Gazze'de kadınlar acı ve umutsuzlukla Dünya Kadınlar Günü ve ramazanı karşılıyor

İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de kadınlar Dünya Kadınlar Günü ve ramazanı buruk bir şekilde karşılıyor. Aylardır süren İsrail saldırılarında yerlerinden, yurtlarından olan ve sevdiklerini kaybeden kadınlardan Filistinli Buşra eş-Şafii, "Herkes ramazana süslerle hazırlanırken, Gazze'nin kadınları kanlarla süsleniyor." ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinli kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü ve yaklaşan Ramazan ayını buruk bir şekilde karşılıyor.

İsrail'in uzun süredir devam eden saldırıları ve işgali nedeniyle açlık kriziyle mücadele eden kadınlar, acı ve umutsuzluk içinde günlerini geçiriyorlar.

SALDIRILARDAN EN ÇOK KADINLAR VE ÇOCUKLAR ETKİLENİYOR

Gazze'deki insanlar, beş aydır süren saldırılarla karşı karşıya, hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.

İsrail'in hava saldırıları ve ablukası, bölgeyi adeta bir açlık kuşağına çevirmiş durumda.

Binlerce insan gıda ve temel ihtiyaçlardan mahrum kalırken, özellikle kadınlar ve çocuklar bu krizden en fazla etkilenenler arasında yer alıyor.

Ramazan ayını hüzünlü bir şekilde karşılayanlardan 44 yaşındaki Filistinli Buşra eş-Şafii, İsrail'in geçen hafta Beyt Lahya'yı hedef alan saldırısında ağır yaralandıktan sonra bilincini kaybeden ve Kemal Advan Hastanesinde tedavi gören teyzesine refakat ediyor.

"HERKES RAMAZANA SÜSLERLE HAZIRLANIRKEN, GAZZE'NİN KADINLARI KANLARLA SÜSLENİYOR"

AA muhabirine konuşan Şafii, bomba seslerinin olmadığı daha güvenli bir ortamda bu mübarek ayın atmosferini yaşamak istediklerini belirterek, "Herkes ramazana süslerle hazırlanırken, Gazze'nin kadınları kanlarla süsleniyor." serzenişinde bulundu.

Şafii ayrıca yarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanacağını ve bu günün Gazzeli kadınlar için bir anlam ifade etmediğini dile getirerek şunları söyledi:

"Dünya Kadınlar Günü'nden bahsediyorlar. Hangi kadınlar günü. Şehit annesi olan kadının mı günü? Yaralı annesi olan kadının mı? Çocuklarını kaybeden ve onları bulamayan, enkaz altından çıkaramayan kadının mı?"

"BU KADINLARIN ÇOCUKLARIN VE YAŞLILARIN NE GÜNAHI VARDI?"

Şafii, solunum cihazına bağlı teyzesine işaret ederek, onun da bir kadın olduğunu, en iyi annelerden biri olduğunu, başına gelen musibetlere sabrettiğini ve mücadeleci bir kadın olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu kadınların, çocukların, yaşlıların ne günahı vardı, suçları ne? Biz sıradan sivil insanlarız. Sadece güven ve barış içinde yaşamak istiyoruz. Taş üstünde taş bırakmadılar. Yakınlarımız, akrabalarımız şehit oldu. Teyzemin kızı çok gayretli çalışkandı, öğretmen olmak istiyordu. Şehit oldu. Tüm sevdiklerimizi kaybettik. Yahudileri Allah'a havale ediyoruz. Yazıklar olsun."

"NE SÜT VAR NE BEZ"

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana devam eden saldırıları ve işgali nedeniyle bölgede durumun içler acısı olduğunu, açlık yaşandığını ifade eden Şafii, "Çocukların ve bebeklerin durumu çok zor. Ne süt var ne bez." ifadesini kullandı.

Şafii, Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle dünyadaki tüm kadınlara seslenerek, kendileriyle dayanışma içinde olmalarını istedi.

Şaffi, ramazan ayı geldiğinde savaşın bitmiş olmasını temenni ettiklerini ve güven ve barış içinde yaşamak istediklerini dile getirdi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı da, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü" nedeniyle İsrail'in 5 aydır saldırılarını sürdürdüğü ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze Şeridi'nde Filistinli kadınların yaşadığı drama ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme eksikliğinden muzdarip"

Açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki 60 bin hamile kadın yetersiz beslenme, dehidrasyon ve uygun sağlık bakımı eksikliğinden muzdarip. Bunlardan yaklaşık 5 bini her ay bombardıman ve yerinden edilme nedeniyle zorlu, güvensiz ve sağlıksız koşullarda doğum yapıyor." ifadelerine yer verildi.

Gazze nüfusunun yüzde 49'unu kadınların oluşturduğu belirtilen açıklamada İsrail'in son 5 aydır devam eden saldırıları nedeniyle tümünün sağlıksız ve yetersiz beslenmeden dolayı ciddi sıkıntılar çektiği vurgulandı.

Açıklamada, 5 aydır devam eden saldırılarda 9 bin kadın hayatını kaybettiği belirtilerek, "Başta Gazze Şeridi olmak üzere Filistinli kadınlar, İsrail'in saldırganlığı sonucunda öldürme, yerinden edilme, tutuklanma, kürtaj, salgın hastalıklar ve açlıktan ölüm gibi en kötü insani felaketle karşı karşıya kalıyorlar." denildi.

Açıklamada, Birleşmiş Milletler ve dünyanın dört bir yanındaki kadın kuruluşlarına İsrail'in Filistinli kadınlara ve ailelerine yönelik saldırganlığını ve soykırımını derhal durdurmak için çalışmaları yönünde çağrı yapıldı.

Bakanlık ayrıca uluslararası kurumlara, özellikle Gazze Şeridi'ndeki Filistinli kadınların yaşam, sağlık, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını destekleme çağrısında bulundu.

İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE 7 EKİM SONRASI

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 13 bin 430’u çocuk, 8 bin 900’ü kadın olmak üzere 30 bin 800 Filistinli öldürüldü, 72 bin 298 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 247'si karadan işgal sürecinde olmak üzere 587 askerinin öldürüldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail güçleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 424 Filistinli hayatını kaybetti.

İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana sınırda yaşanan çatışmalarda 232 Hizbullah mensubu, 45 Lübnanlı sivil, 11 Emel Hareketi, 12 Hamas ve 12 İslami Cihad mensubu ile 6 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.

Sonraki Haber