Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati: Şu an soğana bel bağlayanların üretmeye çalıştığı bir algı var

tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Nureddin Nebati konuk oldu. Gıda fiyatların düşüş yaşanacağını belirten Nebati, "Şu an soğana bel bağlayanların üretmeye çalıştığı bir algı var" dedi.

tv100 ekranında her pazar yayınlanan Pınar Işık Ardor'un sunduğu Pazar Siyaseti'ne bu hafta Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati katıldı.

Gıda fiyatlarındaki artış ve Millet İttifakı'nın soğan fiyatları eleştirileriyle ilgili konuşan Nureddin Nebati, "Geçen yılı hatırlayın, patates üreticinin elinde kaldığı için devlet olarak biz alıp, ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Soğan mevsimsel şartlardan dolayı bu noktalara geldi. Ama şu an o fiyatlarda değil. Niye? Yeni ürünler çıkıyor ve bu yeni çıkan ürünlerle de soğan fiyatları düşmeye başladı. Şu an soğana bel bağlayanların üretmeye çalıştığı bir algı var. Bu ayın sonunda Karadeniz'deki doğalgaz nedeniyle konutlardaki doğalgazın bedeli faturalara yansımayacak. Bu fiyat farklılılarındaki marjı kapatmak için yapılıyor. Bu ay doğalgaz faturası ödemeyecek olan hane halkı o miktarı başka bir şeyde değerlendirebilecek. Bu çok önemli" diye konuştu. 

"Kur yükselecek, borsa düşecek" iddiasıyla ilgili, "Aman sevgili vatandaşlar ciddiye almasın" çağrısında bulunan Bakan Nebati, "Türkiye'de macro-ekonomik göstergelerin hiçbirisi önümüzdeki süreçte doların o noktaya gitmesini karşılamıyor. Aman sevgili vatandaşlarımız buna kulak vermeyin. Kur korumalı mevzuat ve diğer etkenlerle döviz atakları durdu ve döviz kendi doğal sürecine girdi. Kur korumalı mevzuat programı devam edecek. Mevduar 2,2 trilyona yaklaştı" dedi.

İşte Nureddin Nebati'nin açıklamaları...

"ENFLASYON SORUNU NASIL AŞILACAK?"

Salgın ve yanı başımızdaki savaş nedeniyle bütün dünya gibi biz de olumsuz etkilendik. Türkiye'de manipülasyon ve spekülasyondan kaynaklı bir sorun olarak da enflasyon önümüze geldi. Geçen yıl sürekli doğal gaz, akaryakıt gibi birçok alanda fiyatların artışı, spekülatif döviz atakları ve küresel iki büyük kriz ve asrın felaketine rağmen şu an çok olumlu bir sonucu yakalamış durumdayız. Tüm aktiviteler geçen yıla göre olumlu.

Enflasyonun yüzde 85'lere çıktığı dönemde biz çok sert yaşadık, doğru. Çok yüksek yaşadık, doğru. Ama öngörülerimiz aralık ayından itibaren baz etkili de olsa enflasyonun düşeceğine ilişkindi. Özellikle Türkiye tam bir enerji ithalatçısı olan bir ülke. 2020 yılında 29 milyar dolarlık bir ithalatta bulunmuşuz. 2021'de 54 milyar dolar, hemen hemen iki katı. 2022'de 103 milyar dolarlık bir enerji ithalatımız var. Vazgeçtiğimiz vergiler ve almış olduğumuz tedbirlerle enflasyonun aralık ayından itibaren düşme eğiliminin devam edeceğine ilişkin öngörümüz vardı. Kasım ayında küçük de olsa aşağı yönlü bir iniş başladı. Asgari ücrete ve memur maaşlarına yapılan yüksek artışlara rağmen enflasyonun geçen yıllara göre daha düşük seyretmesi, 6 Şubat'ta büyük depremde dahi enflasyonun etkilerinin en minimum seviyede kaldığını gördük, biliyorsunuz bu ay da enflasyon düşüş eğilimiyle yoluna devam ediyor.

"FİYATLAR DÜŞÜŞ GÖRECEĞİZ"

Bu düşüşün devam etmesi, mevsimsel hava şartlarının değişimi, gübre ve akaryakıt fiyatlarında geçen yıla göre yaşanacak düşüşle birlikte biz zaten gıda ürünlerinin fiyatlarında düşüşü göreceğiz. Eğer hala soğanla siyaset yapıyorlarsa bunların söyleyebildikleri bir şey kalmadı demektir. Biz İngiltere'de yaşamıyoruz. Dört mevsimi çok açık bir şekilde yaşayan, geniş tarım arazilerine sahip olan ve her mevsimin kendi koşullarına göre üretim yapma kapasitesine sahip olan bir ülkeyiz. Mesela yazın domatesi biz çok ucuza alırız. Ama kışın az seralarda, kıt alanlarda üretildiği için pahalı yemek zorunda kalırız.

