. Bunun üzerine Mediapro’nun Ağustos ayındaki taksiti ödediği, ancak 6 Ekim’de ödemesi gereken 141 milyon Euro’luk rakamı henüz yatırmadığı belirtildi. Yayıncı kuruluşun taksiti birkaç gün geciktirmesi ve bu krizin ilerleyen dönemlerde de devam edecek gibi görünmesi, Fransa’da panik yaşanmasına yetti.
Mediapro’nun yayın haklarında anlaşılan rakamı tekrar görüşmek istediği de gelen bilgiler arasında… LFP’den fiyatta indirime gitmesini ve ödemede esneklik isteyen yayıncı kuruluşun bu talebi, zaten taksitlerin geç yatırılması nedeniyle kabul edilmedi.
SKANDAL ANLAŞMA
LFP ile Mediapro arasında yapılan anlaşmanın da tam bir skandal olduğu ortaya çıktı. İki taraf arasında imzalanan anlaşmada banka garantisi istemeyen LFP, sadece Mediapro’nun yüzde 53 hissesine sahip Çin şirketi Orient Hontai Capital’in garantörlüğüne güvenmiş.
Ancak Çin şirketi hakkında yapılan araştırmalarda Orient Hontai Capital’in, Mediapro’ya 2018 yılında yaptığı yatırım dışında iki yıldır başka hiçbir yatırım yapmadığı göze çarpıyor. Bu da şirketin garantör olarak güvenilirliğinin sorgulanmasına neden oluyor. Mediapro’nun parayı yatırmaması halinde, oldukça küçük bir şirket olan Orient Hontai Capital’in bu miktarı karşılayıp karşılamayacağı merak ediliyor.
Fransa, böylesine yüksek bütçeli bir anlaşmanın banka garantisi olmadan, Çin’de yeterinde araştırılmamış bir şirkete güvenilerek nasıl yapılabildiğini tartışıyor. Anlaşma, skandal olarak adlandırılıyor.
TÜRKİYE’DE ÜÇ KEZ BENZER SORUN YAŞANMIŞTI
Türkiye’de Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yayın haklarını satın alan Digitürk, iki kez döviz kurundaki artış, ardından da korona virüsü pandemisi nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile ters düşmüştü. 2016 yılında yayın hakları ihalesini satın alan Digitürk, TFF ile beş sezon için 500 milyon dolar+KDV karşılığında anlaşma imzalamıştı.
Ancak döviz kurundaki artış sonrası, Digitürk yayın sözleşmesinde indirime gidilmesini istedi. TFF’nin indirim talebini kabul etmesi ve kuru sabitleme kararı almasının ardından sorun çözüme kavuştu. Anlaşmaya göre Digitürk, taksitlerin yarısını sabit kurdan Türk Lirası olarak, diğer yarısını ise güncel dolar kurundan ödemeye başladı.
Ancak daha sonra Digitürk, 2019 yılında bir kez daha indirim istemek için TFF’nin kapısını çaldı. Uzun süren görüşmelerin ardından Digitürk, TFF ve kulüpler anlaşmaya vardı. Böylece 500 milyon dolar olan anlaşmadaki fiyat 40 milyon dolara indirilmiş, maksimum kur ise 5.80 olarak belirlendi.
KORONA PANDEMİSİNDE İKİNCİ KRİZ
TFF ile Digitürk arasında bir başka kriz ise korona virüsü pandemisi sonrasında çıktı. Digiturk, federasyona ve kulüplere maçların yeniden başlayacağı tarihe kadar ödemeleri askıya aldıklarını bildirdi. Kulüpler ise Digitürk’ün Mart ayında yatırması gereken taksiti de yatırmadığını iddia etti.
Digitürk ise TFF ile yaptığı anlaşma neticesinde lisans anlaşmasının geçici bir süre ile durdurulduğunu belirterek eksik ödeme olmadığını bildirdi. Digitürk sadece pandemi nedeniyle oynanmayan liglerin yeniden başlayacağı tarihe kadar ödemeye yapmayacağını açıkladı.
FESİH HAKKI DOĞABİLİR
Türkiye’de de tıpkı Fransa’da olduğu gibi yayıncı kuruluşla banka teminatı olmadan yapılan anlaşma gereğe, hukuksal olarak bir sıkıntı doğdu. Digitürk’ün teminat mektubu vermemesi ve devlet yetkililerinin Katar hükümetini garanti göstermesi, belirsizlik yaşanmasına neden oldu.
Naklen yayın parasının yüzde 25'lik bölümü ödenmeyince kulüplerin borçlarına da faiz eklenmesine neden oldu. Çünkü Süper Lig’deki birçok kulüp, banka borçlarına naklen yayın gelirlerini temlik etmiş durumda. Ödemeyi zamanında alamayan kulüplerin bankalara olan borçları azalmıyor ve faiz yükü artıyor.
Türkiye’de yayıncı kuruluş, TFF ve kulüpler arasındaki bu sıkıntı henüz tam olarak çözülebilmiş değil… TFF, Digitürk’e 15 Eylül tarihinde paranın ödenmesi için ikinci ihtarı gönderdi. Üçüncü ihtar çekildiğinde TFF’ye haklı fesih hakkı doğacak.
“YENİDEN İHALE YAPILMALI”
Uluslararası yayın hakları konusunda uzman bir isim olan Pierre Maes, RMC adlı televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Öncelikle Orient Hontai Capital’e gidilmeli ve Mediapro’nun parayı ödemediği anlatılmalı. Anlaşmanın garantörü olması nedeniyle de bu para, Çin şirketinden istenmeli. Ancak baktığımız zaman Orient Hontai Capital, dünyada tanınmayan küçük bir şirket… Mediapro dışında iki yıldır yatırım yapmamaları da ilginç… Böyle bir şirkete güvenerek yapılan anlaşmayı aklım almıyor” diyor.
Yapılması gerekenler hakkında da yorum yapan Pierre Maes “Sanırım yapılması gereken en doğru şey, yayın haklarını yeniden ihaleye açmak olacaktır. Tabi bu durumda geciken ödemelerin alınması mümkün olmayacak. Bu Avrupa’da pek rastladığımız bir durum değil… Sadece 2000’li yılların başında İngiltere’de yaşanmıştı. İkinci Lig yayın haklarını satın alan şirket batmış ve ödemeleri yapamamıştı. Hatırladığım kadarıyla üç, dört kulüp bu nedenle iflas etmişti” ifadelerini kullanıyor.
Tüm dünyada olduğu gibi, korona virüsü pandemisi nedeniyle ekonomik olarak zor günler geçiren Fransız kulüpleri için yayın haklarından gelecek para, ilaç niteliğinde… Bu paranın gelmemesi halinde, hem Ligue 1’de hem de Ligue 2’de iflas bayrağını çekmiş kulüplerle karşılaşmak büyük olasılık.