Metroda baba ve kızına şiddet iddiası! Yaşadıklarını böyle anlattı!

İstanbul Şişhane metro durağında 10 yaşındaki kızı R.K için akbil basmadığı gerekçesi ile istasyondaki güvenlik görevlileri tarafından şiddete uğradıklarını iddia eden Umut K., şikayetçi oldu.

This browser does not support the video element.

Olay, 29 Eylül Salı günü saat 12.00 sıralarında Şişhane metro durağında meydana geldi. Umut K., 10 yaşındaki kızı R.K. ile beraber metroya binmek için durağa geldi. İddialara göre, 12 yaş altındaki çocuklara ulaşımın ücretsiz olduğunu sanarak kızını geçirmek isteyen Umut K'ya görevliler engel oldu. Geçiş yapan kızı için akbil basmasını isteyen görevliler ve Umut K. arasında tartışma başladı, baba kız görevliler tarafından şiddete uğradı.

Karşılıklı şikayet

Cep telefonu kamerasına yansıyan olayın ardından polis ekipleri, her iki tarafı da ifadelerini almak üzere karakola götürdü. Metro A.Ş. avukatları, Umut K'dan "Görevliyi Tehdit" ve "Karşılıksız Yararlanma" suçlarını işlediği, Umut  K., da kendisine ve kızına şiddet uygulandığı iddiasıyla şikayetçi oldu.

"Ben geçiyorum, durdurun da görelim"

İstasyon amiri olarak gören yapan B.G.'nin ise karakolda Umut K. hakkında verdiği ifade ortaya çıktı. B.G.'nin iddiasına göre baba Umut K., kızı için ücret ödemesi gerektiğinin söylenmesinden sonra "Ben geçiyorum, durdurun da görelim" dedi. B.G. ifadesinin devamında ise UmuT K., tarafından "Bunun hesabını size soracağım, siz görürüsünüz" şeklinde tehdit edildiğini iddia etti

"Kızım için akbil basmama rağmen beni bırakmadılar"

Umut K.,  "Kızım için akbil basmama rağmen beni bırakmadılar. Yaklaşık 30 dakika boyunca kızımı ve beni duvar köşesine sıkıştırarak çıkmamızı engellediler. Bizi baskı altına alıp, kızımın korkmasına neden oldular" dedi.  Olayın 29 Eylül'de saat 12.00 sıralarında başlandığını belirten Umut K., "Kızım ile beraber Şişhane metrosundan tek bir akbil bilet basarak giriş yaptık. Giriş yaptıktan sonra güvenlik görevlisi bizi durdurdu ve çocuğum için akbil basmam gerektiğini söyledi. Ben de öncesinden 12 yaş altı çocukların ücretsiz olduğu bilgisine sahip olduğum için akbil basmak istemediğimi dile getirdim. Israrcı oldu ve akbil basmam gerektiğini söyledi. Küçük bir tartışma yaşadık. O sırada ben kimliğimi ibraz ettim ve yasal bir işlem varsa yapabileceklerini söyledim. 'Hayır' dedi ve kesinlikle geçemeyeceğimi söyledi ve biraz sertleşmeye başladı.

Daha sonra güvenlik amirini çağırdı. İsminin B.G. olduğunu öğrendiğim istasyon amiri geldi. Gelir gelmez saniyeler içerisinde beni ve çocuğumu itelemeye başladı. Yaklaşık 30-40 metre kadar itelendim. Çocuğum yanımdaydı bana sarılmış durumdaydı. Sonrasında refleks göstererek video çekmek için telefonumu çıkardığım anda diğer güvenlik görevlilerine de emir vererek bana müdahale etmeye başladılar.

Kıskaç altına alıp sürüklemeye başladılar. O ara telefon ve çantamı elimden almaya çalıştılar. Çocuğum panikledi ve o anlarda olay yerinden kaçmaya çalıştı. Kaçtıktan bir süre sonra ben de sıyrılıp çocuğumun yanına gittim. Yanında birkaç kişi vardı. Çocuğum annesine telefon etme telaş içinde ağlıyordu. O ara titreme içerisindeydi, tepkileri ağırdı, bir şok yaşıyordu. Eli ayağı titriyordu ve bu dakikalarca sürdü"

"30-40 dakika kadar orada travma yaşadı"

Kızının 30-40 dakika boyunca orada travma yaşadığını ifade eden Umut K.,  "O sırada B. G., tekrar üzerimize gelmeye başladı. Bağırarak geldi ve şiddete devam ediyordu. Ben defalarca uyardım kendisini. Çocuğun çok rahatsız olduğunu, travma yaşadığını ve korktuğunu, üzerimize gelmemesini istedim. Daha sonra köşeye doğru çekilmeye başladık. B.G., hala şiddete devam etti. Bu arada kızımın  şoku daha da artmaya başladı tabii. Ben olay yerinden uzaklaşmak istememe rağmen bizi orada kilitlediler ve metronun köşe alanında kaldık. Uzaklaştırmadılar. Hava, nefes almak istedik, çocuğumun rahatlamasını istememe rağmen çocuğum yaklaşık 30-40 dakika kadar orada travma yaşadı. Annesi geldikten sonra kızımızı oradan uzaklaştırabildik. Aynı zamanda polisler de gelmiş oldu" ifadelerini kullandı.

"Dava etmezseniz, davacı olmayız iddiası"

Karşı tarafın 'Davacı olmazsanız, davacı olmayız' dediğini iddia eden Umut K.,  "'Kızımın büyük bir travma yaşadığını, davacı ve şikayetçi olacağımı söyledim. Avukatım geldi ve onunla durumu paylaştım" şeklinde konuştu.

Umukt K., "O sıra içerisinde belediyeden çeşitli yetkililer, benimle görüşmek istedi. Çok kısa bir görüşmeyi daha sonradan belediyenin danışmanı olduğunu öğrendiğim Murat Ongun ile yaptım. Kendisi özür diledi. Olayı anlattım ama şok içerisindeydim. Ne konuştuğumu çok hatırlamıyorum. Sürekli telefon geliyordu. Akşam saatlerine doğru da Metro A.Ş.'nin müdürü beni aradı. Durumla ilgili kamera kayıtlarını izlediğini ve telefonla çantamı alırken bana yapılan müdahaleden çok rahatsız olduklarını ne yapabileceklerini sordu. Ben de görevden alabilirsiniz ve farklı işlemler yapabilirsiniz, dedim. Onlar da tekrardan özür diledi" dedi.

"2 gün sürekli uyku halindeydi"

Umutt K., "Ben de olayı düşünmeye başladım bir süre sonra. Hem davacı olup hem de özür dilemelerine şaşırdım. Sonrasında ise şiddete uğrayan insanların başvurduğu bir vakıf olduğunu öğrendim. Orada bir tıp doktoruna gidip 2 saat muayene oldum. Daha sonra çocuğum için pedagog ve benim için de bir psikiyatr ilgilenmesi için süreç başladı. Şimdi çocuğum için pedagog ile görüşüyoruz. Çocuğum o günden sonra 2 gün sürekli uyku halindeydi. Ben de darp edilmiştim. Kolumda ve boynumda hasar vardı" ifadelerini kullandı.