"SOĞANA BEL BAĞLAYANLARIN ÜRETTİĞİ BİR ALGI VAR"

Geçen yılı hatırlayın, patates üreticinin elinde kaldığı için devlet olarak biz alıp, ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Soğan mevsimsel şartlardan dolayı bu noktalara geldi. Ama şu an o fiyatlarda değil. Niye? Yeni ürünler çıkıyor ve bu yeni çıkan ürünlerle de soğan fiyatları düşmeye başladı. Şu an soğana bel bağlayanların üretmeye çalıştığı bir algı var. Bu ayın sonunda Karadeniz'deki doğalgaz nedeniyle konutlardaki doğalgazın bedeli faturalara yansımayacak. Bu fiyat farklılılarındaki marjı kapatmak için yapılıyor. Bu ay doğalgaz faturası ödemeyecek olan hane halkı o miktarı başka bir şeyde değerlendirebilecek. Bu çok önemli.

"KUR YÜKSELECEK BORSA DÜŞECEK" İDDİASI

Bu dedikoduları artık önlerinde prof. olan ve takipçileri çok yüksek olan insanlar kullanmamaya başladılar. Niye? Çünkü 20 Aralık öncesinde bunlar sırf iktidar gitsin diye ülkeye zarar verecek manipülatif, spekülatif işlemler yaptılar. "Dolar 25 lira, 30 lira olacak" diyenlere verdiğimiz cevap şuydu: Türkiye'de macro-ekonomik göstergelerin hiçbirisi önümüzdeki süreçte doların o noktaya gitmesini karşılamıyor. Aman sevgili vatandaşlarımız buna kulak vermeyin. Kur korumalı mevzuat ve diğer etkenlerle döviz atakları durdu ve döviz kendi doğal sürecine girdi. Kur korumalı mevzuat programı devam edecek. Mevduar 2,2 trilyona yaklaştı.

DÖVİZ NASIL DÜŞECEK?

Döviz fiyatları uluslararası konjoktür ve kendi ülkenizle diğer ülkeler arasındaki enflasyonun döviz kurları üzerinde etkisi olduğunun bilmesi gerekir. Özellikle döviz kurlarıyla ilgili konuşanların bu çok iyi bildiklerini ben de biliyorum, onlar da biliyor. Bir ülke içerisindeki enflasyonla diğer bir ülke içerisindeki enflasyon ve diğer enstrümanların bir araya geldiği yerde sizin gerçek değeriniz ortaya çıkar. TÜFE'nin ve ÜFE'nin reel değeri üzerinden değerlendirme yapmak lazım. Bunun dışında yapılan her türlü değerlendirme spekülatiftir. Türkiye'de şu an döviz fiyatları öngörülebilir, oynaklığın çok düşük olduğu ve tamamen Türkiye gerçeklikleri doğrultusunda hareket eden bir seviyededir.

"30 MİLYON İSTİHDAMA ULAŞMIŞIZ, İŞSİZLİĞİN OLMADIĞI BİR TABLO"

Ayşe Teyze, düşük faizin verimini yaşadı. Bizim amacımız insan odaklı ve enflasyonu Türkiye gerçeklikleri doğrultusunda tek haneli seviyeye düşürecek adımları atmaktır. Bugün 30 milyon istihdama ulaşmışız depreme rağmen. Bunlara rağmen büyüme devam ediyor, istihdam artıyorsa insanların hayatlarına devam ettiği, işsizliğin olmadığı bir tablo ortaya çıkar. Muhalefetin ekonomi programı soruluyor ama "Faiz artıracağız" diyemiyorlar. Çünkü korkuyorlar. Dolayısıyla da doğru konuşmuyorlar. Millet İttifakı'nın ekonomi ekibinin tamamı faiz artırımından yana ama söyleyemiyorlar. Biz söylüyoruz. Biz faiz arttırmayacağız. IMF ile anlaşmaya yapmayacağız. Onlar IMF ile anlaşma yapacak mı?

"ÇOK KISA BİR SÜRE İÇERİSİNDE KONUT FİYATLARI DENGEYE OTURACAK"

Daha önce Evim kampanyalarıyla biz çok önemli paketler sunduk. Sonra biz kentsel dönüşümün gerçekleştirilmesi noktasında çok önemli noktalar sunuyoruz şu anda. Muhalefet kentsel dönüşüme karşı çıkıyordu, biz çok önemli fırsatlar sunuyoruz. Çok düşük faiz oranlarıya kredi veriyoruz. 20 yıla kadar düşük fazile kredi veriyoruz. Depreme kadar kentsel dönüşümü engelleyen tüm muhalefeti telin ediyorum. Şu an konuşamıyorlar. Biz konut işini çözeceğiz. Konut fiyatlarındaki artış, demir fiyatlarından çimentoya kadar birçok alanda artışlar olmuştu. Bundan dört sene önce konut üreticileri konutlarını satmakta zorlanıyorlardı. Aşırı bir arz vardı. Ellerindeki malları bitirmeye çalışıyorlardı. Ellerindeki mallar bitince yenilerini yapmakta geciktiler ve fiyatlar arttı. Şu an biz onlara üretimlerinizi hızlı bir şekilde gerçekleştirin diye söylüyoruz. Dolayısıyla çok kısa bir süre içerisinde konut fiyatları dengeye gelecek.

Kiraların karşılanmasına çok ciddi bir destek veriyoruz. Savaş yüzünden yurt dışından çok gelen oldu. Sonra deprem nedeniyle gelenler oldu. Bu nedenle fiyatlarda artış oldu. Kira fiyatları da çok kısa süre içerisinde normale dönecek.

Sonraki Haber