Bakan Soylu: PKK defterini kapattık

Bakan Soylu, Esenyurt Turgut Özal Stadyumu'nda Karadeniz Dernekler Federasyonu 5. Hamsi ve Horon Festivaline katıldı.

Sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek başlayan Soylu, Esenyurt'a özel bir ilgisi olduğunu ve bir süre ilçede oturduğunu söyledi.

Memleketin her karış toprağına hizmet borcu olduğunu dile getiren Soylu, Esenyurt'un güvenlik sorununu çözmenin boyunlarının borcu olduğunu belirtti. Bakan Soylu, "Esenyurt'ta uyuşturucu ile mücadele, o adamların ayaklarını kırmak bizim boynumuzun borcudur. Esenyurt, İstanbul'un en çok yabancısının olduğu yerdir. Sitesinden mahallesine kadar herkesin birbirine saygı gösterdiği, annelerin sabahları çocuklarını güvenli bir şekilde okula göndermeleri boynumun borcudur. Bir tek, milletimin huzurunu bozan bir kişi olursa, hayatını dar ederim." diye konuştu.

"Esenyurt'u İstanbul'un incisi yapana kadar yola devam edeceğiz"

Soylu, 15 gün önce Milli Eğitim Bakanı ile Esenyurt'a gelmeyi planladıklarını ancak, hava muhalefeti nedeniyle gelemediklerini ifade ederek, "İstanbul'a ve Esenyurt'a ayrı bir önem veriyoruz. Önümüzdeki günlerde Esenyurt'a geleceğiz. 17 okulun ve 15 anaokulunun temelini atacağız. Esenyurt'ta çok kısa bir süre içerisinde tekli eğitime geçeceğiz ve bütün güzellikler içinde çocuklarımızın o okullara gidip geldiğini göreceğiz. Güvenlik için de çok adım attık, daha yapacağımız işler var. Esenyurt'u İstanbul'un incisi yapana kadar yola devam edeceğiz." dedi.

Son 2 yılda dünyanın pandemi, ekonomik kriz ve savaşlar gibi birçok sorun yaşadığını belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"El birliğiyle, inancımızın ve kültürümüzün ortaya koyduklarıyla bu zorluklardan çıkmaya çalıştık. Elazığ, Van ve Malatya'daki depremden Giresun'daki sel afetine kadar birçok zorluk daha yaşadık. Depremlere karşı bizim görevimiz ilk tedbirleri almak ve devlet olarak elimizden geleni ortaya koymaktır. Biz halkın 'Nerede bu devlet?' diye haykırışlarını ortaya koyduğu bir Türkiye'de büyüdük. Şimdi öyle değil. 21. yüzyılda Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini yaptığı Türkiye'de bu böyle değil. Buna herkes şahittir. Artık, devletin bütün yöneticileri, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, herkes felaketin olduğu yerdedir. Türkiye eski Türkiye değil. O tarihi değiştirdik. Şimdi, 'Nerede bu devlet?' diye bir cümle yok. ' Allah devlete, millete zeval vermesin' diye bir cümle var. "

Bakan Soylu, depremlerde evlerini kaybedenlere yeni evlerini teslim ettiklerine dikkati çekerek, "Hiç kimseyi darda koymayız. Sadece evi yıkılana değil, işi yerle yeksan olana da yardımcı olduk. İşini kaybeden bir vatandaşa, 'hiç merak etme, eğer 15 gün içinde senin bu umutsuzluğunu ümit haline döndüreceğiz' dedim. 'Biz emrinize amadeyiz." ifadelerine yer verdi.

"Biz PKK defterlerini kapattık"

Dünyanın büyük sorunlar yaşadığına vurgu yapan Soylu, "Dünya, büyük bir göç sorunu yaşıyor, enerji sorunu yaşıyor, ekonomik krizler yaşıyor. Bizim görevimiz, insanlarımızın bundan en az şekilde etkilenmesini sağlamaktır. Bize ve Cumhurbaşkanımıza bu güne kadar itimat ettiniz. Gün beraberlik günüdür, bu zorlukların hepsini beraber aşabilmek günüdür. Eğer biz Avrupa'ya, Amerika'ya, NATO'ya, küresel kulüplere güvenseydik, bugün Kuzey Irak'tan Afrin'e kadar terör koridorunu kurmuş olurlardı. Biz bugün kendi göbeğimizi kendimiz kestiğimiz için ayaktayız. Onların tezgahlarına güvenmiş olsaydık aynı Ukrayna gibi olurduk." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Soylu, dün Diyarbakır ve Van'a gittiğini belirterek, "Biz PKK defterlerini kapattık, bize itimat edin ve güvenin. Bu ülke büyük, zengin ve güçlü bir ülkedir. Etrafımızdaki bölgeye huzur vereceğiz, daha yapacak çok işimiz var. Daha yapacak çok şey var. Dünya duysun, Irak, Suriye ve Afganistan'a huzuru biz götüreceğiz. Batı'nın, Amerika'nın, Avrupa'nın o tasallutundan dünyayı kurtaracağız." diye konuştu.

Türk milletinin sevgiyi, barışı, kardeşliği, komşuluğu, ahbaplığı, arkadaşlığı ortaya koyan bir neslin evlatları olduğunu dile getiren Soylu, "Bizim görevimiz çalışmak. Bizim görevimiz, 'birlikte rahmet vardır' cümlesinin peşinden gitmektir. Kimse bu Türkiye'nin önünü kapatamayacak, kimse milletimizin önüne geçemeyecektir." dedi.