Osman Kavala hakim karşısında

Gezi olaylarından 6 yıl sonra açılan davanın görülmesine başlanıldı. Aralarında Osman Kavala, Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve Memet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanık hakim karşısına çıktı. Duruşma sanık savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, tutuksuz sanıkların bir kısmının savunması alındı.

Tutuksuz sanıklardan Taksim Dayanışması Platformu Başkanı Mücella Yapıcı aynı suçlamalarla ikinci kez hakim karşısına çıktığını belirterek, iddianamede diğer şüphelilerle birlikte Gezi olaylarında orantısız şiddet olduğu yönünde algı oluşturmakla suçlandıklarını kaydetti.

Yapıcı, Gezi olaylarında birçok insanın yaşamını yitirdiğini, çok sayıda insanın gözünü kaybettiğini, yüzlerce kişinin de yaralandığını dile getirerek, "Bunlar da mı algı yüzünden oldu? 50 cm mesafeden yüzüme gaz sıkıldı, 3 kere mide kanaması geçirdim. Bu da mı bizim oluşturduğumuz algı yüzünden oldu?" dedi. Hakkındaki suçlamaları reddeden Yapıcı, beraat talebinde bulundu.

Yapıcı’nın ardından, tutuksuz sanık Çiğdem Mater savunma yaptı. Film yapımcısı olduğunu ve iddianamede adının 43 kez geçtiğini söyleyen Mater, 2004-2009 arasında Anadolu Kültür Vakfı’nda koordinatörlük, sonrasında başka platformlarda film yapımcılığı yaptığını söyledi.

Gezi Parkı’nın park özelliğinin yanı sıra, deprem gibi afetlerde toplanma yeri olarak kullanabilen bir alan olduğunu kaydeden Mater, "Gezi Parkı protestoları sırasında sadece parkın park olarak kalmasının yanı sıra bir sinemacı olarak gözlem yapmak için de oradaydım. Ancak iddianamenin aksine Gezi parkı ile ilgili bir filmde yer almadım." dedi.

İddianamede yer alan tapelerin, kendi kişisel haklarını ihlal ettiğini savunan Mater, Gezi olaylarında birçok meslektaşının görüntü çektiğini, meslektaşlarının bu görüntülerle ne yapılabilir diye kendisine danıştıklarını aktardı.

Birçok film festivaline katıldığını, bir dönem Saraybosna’da yapılacak film festivaline davet edildiklerini ancak festivalin kendi yol ücreti gibi masraflarını karşılayacak maddi kaynağı olmadığını vurgulayan Mater, bunun için Açık Toplum Vakfı’na seyahat desteği için başvuruda bulunduklarını, vakfın kendilerine uçak bileti aldığını kaydetti.

Mater, Osman Kavala ile hiç tanışmadığını, bazı sanıklarla ise ya iş ya da aile dostluğu nedeniyle irtibatları olduğunu öne sürerek, “Osman Kavala ile yaptığımız telefon konuşmalarımız, birlikte iş yaptığımız için hayatın olağan akışına göredir. Bu iddianame bize hayatın sinemadan daha kurmaca olduğunu kanıtlar niteliktedir.” dedi.

Sanıklardan Hakan Altınay ise neyle suçlandığını anlamakta zorlandığını belirterek, şunları söyledi:

"Bu haksız suçlamaların tamamını reddediyorum. Davamızın konusu Gezi olayları ama benim Gezi olaylarıyla ilgim, gözlem yapmak için orada 3-4 kez bulunmamdan ibaret. Açık Toplum Vakfı’nda yönetim kurulu başkanlığım Gezi olaylarından 3 ay önce sona erdi. Türkiye'de vakıf kurmak, çalışmak bir suç değil. Vakıflar Asliye Hukuk Mahkemesi onayıyla kuruluyor. Vakıfların yurt dışından hibe alması suç değil. Vakıfların başka kurumlara hibe vermesi de suç değil. Açık Toplum Vakfı esas itibariyle bundan başka bir şey yapmaz. Anadolu Kültür Vakfı çeşitli dönemlerde çeşitli projelerde Açık Toplum Vakfı’na hibe vermiştir. Hangi hibenin Gezi olaylarının desteklenmesi adına verildiği iddianamede net olarak belirtilmemiştir. Altında benim imzam olan hiçbir hibe kararı Geziyle ilgili değildir. Umarım hepimiz üzerine düşeni hakkıyla, gelecekte yüzümüzü karartmadan anlatabileceğimiz şekilde yaparız. İsminin bu töhmetten kurtulmasını talep ediyorum."

Duruşmaya yarın tutuksuz sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam edilecek. 

Suçlamalar

16 şüphelinin işlediği iddia edilen suçlar ise şöyle: Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs", "Mala zarar verme", "Nitelikli mala zarar verme", "Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme", "6136 sayılı yasaya muhalefet", "Nitelikli yağma", "Nitelikli yaralama" ve "2863 sayılı yasaya muhalefet".

Olaylardan sorumlu tutuldular

İddianamede, Gezi Parkı olayları olarak anılan ancak aslında bir kalkışma girişimi olan hususlarla ilgili şüphelilerin söz konusu olayları 2011 yılından itibaren yönlendirme ve başlatmaya çalışmaları, bu yönde hazırlık hareketlerinde bulunmaları ve yine 2013'te sahneye konulan bu kalkışma girişiminde olayların ve eylemlerin finansmanı ile koordinasyonun sağlanması hususundaki fiilleri iddianame konusu olarak yer alıyor. İddianamede şüphelilerin bu olayların tepe yönetiminde yer aldıkları ve bu kapsamda ülke genelinde meydana gelen şiddet olaylarından sorumlu tutuluyor. Öte yandan Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu hakkında yakalama kararı bulunuyor.

Sonraki Haber