"Darbe çağrısı yapanlar ruh hastası"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadele başarısını anlatırken gündemdeki olaylara da değindi. Bakan Soylu, darbe çağrısı yapanları ruh hastası olarak değerlendirdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gündeme ilişkin soruları cevapladı. İHA'nın sorularını yanıtlayan Bakan Soylu, terörle mücadeleden Boğaziçi Üniversitesi'ndeki yaşanan gerilime kadar merak edilen tüm konulara ilişkin yorum yaptı. İşte söyleşiden detaylar...
Artık bir günde 15 terörist teslim olmaya başladı.Ne yapıyorsunuz, nasıl başardınız?
Şöyle söyleyeyim; akademik bir çalışma yürütülüyor orada. Yani farklı bir bakış ortaya konuluyor. Tüm birimlerimiz; emniyetimiz, jandarmamız, istihbaratımız, valilerimiz, kaymakamlarımız birlikte çalışıyor. Terörizme destek verecek, terörist sayısını artıracak bütün unsurlara yönelik bir mücadele programı uygulanıyor. 12 bin aile ile görüşüldü ve görüşmelerimiz devam ediyor. Hem emniyetimiz, hem jandarmamız ailelerle görüşüyor. Ailelere; dağda bulunan, terör örgütüne mensup yakınlarını eve dönmeleri konusunda ikna etmeleri çağrısı yapıyoruz. Bu çalışma çok büyük bir başarı ile devam ediyor.
Özel ikna birimleri kuruldu
Terör örgütüne 2020’de sadece 52 kişi katılmış.. Binlerle ifade edilen rakam buralara nasıl indirildi?
2020 yılında pandemiye rağmen 243 aileyle görüşüldü. 2019’da bu rakam 273’tü. İkna metoduyla ilgili özel birimlerimiz sahada çalışıyor. Çok uzun süre özel eğitim aldılar. Terör örgütüne katılım bu yıl toplam 52. Bizim terör örgütünden ikna ile getirdiğimiz neredeyse bunun 5 katı. Yani bizim, terör örgütünün içerisindeki mensubunu etkileyebilme kabiliyetimiz ve kapasitemiz terör örgütünün dağa adam çıkarma kabiliyetinin çok üzerinde. Bu başarı özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu irade ve aynı zamanda vatandaşlarımızın ve milletimizin desteği ile gerçekleşti. Elde edilen tüm tecrübe bu mücadeleye aktarıldı.
Annelerin itirazı sonuç veriyor
25 yıldır dağda olan teröristin inip teslim olması da bu akademik çalışmanın başarısı olarak değerlendirebilir mi?
Aynen öyle, arkadaşlarımız hakikaten çok titiz bir çalışma yürütüyor. Her bir gelişi, terörle mücadelede çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Şunun altını çizerek söylemem lazım ki bu, terör örgütünün kurduğu bütün psikolojiyi de etkiliyor ve ciddi bir şey ortaya koyuyor. Aileler, özellikle Diyarbakır anneleri, Türkiye’yi çok etkiledi ve hâlâ da etkilemeye devam ediyor. Onların iradesi, onların kararlılığı, topyekûn itirazları ve çağrıları önemli sonuçlar veriyor.
Terör örgütü, Türkiye'nin gündeminden çıkacak
PKK’ya 2020’de büyük darbeler vuruldu. 2021 için bize neler söylersiniz, sona yaklaşıldı mı artık?
2021, 2022 ve 2023’te yani bu yıl ve sonraki yıllarda, PKK terör örgütünün Türkiye içerisindeki etkinliği bütün Türkiye’yi terörize etme çabasına rağmen daha da azalacaktır. Terör örgütünün Türkiye’nin gündeminden çıkarılmasına yönelik çalışmalarımız ve mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir. Bunu gerçekleştireceğiz. Dağdaki terörist sayısının düşürülmesine yönelik hedeflerimiz var. Ama onun dışında da sadece terörizm ile değil; kalkınma, eğitim ve diğer alanlarda, terörle mücadeleyi tam anlamıyla ifade eden adımların daha da güçleneceği ve sonuç alınacağı bir yıl olur inşallah.
Nerede ne kadar terörist var biliyoruz
Diyorsunuz ki, ‘Şurası tamamen teröristten temizlendi. İşte Amanoslar’da şöyle oldu.. Şu kadar kaldı.. Hangi teröristin nerede olduğunu biliyor musunuz istihbari anlamda?
Biz hangi teröristin nerede olduğunu, aynı zamanda oradaki terörist sayısını ve oradaki teröristin kim olduğunu, geçmiş eylemlerinin neler olduğunu ve mevcut kapasitelerinin neler olduğunu biliyoruz.
Darbe çağrısı yapanlar ruh hastası
Son dönemde sosyal medyada bir hareketlenme var.. Darbe söylemleri hatta darbe çağrıları yapılıyor.. İçişleri Bakanı olarak bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Darbe ile ilgili değerlendirmelerini yapanlar eski özlemlerini dile getiriyor. Benim darbe söylemlerini yapanlara tavsiyem daha doğrusu onların yakınlarına tavsiyem onları tedaviye götürmeleridir. Onların tedaviye ihtiyacı var. Çünkü ruh hastası onlar. Onlar sabah onunla kalkıyor akşam onunla yatıyorlar. Böyle hastalıklı ruhların gündemimizi işgal etmelerine müsaade etmemeliyiz. Türkiye’nin çok işi var.
Türkiye'nin huzurundan rahatsız olanlar var
Boğaziçi Üniversitesi için eylem çağrıları yapılıyor.. Siyasilerin de oraya gittiğini görüyoruz.. Eyleme destek verenler var.. Olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
2020, salgın nedeniyle hakikaten tüm dünyanın çok zorlanarak geçirdiği bir yıl oldu. Dikkat ederseniz dünyada birçok karmaşa olmasına rağmen Türkiye’de önemli bir şey yaşanmadı. Salgının getirdiği bu kadar zorluğa rağmen, kamu düzeni, kamu güvenliği, huzuru ve asayişi bakımında Türkiye müstesna bir dönem geçiriyor. Dünyanın gelişmiş ülkelerine baktığımız zaman, sadece Fransa da değil Avrupa’nın diğer ülkelerinde de salgının getirdiği sonuçlar asayiş eksikliğine yol açtı. Türkiye ise bunu hakikaten müstesna bir anlayışla geçirdi. Şimdi bundan rahatsız olanlar olabilir. ‘Bu kadar zorlu bir dönemi Türkiye nasıl bu kadar dinginlik içerisinde geçiriyor?’ diye bundan rahatsız olanlar olabilir. Burayı da kaşımak isteyenler olabilir. Ama ne milletimiz ne de biz buna müsaade ederiz.
Peki bunların yeni bir Gezi çıkarma kapasiteleri var mı?
Halep oradaysa arşın burada!.."