Haluk Levent'e yapılan haksızlıklar ve "İftira atın ama şimdi değil" isyanı!
Sevgili Murat Kelkitlioğlu tv100.com’daki yazısında, Haluk Levent’e haksızlık yapıldığını söyledi. Murat Kelkitlioğlu’na neden katıldığımı söyleyeceğim. Ama öncelikle, depremi fırsat bilip, Türkiye’yi karıştırmak isteyen sırtlanların varlığından bahsetmek istiyorum.
Depremin ilk gününden itibaren birileri sivil itaatsizlik çağrıları yaptı.
Birileri, insanları sokağa dökmek için çığırtkanlık yaptı.
FETÖ’cüler okyanus ötesinden açık açık üniversite öğrencilerini ayaklanmaya davet etti.
Beride buna destek verenler oldu.
Felaketin ilk gününde insanlar enkaz altında can çekişirken her krizi Erdoğan’ı iktidardan indirmek için bir fırsata çevirmeye çalışanlar yine boş durmadı. Ama başaramadılar. Milletin feraseti çelik duvar gibi durdu önlerinde.
Hangi mesajların, hangi söylemlerin ve hangi eylemlerin Türkiye’yi bu zor günde karıştırmaya dönük olduğunu tek tek biliyorum ve yeri geldiğinde yazacağım. Ama henüz zamanı değil.
Haluk Levent son mesajlarından birinde ne diyor:
“Karalayın, bağırın, isyan edin, iftira atın. Kabulüm. Ama şimdi değil ya şimdi değil!!!”
Şimdi ne yapmak gerektiğini yine Haluk Levent yazıyor:
“Depremzedeler ile uğraşma zamanı…”
Evet, şimdi acılarla uğraşma zamanı. Yaraları sarma zamanı.
Hesaplaşmak, dövüşmek, birbirimize iftira atmak, yalan söylemek, algı yapmak ille de gerekli (!) ise bunun için bol bol zamanımızın olacağı günler uzak değil. Ama şimdi milyonlarca insana dokunma vakti. Çocukları okullarına kavuşturma vakti. Bu yaralı insanlarımızı yeniden yuva sahibi yapma, kazanlarını yeniden kaynatma zamanı.
Haluk Levent, Türkiye’nin en önemli sivil toplum örgütlerinden birini kurdu. Hakkını teslim etmek gerekirse; işine siyaset bulaştırmadı. Başkalarının AHBAP ve Haluk Levent adına siyaset yapması da O’nu bağlamaz.
Deprem boyunca attığı tweetlere baktım. İnanın ne ortalığı karıştıracak bir mesaj vermiş ne de hükümeti, devleti, milleti incitecek bir şey yazmış. Adam sadece işini yapmaya çalışmış.
Aksine, kendine destek vermeye kalkışan FETÖ’CÜLERE, “Beni sizin övmenizi istemiyorum” diye had bildirmiş. AHBAP’ı ve devleti karşı karşıya getirmeye çalışanlara da bu hengâme arasında cevap vermiş:
“(Güya) Ahbapların çalışması engelleniyormuş. Valisinden komutanına, Ahbaplara hep destek verildi şu dört günde. Özge Özpirinçci bugün AHBAP’tayken Cumhurbaşkanlığı İletişim’den aradılar. ‘Bir sıkıntınız olursa bizi arayın’ dediler. Yani kimse çalışmamıza engel değil, inanmayın böyle haberlere.”
Bir başka mesajında; “Kargo uçakları ile sorunumuz vardı. Çözüldü. THY’ye teşekkür ediyoruz” diyor.
Depremin ilk gününden itibaren Haluk Levent’in Twitter’daki mesajlarını inceleyin.
Adam sadece çalışmış. Hatta kendini paralamış; az daha fazla ne yapabilirim diye.
Şimdi CHP’liler, sekülerler, beyaz Türkler(!) Haluk Levent’i destekledi diye, biz onu gömecek miyiz?
Haluk Levent üzerinden devleti, iktidarı aşağılamaya çalışanlar olmadı mı? Oldu. AHBAP’ı, devletin kurumları ile yarıştırmaya kalkışanlar olmadı mı? Oldu. Bunda Haluk Levent’in ne kabahati var?
Belki yalnızca, bir eleştiri değil beklenti olarak, kendi adıma şunu söyleyebilirim: İnsanları devlete karşı kışkırtmaya çalışanlara, daha açık seçik ve biraz daha kararlı mesajlar verebilirdi. “Bizi devletle ve iktidarla karşı karşıya getirmeye çalışanlar var. Bu felaket gününde bunu yapmaya çalışanlar alçaktır” diyebilirdi. Bu söylem benim tarzım. Ama Haluk Levent de kendi dilinden benzer şeyler söylemeyi ihmal etmemiş:
“Benden bir kahraman yaratılmasın. Benden siyasi bir figür olmamı kimse beklemesin. Her yıl aynı şey. Kısacası kimse bizi siyasetin içine çekmesin lütfen.”
Sonuçta Haluk Levent’in, AHBAP’ın topladığı paralar, yardımlar da bu milletin evlatları için harcanacak.
Birileri işine öyle geliyor diye, Haluk Levent’i, AHBAP’ı devletin alternatifi gibi gösteriyorsa bu onların densizliğidir. Önemli olan Haluk Levent’in böyle bir niyeti olup olmadığıdır. Kendini nerede ve nasıl konumlandırdığıdır. Kimi siyasetçiler Haluk Levent’in sırtına binerek algı yapmaya çalışıyorsa bunun müsebbibi de Haluk Levent değildir. Utanması gerekenler o siyaseti yapanların ta kendileridir. Haluk Levent kendini siyaset dışında konumlandırıyor ve bunu her fırsatta dillendiriyor.
Haluk Levent’i ve AHBAP’ı şimdiye kadar daha çok AK Parti’ye oy vermeyenler desteklemiş olabilir.
Ben şu dakikadan itibaren herkesi, Kızılay’ı, AFAD’ı desteklediği gibi AHBAP’ı da desteklemeye çağırıyorum.
Hayır işlerine siyaset karıştırmak bize yakışmaz.
AFAD da bizim, AHBAP da bizim, Kızılay da bizim.
Devlet hepimizin devleti. Acılar hepimizin acısı. Bu acıları sarmak hepimizin görevi.
Birliğimizi, dirliğimizi, iriliğimizi, geleceğimizi yok etmek isteyenlere fırsat vermemek hepimizin görevi.
İyi ki varsın Haluk Levent…
Böyle büyük ve geniş coğrafyaya yayılmış bir felakette, bazı aksaklıklardan, geç kalmalardan söz edilebilir. Ama devlet ve millet tüm gücüyle sahadaydı.
NOT: AFAD ve Kızılay’ın yanı sıra, İHH başta olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları bu zor sınavı başarıyla verdi. Bu konuyu ayrı bir yazıda geniş geniş ele alacağım.