İktidar seçimi ertelemeye sıcak bakmıyor ama…
Günlerdir birileri yazıp duruyor, “İktidar seçimi erteleyecek” diye. Bunun da OHAL devam ettiği sürece hukukilik denetiminin olamayacağı gerekçesiyle YSK eliyle yapılacağını ifade ediyorlar. Ancak baştan belirtelim, ilan edilen ve dün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren OHAL, daha önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından dillendirilen seçim tarihi 14 Mayıs’tan bile bir gün önce sona eriyor.
Kaldı ki seçim 18 Haziran’a kalacak gibi görünüyor. Bunu ben değil, iktidar kanadından konuştuğum hukukçu danışmanlar söylüyor. Yani, muhalefetin yaratmaya çalıştığı algının tersine ve kimi yazarların ifade ettiği gibi Cumhur İttifakı, seçimin ertelenmesinden yana görünmüyor. Tabii bunu yazarken her türlü ihtimal için esneklik payı ayırdığımı temkinlilik açısından belirtmem lâzım. Türkiye’de olup bitenlerin hızına yetişmek zor malûm. Zaten Anayasa çok açık, savaş hali dışında seçim ertelemenin mümkün olmadığı belirtilmekte.
Ancak…
Evet, bir ANCAK var.
Üç dört gündür çeşitli yetkililerle ve yargı mensuplarıyla görüştükten sonra iktidar kanadından etkili hukuk danışmanlarını da arayıp nabız yokladım.
Önce yargı mensuplarının söylediklerini aktarayım size.
Yargı mensuplarına sorduğum ilk soru şuydu:
“Anayasa çok açık ama; YSK, erteleme isteyebilir mi?”
“SEÇMEN KÜTÜKLERİ DARMADAĞIN”
Konuştuğum yüksek yargı kurumu üyesi öncelikle bunun mümkün olabileceğini söyledi. Sebeplerini de şöyle açıkladı:
- Bu depremin yıkıcı etkileri öyle ağır ki, sadece insanlarımızı kaybetmedik, şehirlerimiz yerle bir olmadı. İnsanlarımızı kaybettik ki sayıları resmi rakamların kat kat üstünde. Bu coğrafyada seçimlerin sağlıklı ve hukuki ölçütlere uygun yapılabilmesinin koşulları kalmadı. Seçmen kütükleri darmadağın şu anda. YSK bu şartlar altında seçmen kütüklerini üç ay gibi zaman zarfında yenileyemez ve seçime yetiştiremez”
- Deprem bölgesinde bir yandan can kaybımız diğer yandan göçler demografik yapımızı değiştirdi. Göç edilen bölgelerin de deprem bölgesinin de nüfus yapısı farklılaştı. Buna paralel olarak vekil sayılarının da aynı kalması mümkün mü? YSK’nın bunu incelemesi gerekir.
“ÖLEN VATANDAŞLARIMIZIN YERİNE OY KULLANANLAR OLABİLİR”
- Ölen vatandaşlarımızın yerine bir takım örgütler ya da kötü niyetli kişiler onların kimliklerini kullanarak oy kullanabilir şüphesinin dağıtılması gerekir. 10 oyla milletvekilliğinin değiştiğini gördüğümüz pek çok ilimiz var, unutulmamalı.
- Kısaca YSK, genel hukuk mantığına göre sağlıklı bir seçim yapamayacaksa ve teknik altyapı yeterli olmayacaksa “Bu seçim yapılamaz” diyebilir.
Konuştuğum yargı mensubuna yeniden Anayasa’yı hatırlatınca ilginç bir noktaya değindi.
“MUZAYAKA HALİ GEREKÇESİYLE ERTELEME İSTENEBİLİR”
“Evet, hukukta mücbir sebepler vardır. Zorunlu sebepler yani. Anayasa mücbir sebepleri seçimleri erteleme için geçerli sebep saymıyor ve tek koşul olarak savaş halini belirtiyor ama her kuralın bir istisnası vardır ve hukuk yoluyla bir formül bulunabilir. Çünkü hukukta buna MAZAYAKA halinde kalma denir. Yani öngörülemeyecek bir durumun oluşması ile zor durumda kalma hali.
