GÜÇLÜ DEĞİLSEN ÖL! Kanuni ve Safiye Sultan’ın vahşi düzeni

Osmanlı Devleti’ne altın çağını yaşatan Kanuni Sultan Süleyman, mevcut kanunları yazılı hale getirerek ve onları hassasiyetle uygulayarak hüküm sürmüş bir padişahtı. Bu konuda yazılanlar, vakanüvislerden aktarılanlardan günümüze kalan bilgiler pek çok ibret verici örnekle dolu.

Sultan Süleyman; her şeyden önce kanun, eşitlik ve adaletten yana bir devlet adamıydı. Bu cihanın sultanı olduğunu bilirdi ama bununla asla gururlanmadığını, esasen değersiz bir topraktan öte olmadığının farkında olduğunu söylerdi. Kanuni, cezâî hükümlerin, suçu işleyen şahıslar kim olursa olsun; alçak-yüksek, ahâlî-yönetici, zengin-fakir, herkese eşit biçimde uygulanacağını belirtirdi.

Show tv’de 5 Ocak 2011 yılında yayınlanmaya başlanan Muhteşem Yüzyıl dizisi, Osmanlı tarihini bir türlü istenildiği gibi öğrenemeyen, yeni-eski nesle sulandırarak da olsa bazı bilgiler aktardı. Dizi öylesine tutuldu ki dünyanın dört bir tarafında izlenip yapımcısına on milyonlarca dolar para kazandırdı.

En çok kazanan biri daha vardı ki o da dizide Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandıran oyuncu Halit Ergenç’ti.

Ajda Pekkan’ın konserlerinde taytla dans ederek kariyerine başlayan Halit Ergenç, 1994 yılından itibaren çeşitli dizi ve filmlerde yan rollerde oynadıktan sonra, 2004 yılında Aliye dizisindeki kötü koca karakteri ile dikkat çekti. Ardından Binbir Gece dizisinde başrole yükseldi. Ve nihayet Muhteşem Yüzyıl’daki rolü için hazırlandı. Tam üç yıl süren dizi sayesinde şöhret oldu. Sonraki dizileri ve filmlerinin hiçbiri tutmasa da o süreçte arkasında tek bir isim vardı. O da son günlerde çok tartışılan ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açılan, Rekabet Kurulu soruşturmasında da başı çeken ID ajans ve onun patronu Ayşe Barım’dı. Ve hâlâ da onunla birlikte.

Halit Ergenç, son 12 gündür ülkemizin en çok tartışılan, sinema, dizi ve eğlence dünyasındaki oyuncuların peş peşe açıklamalar yapmasına neden olan bu soruşturmalar kapsamında konuştu önceki gün. Üç yıl boyunca canlandırdığı Kanuni Sultan Süleyman’ın adalet, eşitlik ve ahlak anlayışından hiç nasiplenmemişçesine, son derece soğuk, acımasız bir ifadeyle şöyle dedi:

“Sektörde oturması gereken bir sürü şey var ama genel olarak konuşursak bu zor bir piyasa, KEŞKE EŞİT BİR SİSTEM OLSA AMA HAYAT BÖYLE DEĞİL. Bütün dünyada da böyle. BU VAHŞİ BİR PARA KAZANMA SİSTEMİ

Ne utanç verici bir konuşma.

Sanki Ayşe Barım’ın iteklemesiyle “Daha eşitlikçi bir dünya, adalet, özgürlük” gibi kavramlarla, karısını da yanına alıp maskelerle yürüyen, hatta dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ile görüşme heyetinin sözcüsü olan Halit Ergenç gitmiş “Valla herkes başının çaresine baksın, bu vahşi bir para kazanma sistemi, tüm dünyada böyle” diyerek, esasında tam anlamıyla “Merdi kıptî şecaat arzederken sirkatin söylermiş” kıvamında şakıyan biri gelmiş.

Bir sosyal medya yorumcusunun deyimiyle “Birçok çok yetenekli, değerli eşimiz, dostumuz, yakın arkadaşımız yıllardır iş bulamıyor ama yalakalık etmem gereken kadın işini o kadar iyi yapıyor, o kadar güzel vahşi bir sistem kurmuş ki kendi menajerliğini yaptığı oyunculardan başkasına iş aldırtmıyor" anlamına gelen mide bulandırıcı destek verme olayı.

Sen tut bir zamanlar Gezi’de sol maskesiyle fink atıp devrimci öncülük rolleri oyna ama bu vahşi kapitalist sistemin en önemli ve domine edici enstrümanlarına sonsuz destek ver.

Önce solcu sonra Kanuni’nin sol tasması.

Paranın rengi işte.

Yeşil dolarlar ve anglo sakson rengindeki pound’lar. Sonuçta Londra’da nasıl ev alacaktı. Hazıra dağ dayanmaz para bitti mi hemen karına ve sana dizi yaptırtacak bir Hürrem var nasılsa.

Kendisi “Kral Kaybederse” adlı dizide, karısı Bergüzar Korel’in oynadığı “Annem Ankara”

Bir ya da iki sezon küplerini yeniden doldurup sonra ver elini Londra.

SAFİYE SULTAN DA EKSİK KALMAMIŞ VAHŞİ DÜZENİ SAVUNMADA

Hülya Avşar’dan söz ediyorum.

O da hatırlarsanız, Muhteşem Yüzyıl’ın ardından ekranlara gelen Kösem Sultan dizisinde Safiye Sultan rolünü 30 bölüm oynamıştı.

Çok büyütülüyormuş olaylar ona göre.

Ne âlâ!

Çünkü evvelden de böyleymiş, Ertem Eğilmez Yeşilçam’da bir tekel kurmuş zamanında filan.

Dağılalım o zaman. Madem eskiden de böyleydi o halde yapacak bir şey yok. Bu vahşi sistem devam edebilir.

Vallahi ne rahatlar.

“Yani, hayat bu arkadaşlar. GÜÇLÜ OLAN GÜÇSÜZ OLANI YİYECEK, BU KADAR BASİT. Canı yananların kendilerini çok fazla ortaya atmalarından dolayı bu iş bu kadar büyüdü. Hakkı yenmiş olabilir de her meslekte var bu. Her meslekte bir güçlü insan vardır, o etrafında her şeyi halleder, güçsüzler yenilir. GÜÇLÜ OLACAKSIN, bu kadar. Ol kardeşim yani." 

Peki, bu arada Sinema ve Televizyon Oyuncuları Sendikası nerede?

Ara ki bulasın…