İstanbul'un başındaki büyük bela

Şimdi başımızda bu kadar dert varken bu da nereden çıktı diyeceksiniz?

Ekonomik kriz, terör, siyasî tartışmalar, yaklaşan seçim, beklenen büyük İstanbul depremi…

Daha da sayarız.

Şimdi bunca derdin arasında, “Kardeşim sen de bu kadar basit bir konuyu mu gündeme getiriyorsun” diye eleştirebilirsiniz.

Fakat inanın bana o kadar da basit değil. Sadece söylenişi basit; park sorunu.

Büyük deprem konusunda uzmanlar her gün uyarı yaparken, bu şehrin ara sokaklarında park sorunu yüzünden neler olduğunu gören yok. Belki de birileri görüyor ama umursamadıkları kesin.

17 Ağustos 1999 depreminde birçok noktadan yayın yaptım. Ve gördüğüm en büyük sorun, yanlış park eden araçlardı.

Çünkü, yanlış park edilmiş araçlardan dolayı hem kurtarma ekipleri hem de sağlık görevlileri yıkılan binalara ulaşmakta zorlandı.

Ekipler o sokaklara giremediği için yardım bekleyenlere müdahalede gecikmeler oldu.

Şimdi İstanbul için depreme hazırlık planları yapılıyor. Binalar yenileniyor falan… Keşke bütün binalar yeniden yapılsa. Fakat unutmayın, bu süreç tamamlansa bile sadece birkaç aracın yanlış park edilmesinden dolayı, aynı olay yaşanacak. Kurtarma ekipleri, sağlık görevlileri bazı binalara yaklaşamayacak.

Büyük felakete bile gerek yok. Bazı sokaklarda ambulansların ya da itfaiye araçlarının geliş gidişinde nasıl sorunlar yaşandığına tanık oluyorum.

Sadece basit gibi görünen bir sorunundan dolayı yaşanıyor tüm bunlar.

ACİL SERVİS ÖNLERİNDE BİLE AYNI SORUN

Geçen hafta, gece geç saatlerde, bir yakınım rahatsızlandığı için eski adı Göztepe SSK olan Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi’ne gittim.

Bu hastane binası yeni yapıldı. Kapasitesi son derece geniş, açık otoparkı da var. Fakat kimsenin umurunda değil.

Acil servisin önüne bile araçlarını park edip gidenleri gördüm. Bu yapılan hatanın bir insanın canına bile mâl olabileceğini kimse düşünmüyor.

Yahu adı üzerinde acil servis. Böyle bir yerin giriş çıkışını kapatamazsın! Otomobilini kafana göre park edip gidemezsin!

Fakat hem acil servis kapısı hem de hastane yerleşkesinin yolları, bu türden hatalı park edilmiş araçlarla dolu.

Belli ki hastane yönetimi, bazı yerlere park edilmesin diye plastik bariyerler koymuş. Ancak bunları kimse umursamamış, kıra kıra park etmişler. İnanılır gibi değil.

YA ÖRGÜTLER BU ZAAFI KULLANIRSA?

Onca derdimizin yanında dile getirdiğim bu sorun, aslında o kadar büyük bir sorun ki, kötü niyetli birileri bile bunu kullanabilir.

Nasıl olsa kimse umursamıyor ya… Kötülük planlayan birileri, zaten trafiği cehenneme dönmüş İstanbul’da bir, iki araçla bilinçli olarak yolları tıkasa, şehrin önemli bir bölümünü felç edebilir. Bu kadar basit.

Böyle bir durumda da güvenlik görevlilerinin hareketi engellenmiş olur.

Bakın bu kadar büyük sonuçları olacak bir sorundan söz ediyorum.

Üstelik çözümü de basit. Yeter ki birileri bu sorunu görsün.