Hande Yener şöhret olmadan önceki hayatını anlattı! "Durakta her ayağım ıslandığında ağlıyordum"

Ünlü şarkıcı Hande Yener, katıldığı bir Youtube kanalında kendisine sorulan soruları yanıtladı. Şöhret olmadan önceki yaşamından bahseden Yener, zor günler yaşadığını durakta otobüs beklerken her ayağı ıslandığında ağladığını söyledi.

Ünlü şarkıcı Hande Yener YouTube'da Selim Akar'ın programına konuk oldu. Akar'ın sorularına yanıt veren Hande Yener hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu. Şöhret olmadan önce 17 yaşındayken evden kaçtığını ve evlenip çocuk yaptığını söyleyen Yener o dönemlerde bir mağazada çalıştığını söyledi. Yener'in "O dolmuş durağında her ayağım ıslandığında ağlıyordum." sözü dikkat çekti.

"AYAKLARIM DONMUŞ VE PARMAKLARIMI HİSSETMİYORUM"

Hande Yener, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Orta halli bir ailenin çocuğuydum. O zaman orta hal diye bir şey vardı şimdi yok. Ne çok aşırı pahalı ne de çok fakirlik çektik. Aşırı pahalı alışverişler yapmıyorduk ama normaldik. Eksiklerimizi alabiliyorduk. Sonrasında ben evlenip mağazada çalışmaya başladığım dönemde yani eşimin olduğu zamanlarda maaşımla kiramızı ödüyoruz, beyaz eşya taksitleri ödeniyor. İşe otobüsle gidip geliyordum. Kışın ayağımda botlarımla otobüs durağında beklerken botlarım yarıya kadar ıslanırdı, su çekerdi içine. Sırılsıklam, ayaklarım donmuş ve parmaklarımı hissetmiyorum. Ellerim ve yüzüm donmuş. İstediğin kadar kalın giyin yani orada durakta otobüs bekliyorsun. Geliyor otobüs zaten tıklım tıklım. Otobüste ayrı sinirlerim bozuluyor.

Durağa geliyorsun durakta indiğin yer değil ki evin. O saatte hava kararmış bir de yürüyorsun eve kadar. Böyle bir 2-3 senem geçti. O dolmuş durağında her ayağım ıslandığında ağlıyordum. 'Allah'ım ben ne zaman şarkıcı olacağım, ne zaman bu hayattan çıkıp başka bir hayata geçeceğim, bana verdiğin özellikleri hayata nasıl geçireceğim, ne olur bana yardım et!' diyordum. Hep dua ederdim.

"EĞER 3 AY MAAŞSIZ ÇALIŞIRSAM ARABA ALABİLİYORDUM"

Tam olarak şarkıcılığa geçiyordum. Sezen Aksu'nun yanından ayrılıp gece sahne almaya başlayacaktım. Bindim otobüse. 'Bugün son gün' dedim. Otobüsü inceliyorum. 'Hande bu senin son otobüse binişin' dedim. Artık gece çalışacağım, işe gidip gelmek kolay değil bu yüzden kendime araba almam lazımdı. Bir barla anlaştım. Beraber hesapladık. Eğer 3 ay maaş almadan çalışırsam araba alabiliyordum. O şekilde işe gittim geldim ve arabamı aldım.

"BİZİM MALIMIZ OLACAKSIN"

Şirketlerle görüşmeye gittim geldim. Saçma sapan tekliflerle karşılaştım. Albüm yapamayacak gibi bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü 'Ya bizim malımız olacaksın ya da yapmıyoruz albüm' diyorlardı. Ne demek malınız olmak! 'Biz ne dersek onu yapacaksın, erkek arkadaşın olmayacak, biz hangi işe dersek oraya gideceksin, ne giyin dersek onu giyineceksin.' Böyle albüm mü yapılır? 'Sen bu kadar tutucuysan git evde kocana fasülye yap' dediler bana. Ben de dedimki 'Bu lafı unutmayacağım.' Bu sesle bana bunu mu dediler diye ağladım. Sindiremiyordum. Çünkü bakıyorum o dönem piyasadaki seslere. Sonra öğrendik tabi bazı şeyleri piyasaya girmek öyle kolay değil. Birilerinin telefonu olmadan birileri seni o piyasaya sokmuyor. Sezen Aksu'yu aradım. Sonra şirketle anlaştık ve ilk albümümü çıkardım."

Sonraki Haber