Peki bu görüşün Anayasa Hukuku içinde yeri var mı?
İKTİDAR TARAFI NET: “YSK ERTELEME TALEP EDEBİLİR AMA ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART”
İktidar tarafındaki önemli bir Anayasa hukukçusu danışmana bu konudaki ihtimalleri ve konuştuğum üst yargı kurumu mensubunun görüşlerini ilettim. Kendisinin görüşleri netti, diyaloğumuzu olduğu gibi yayınlayacağım, zaten yeterince anlaşılacaktır:
- YSK bu sebepleri ileri sürerek “Seçim hazırlıklarını yetiştiremem” deyip erteleme isterse ne olur? Ya da böyle bir talepte bulunabilir mi?
- Tabii talep edebilir. Ama bu durumda ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ şart.
- Tabii muhalefet de destek verirse öyle değil mi?
-Doğru. Bir de en az 400 milletvekili kabul oyu vermeli ki zorunlu referandum olmasın.
- Vakit kaybetmemek için değil mi?
-Çünkü 360-400 arası bir oyla değişiklik olursa zorunlu referandum gündeme gelir. Seçim ertelemek için halkın önüne sandık koymak tuhaf olur. Dahası referandum tarihi seçimlerin yapılması gereken tarihin sonrasına kalabilir. Hukuki karışıklık çıkar.
“SEÇİMLERDE İKİ SANDIK KONULUR”
- Ama yine de kimlik meselesi, kütüklerin yenilenememesi, demografinin hem deprem bölgesinde hem de diğer illerde bozulması sonucu vekil dağılımının değişmesi meselesi ne olacak o zaman?
- Bazı formüller var bunun için. Seçimlerde İKİ SANDIK KONULUR o zaman. Deprem bölgesi illerinden gelen ama başka illerde ikamet eden vatandaşların oy kullanacağı sandık ayrı olur. Yine aynı il seçmeni olacak ama oy kullandığı yer başka olacak.
- Ama yine de sıkıntılı bir durum.
- Bence 18 Hazirana yetişir.
- Anladım. Bu durumda 14 Mayıs iptal öyle mi?
-Öyle görünüyor.
Konuşma böyle.
Anlaşılacağı üzere iktidarın eğilimi Anayasa çerçevesinde seçimleri iptal etmeme yönünde. Ama YSK’nın seçim erteleme talebi yapması durumunda da Anayasa değişikliğine işaret etmesi. Tabii MUHALEFETLE UZLAŞMA olduğu takdirde.
YSK böyle bir talepte bulunursa bunu bir partinin Meclis gündemine taşıması gerek. Ama hangi parti? Hiçbiri bana göre bunu “Seçimden kaçıyor” dedirtmemek için yapmayacaktır.
SEÇİMLERİN ERTELENMEMESİ MUHALEFETİN İŞİNE YARAR MI?
Bence muhalefetin seçimlerin ertelenmesine yönelik olarak ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ İÇİN iktidarla anlaşmasında fayda var.
Ama bakıyorum sanki iktidar kanadı seçimlerin ertelenmesini istiyormuş gibi bir algı yaratıp “Seçimler ertelenemez, iktidar sakın ha buna tevessül etmesin” diyenler var. Buradaki çıkış noktaları, depremde demografinin değişmesinin kendilerini parlamento çoğunluğunun sağlanmasında avantajlı duruma geçirebileceği yönündeki yanılgıları. Burada anlatmak isterdim neden yanıldıklarını ama kendilerinin bunu bulmasında fayda var.
Ya da isterlerse seçimden sonra üzerinde detaylı tartışmayı tercih edebilirler.
En sevdikleri şey zaten.