Domenec Torrent Kayserispor maçını değerlendirdi

Spor Toto Süper Lig'in 25'inci haftasında sahasında Kayserispor ile 1-1 berabere kalan Galatasaray'da teknik direktör Domenec Torrent, müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısına katıldı. Torrent, 'Galatasaray iyi ilerlemiyordu, o yüzden ben buraya geldim, yoksa aynı kişi devam ederdi.' dedi.

Maçı analiz ederek sözlerine başlayan Torrent, "Kaleyi bulan 26 şutumuz var. 7 tane çok net fırsatımız vardı. 13 tane korner var. Onlar 1 fırsat yakaladılar. Gole çevirdiler. Berabere kaldık. Normalde bu maçın sonucu 3-1 bitmeliydi. 3-1 bitse ne olurdu diye konuşacak olursak takım mutlu olurdu, herkes mutlu olurdu. Hiçbir zaman maçta neler olduğu analiz edilmiyor. Sadece sonuç. İkinci yarı neler oldu. Biz özellikle çalışmıştık, iki bek ileriye çıkmamalı diye. Bu tarzdan gol yedik. Bu hata ile gol atıldı. Fakat daha fazla fırsat bulamadılar. Bence özellikle ikinci yarı takım kazanmayı fazlasıyla hak etti. İlk yarıda 15 dakika iyi başladığımızı düşünüyorum. 30 dakikayı onlara hediye etik. 30 dakika topa sahip olduğumuzda hücum etmek yerine geri çekildik. Neden? Topun arkasında 7 oyuncumuz vardı. İleriye doğru pas açımız yoktu. Devre asında bunu düzelttik. Neden düzgün hücum yapamıyoruz diye konuştuk. İkinci yarıda Galatasaray rakibine karşı çok üstündü. Normal şartlarda kazanmamız gereken bir maçtı" dedi.

Torrent, oyuncu değişikliklerin kendileri için iyi olduğunu belirterek, "Değişiklikler bazen iyi sonuç getirebilir, bazen de kötü sonuç getirebilir. Maç bitene kadar bilemiyoruz. Birçok oyuncu ile fırsatlar yakaladık. Onların kalecisi de büyük kurtarışlar yaptı. Bu futbolun bir parçası. Kötü şut attıkları bir fırsattan bize gol attılar. Bu kadar net. Değişim bizim işimize yaradı. Biz oyuncuları seçerken antrenmanda gördüğümüz için onun üzerinden seçim yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Kimse memnun değil olduğumuz yerden, ben ben de memnun değilim''

Alınan kötü sonuçlardan dolayı oyuncularının baskı altında olduğunu dile getiren deneyimli çalıştırıcı, şunları söyledi: "Bugünkü maçta olduğu gibi oyuncular üzerindeki baskıyı aslında birçok fırsat elde ettiğimiz halde sadece 1 gol atabilmemizle görebiliyorsunuz net bir şekilde. En çok bu durumu düzeltmeyi onlar istiyorlar. Taraftarları anlayabiliyorum. Islık çaldıkları zaman oyuncular herkese çalıyor. Maç bittikten sonra çalabilirsiniz. Taylan, Berkan gibi 30'uncu dakikada zaten üzerlerinde baskı var, yardımcı olmuyor böyle şeyler. Bu durumdan çıkabilmemizin tek yolu takımı desteklemeleri, o şekilde kurtulabiliriz. Onlar bizi desteklediği zaman 12 kişi gibi oynuyoruz. Veriler veri olarak kalıyor. Trabzonspor maçını da bu maçı da net bir şekilde kazanabilirdik. Antrenör olarak bir adım daha ileri gitmek zorundayım. Trabzonspor maçında mesela ne kadar oynayabildi, ne kadar sonuca odaklı oynadı. Bunu birkaç kere söyledim. Galatasaray iyi bir yönde ilerlemiyordu, o yüzden ben buraya geldim. Yoksa aynı kişi devam ederdi. 13'üncü sıra civarındaydı sanırım biz geldiğimizde. Kimse memnun değil olduğumuz yerden. Ben de memnun değilim. Benim hayatım boyunca hiç başıma gelememişti. Kendim ve ekibime güveniyorum. Oyunculara da güveniyorum. Ne kadar iyi çalıştıklarını görüyorum. Durumdan ne kadar kaygılı olduklarını görüyorum. Bizim dışarıda olan şeylerden kendimizi izole etmemiz, olabildiğince zorlamamız ve kazanmaya çalışmamız gerekiyor. Bu sene tipik bir sene değil Galatasaray için. Ben geldiğimde de bulunduğu pozisyon belliydi. İkinci lig seviyesindeki bir takım bizi eledi. Kulübün ihtiyacı olan şey sakinlik. Islıklamak, yönetime karşı eleştirmek bize yardımcı olmuyor. Biliyorum Galatasaray taraftarı şevkli, sonuna kadar gider. Diğer takımlarımda alışık olduğum şey aslında. Maç bittiğinde yönetimi, antrenörleri, oyuncuları eleştirebilirler. Bu durumdan hep birlikte çıkacağız. Kendi başımıza bu durumdan çıkamayız. Bu sene aşağıda kalma gibi problemlerle yüzleşmemek için bu durumdan birlikte çıkmamız lazım. Galatasaray'ı değiştirmemiz gerekiyor. Benimle de olur, başka bir hocayla da olur aynı şey. Ben burada uzun zaman kalmak çok isterim. Anlıyorum ki antrenörler sonuçlarla belli oluyor. İlk günümde çok garip şey oldu. Ekibime dedim ki, 'Bu kulüpte uzun vakit geçirebiliriz.' Çünkü bana verdikleri his gerçekten iyi, aynı şeylere odaklandığımızı düşünüyorum. Ben Türk değilim, Katalan'ım. Ama Galatasaray'ı, benim olarak hissediyorum. O yüzden taraftarların kaygılandırdığı gibi beni de kaygılandırıyor. Net bir şekilde bu maçı kazanabilirdik. Topun içeriye girip, girmemesi ne kadar fark yapıyor. 2-3 tane net golü kaleci kurtardı. Ama berabere kaldık. Gerçek bu. Ama hak ettiğimiz şey kazanmaktı."

Sonraki Haber