Gümüşhane, Kastamonu, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Trabzon, Zonguldak hepsi tehlikede... Çok şiddetli vuracak

Ülke genelinde küresel ısınma kaynaklı azalan yağışlar Karadeniz Bölgesi’nde de etkilerini göstermeye başladı. Bölgede son 6 ayda birçok kent, ‘şiddetli kuraklık’tan ‘çok şiddetli kuraklık’ düzeyine geçti. Söz konusu kuraklıktan dolayı Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama ve Araştırma Merkezi üyesi Prof. Dr. Turgay Dindaroğlu bölgede bitkisel üretimin kalitesinde çok ciddi düşüşler meydana geleceğini ifade etti.

Son yıllarda yurt genelinde azalan yağışlar Doğu Karadeniz Bölgesi'nde de  kuraklık tehlikesini de beraberinde getirdi. Güncel kuraklık haritasında mevcut olan risk ; son 6 ayda Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Gümüşhane ve Bayburt'ta ‘şiddetli kuraklık’tan, ‘çok şiddetli kuraklık’ düzeyine geçildi. 

ÇOK ŞİDDETLİ KURALIK DÜZEYİNE GEÇİLDİ

 Türkiye’nin en çok yağış alan ili konumundaki Rize ve çevre iller Gümüşhane ve Bayburt, 'orta kuraklık'tan 'olağanüstü kuraklığa' geçerken, Trabzon'un da 'şiddetli kuraklık’tan ‘çok şiddetli kuraklığa’ seviyesine yükseldiği dikkat çekiyor. Bölgede kuraklığın en az etkili olduğu Artvin'de ise kentin bazı bölümünde 'hafif', bazı bölümünde 'orta kuraklık' görülüyor. Uzmanlar, meteorolojik yıllık yağış verilerine göre, bölgede 2021 ve 2022 yılları arasındaki yağışlarda yüzde 8'lik artış yaşanmasına rağmen ani ve lokal yağışların toprağın ve bitkinin suya ihtiyacı olduğu dönemde yeterli miktarda düşmemesinin kuraklığa yol açtığına değiniyor. 



BİTKİSEL ÜRETİMDE DE DÜŞÜŞ YAŞANACAK

Tarımsal alanda vahşi sulama yönteminden vazgeçilmesini de öneren Prof. Dr. Turgay Dindaroğlu, “Özellikle 3 aylık periyotlarda çok ciddi anlamda Karadeniz Bölgesi'nde aşırı meteorolojik kuraklığın olduğunu görüyoruz. Yine 6 aylık değerlendirmedeki haritaya baktığımızda yine aşırı kuraklığın yüzde yetmişlerde olduğunu bölgesel bazda gözlemliyoruz. 9 aylık ve yıllık periyotta biraz daha düşüyor olsa da kısa periyotlarda yüksek bir kuraklık olduğunu ifade edebiliriz. Bu anlamda toprağın zamansal olarak talep ettiği suyun zamanında bitkiyle buluşamadığı anlamına geliyor. Yağışlar artsa da bitki ve toprak talep ettiği zamanda suyla buluşamıyor. Bu durum, bölge bitkisel üretimin verim ve kalitesinde çok ciddi düşüşler meydana getirecektir" dedi.

Sonraki Haber