İnşaat bekçisinin serseri kurşunundan cumhurbaşkanı adayı çıkarmak?
Bayrak bir kumaş parçası, önemsemeyelim!
Başörtü bez parçası, kaldırıp atalım!
Seccade halı parçası, üstüne basalım!
Vatan kum parçası, rüzgârda savuralım!
Tüm kutsalları böyle böyle çiğnediler!
Yavaş yavaş alıştırdılar, sonra kötülükte birleştiler!
Yılmaz Odabaşı, “Bayrakları bayrak yapan terzilerdir” der.
Ama bayrağa anlam veren ve “vatan simgesi” haline getiren şey şehitlerin kanıdır! Artık o “terzinin diktiği kumaş” değildir!
Bez parçası şayet Allah’ın emri için giyiniliyor ise önem kazanır. Hakkını verirsiniz yahut vermezsiniz, kalpleri Allah bilir!
Halı parçasına Allah rızası için baş konulmuşsa artık o “secde edilen yer”dir ve adına “seccade” denir.
Onlar “millete hizmet” namına hiçbir şey vermediler; söz verdiler lâkin arkasında durmadılar.
Şimdi “HDP üzerinden” çok tehlikeli viraja girdiler!
Eğer işin ucunda ABD maşası terör örgütü PKK olmasaydı bu eleştirileri yapmazdım!
İBB seçimlerinde “CHP, HDP, İyi Parti” oy pusulasında birleşip “aynı adaya” oy verdiler.
Şimdi benzerini Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yapmaya hazırlanıyorlar.
Ancak bu kez işin rengi değişik; çünkü ülkeye Cumhurbaşkanı yani “Başkomutan” seçiyoruz.
PKK elebaşları; “AK Parti ve MHP’ye karşı herkes birleşmeli” diyor.
Düşmanın okları…!
Bunları kimseyi “korkutmak” için yazmıyorum, zira ben “Neye layıksanız öyle yönetilirsiniz” diyorum!
Durum budur!
Kendisini “cendereye alınmış” hisseden Meral Akşener çok öfkeli!
Onun desteklediği kişiyi, “TSK katliam yapıyor” diyenler de destekliyor.
Meral Hanım’ın desteklediği ile “TSK’nın PKK’ya karşı operasyonları dursun” diyenler “oy pusulasında” ortak hareket edecekler!
Bu sebeple Azer Bülbül’ün “Duygularım darmadağın” şarkısını mırıldanan İyi Partili yöneticilerin bu tavrı yüzünden Akşener’in partisinde büyük oy düşüşü yaşanıyor.
İnşaat bekçisinin hırsızları kovalarken sıktığı kurşun üzerinden; “İyi Parti’yi birinci parti yapın” diyen Meral Akşener ne demek istiyor? “CHP’yi ikinci parti yapın” diyor. Peki Kemal Bey sizce kaçıncı olacak Meral Hanım?
Sizin ittifakınızdan memnun olduğunu belirten “Kandil kaçkınlarına” sizin Cumhurbaşkanı adayınız “Hadi oradan" diyebildi mi?
“KEMAL BEY’İN SAMİMİYETİNE NEDEN İNANILMIYOR?”
Kemal Kılıçdaroğlu seccadeye bastı. “Samimi olarak özür diliyorum” dedi. Normalde “kişinin beyanı esas” kabul edilmeli; ancak Kemal Bey’in samimiyetine pek inanan olmadı.
Mesele; bunu “bilerek veya bilmeyerek” yapması değil!
Mesele, bu konudaki duyarsızlığının ortaya çıkması!
“Ben kimseyi kırmam” diyen Kemal Bey; “AK Parti’ye oy veren öğretmene öğretmen demem” diyerek tüm eğitim camiasını kırmış, ayrıştırmıştı.
CHP Kurultayı’nda 2018 Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi tuvalet kenarına oturtarak onu “inciten, kıran” yine aynı ekipti.
Kemal Bey dün; “İlk yapacağımız iş israfı önlemek” dedi.
Aynısını CHP’li Mansur Yavaş da diyordu. “İsrafı önleyeceğiz, yolsuzluğu bitireceğiz, Ankara’nın kendi öz kaynaklarıyla 58 kilometre metro hattı yapacağız” diyordu.
Yapmadı!
Temelini bile atmadı!
CHP’li İBB Başkanı; “100 bin araçlık otopark, 40 doğumhane…” diye saydırıp duruyordu.
Yapmadı!
“Söz verdin, niye tutmuyorsun” diyen de yok!
Kemal Bey’in samimiyetine neden inanılmadığını daha fazla anlatmaya gerek var mı?
“Her şey çok güzel olacak” diyorlardı; şu anda hiç kimse “Her şey çok güzel oldu” demiyor!
“Geliyor gelmekte olan” diyen Kemal Bey de artık pek “geliyor” gibi durmuyor!
SON SÖZ: Karga bir gün bülbüle özenmiş. Onun gibi hareket etmeye başlamış. Siyah tüylerinin üzerine sapsarı tüyler yapıştırmış. Bir süre sonra etrafındakiler onu da bülbül zannetmeye başlamış. Taa ki “gak” diyene kadar! Bülbül taklidi yapanlar ilk ötüşlerinde ne olduklarını gösterirler.