Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki göçmen sayısını açıkladı!
Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki göçmen sayısını açıkladı. Açıklamada; toplam 4 milyon 449 bin 333 yasal kalış hakkı olan yabancı bulunduğu belirtildi.
Göç İdaresi Başkanlığı, vatandaşlık verme yetkilerinin bulunduğu yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu ve Türk vatandaşlığının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre kazanıldığını bildirdi.
İnternette paylaşılan sayıların her hafta düzenli güncellendiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ülkemizde bugün itibarıyla 3 milyon 109 bin 867'si geçici koruma altında bulunan Suriyeliler, 228 bin 290'ı uluslararası koruma kapsamında bulunan yabancılar, 1 milyon 111 bin 176'sı ikamet izniyle kalan yabancılar olmak üzere toplam 4 milyon 449 bin 333 yasal kalış hakkı olan yabancı bulunmaktadır.
Diğer taraftan düzensiz göçmenlerin tespiti ve yakalanmasına yönelik operasyon ve denetimler, 7 gün 24 saat esasına göre kesintisiz bir şekilde ve kararlılıkla yürütülmektedir. Tüm büyükşehirlerimiz dahil olmak üzere toplam 63 ilimizde Mobil Göç Noktası araçlarımız aracılığıyla kolluk birimlerimizle koordineli olarak denetim ve uygulamalar yapılmakta, tespit edilen düzensiz göçmenlerin sınır dışı işlemleri hemen başlatılmaktadır."
Başkanlığın, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde sadece yabancıların ülkeye girişi, kalışı ve çıkışına ilişkin idari iş ve işlemleri yürütmekte olduğunun altı çizilen açıklamada, "Başkanlığın görev tanımının içinde 'Türk vatandaşlığı verilmesi' yer almamaktadır. Bahse konu haberde yer aldığı gibi Başkanlığımızca vatandaşlık verildiği yönündeki iddiaların gerçekle ilgisi yoktur. Türk vatandaşlığı, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği hükümlerine göre kazanılmaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Başkanlık personeliyle ilgili de dayanaksız iddiaların ortaya atıldığına değinilen açıklamada, başkanlığın kanunda tanımlanan iş ve işlemleri, milli menfaatler doğrultusunda, kamu düzeni ve güvenliğinden taviz vermeden, insan haklarına, hukuka ve medeniyet değerlerine uygun olarak yürüttüğü vurgulandı.