Erdoğan'dan kritik açıklamalar!

Kabine toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kritik açıklamalarda bulundu. Alım gücünde yaşanan sorunların farkında olduğunu aktaran Erdoğan, "Alım gücünü iyileştireceğiz" derken, "Suriye'de 200 bin konut projesine başlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de bir araya gelen Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana gündem maddeleri Suriyeli sığınmacılar, ekonomik gelişmeler ve fahiş fiyat artışlarına karşı alınacak önlemler olan toplantı sonrası açıklamalarda bulunuyor.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar: 

Dünyanın ve bölgemizin savaşların, çatışmaların, siyasi ve ekonomik krizin kıskacından geçtiği şu dönemde, Türkiye rotasından şaşmadan hedefine ilerliyor. Diğer ülkelerden farklı olarak biz, geçtiğimiz 20 yılda inşa ettiğimiz altyapı ile 2023 hedefleri ve 2053 vizyonuyla sembolleştirdiğimiz yol haritamıza bağlı kalmayı başardık. Artık her alanda kendi ayaklarının üstünde durabilen, tüm dostlarına ve kardeşlerine destek verebilen bir Türkiye var. Büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını adım adım ilerletiyoruz. Hiçbir oyunun bizi hedefimizden uzaklaştırmasına izin vermiyoruz. Gelişmiş ülkelerin bile çaresiz kaldığı sınamaların Türkiye'nin en az kayıpla geride bırakması elbette birilerinde rahatsızlığa yol açıyor. Bir yandan demokrasi ve kalkınma reformlarımızı hayata geçirirken diğer yandan da milletimizle birlikte bu kirli oyunları bozarak bu günlere geldik.

Hak ve özgürlük alanlarını geliştirerek, ülkemizi vesayetin boyunduruğundan milletimizle kaldırdık. Ülkemizin bağrına yerleştirilmiş FETÖ'ya karşı canımızı ortaya koyarak milletimizle tepeledik. İnsanlığın yakın tarihte yaşadığı Koronavirüs salgınının üstesinden sağlık sistemimizin gücü ve milletimizle beraber el ele yok ettik. İnşallah bugünkü ve bundan sonraki sınamaları da 85 milyon hep birlikte aşarak bizden sonraki nesillere ulaştıracağız.

"Alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz"

Dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız. Ücretlerde yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz. Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemelerle dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha düzelteceğiz. Sadece geçtiğimiz ay milletimizin farklı kesimlerine sağladığımız destek tutarın 5,3 milyar liradır. Elektrik tüketim desteği için geçtiğimiz sene 2,5 milyon aileye kaynak teslim ettik. Ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır. Üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Ülkemizi tüm alanlarla Cumhuriyet tarihinin en üst seviyesine çıkartmak için yaptığımız yatırımların meyvelerini toplama vaktidir.

Konut alacaklara müjde

Konut almak isteyen ve konut yapan firmalarımızla ilgili müjdemiz var. Son dönemde fahiş yükselişler nedeniyle konut inşaasında yavaşlama ve konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı. Vatandaşlarımızı bu arzi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirmeye karar verdik. İlk defa konut sahibi olacaklara 2 milyon liraya kadar birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. İkinci paket konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılıp döviz hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların merkez bankasına satılarak alınmasıyla bu paketten yararlanabilecekler. İnşaat sektörüne yöneliktir. Mayıs başı itibarıyla yüzde 40'ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50'si satılmamış inşaat projelerinin tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık kaynak ayırdık. Bunların yanında TOKİ vasıtasıyla yürüttüğümüz düşük maliyetli sosyal konut projelerine hız veriyoruz. TOKİ'ye 30 milyar liralık finans sağlayacağız. 1 yıl boyunca konut fiyatlarını duyurdukları fiyatta sabit tutma taahhüdü veren firmalar, belli rakama kadar 36 ay vade ile finansmandan yararlanabilecek.

"Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir"

Enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar, ürün maliyetlerinde ciddi artışlara yol açıyor. Bununla birlikte bazı ürünlerdeki artışlar, ne enerji, ne döviz kuruyla izah edilecek seviyelerdedir. Açgözlülükten, fırsatçılıktan kaynaklanan fiyat artışları hukuk değil, ahlak meselesidir.
Denetimleri sıkılaştırdık. Stokçuluk ve fiyatları etkilemeyle ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Ayrıca üretim maliyetlerini dengeleyerek fiyatları istikrara kavuşturmak üzere hazırlıklar yapıyoruz. Sabırla, azimle, inançla yürüdüğümüz bu yolun sonu, ülkemizin refahına, milletimizin huzuruna çıkmaktadır. Yeter ki kendimize güvenerek umudumuzu canlı tutarak hedeflerimizi büyüterek daha çok çalışalım, daha çok üretelim. İşte o zaman aydınlık bir geleceğin bizi beklediğini göreceğiz. Siyasetteki 40 yılı aşkın tecrübemize, ülke yönetimindeki 30 yıla yaklaşan yönetimimize güveniyoruz. Yalanlarla, iftiralarla dışarıdan yazılmış senaryolarla Türkiye'yi yönlendirme devri artık bitmiştir.

"Bu kardeşlerimize sahip çıkacağız"

Tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle çok hasbi, yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkar edemez. 1. Dünya Savaşı ve milli mücadelenin ardından yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuzda gönül coğrafyamızdaki milyonlarca insan Anadolu'ya geldiler.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımızın d ışından gelen insanlardan oluşuyordu. Balkanlardan Kafkaslara kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Eski Yugoslavya topraklarınan, Bulgaristan, Romanya, Doğu Türkistan, İran, Orta Asya, Afganistan, Bosna'dan, Kosova'dan milyonlarca aile ülkemize sığındı.

Şimdi Bay Kemal ne diyor 'Biz bunların hepsini tekrar Suriye'ye süreceğiz'. Bunları yapamayacaksın, bunları yapmaya da hiçbirinizin gücü yetmez. Zira biz Ensar kültürü ile yetişmişiz. Muhacir kültürünün ne olduğunu iyi biliriz. Biz sizler gibi bu toprakları hüdainabit bulmadık. Bu kardeşlerimize sahip çıkacağız.

"Gönüllü dönüş" açıklaması

Sığınmacı sorunu sadece bize mahsus değildir, tüm dünyanın meselesidir. Bu akına en çok muhatap olan devlet olmamıza rağmen krizi yönetmeyi başarabilen ender ülkelerin başında geliyoruz.  Gönüllü dönüşler için gerekli imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere yaklaşacağından kimsenin şüphesi olmasın .

"200 bin konut projesine başlıyoruz"

Antalya'da 2015 yılında yapılan G20 zirvesine katılan liderlere Suriyeli sığınmacılar için süratle 1 milyon kişinin barınması için teklifte bulunmuştu. Maalesef bu projeye destek vermediler. Türkiye bu yükün büyük bölümünü hem kendi sınırı içinde hem de Suriye topraklarında üstlenmek zorunda kaldı. 57 bin briket evi tamamladık. Bu sayıyı daha da artırmamız daha da mümkün olabilir. Yeni bir adımı daha atıyoruz. Uluslararası kuruluşların desteğiyle Suriye topraklarında 13 ayrı yerde okuluyla, hastanesiyle tarımıyla 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz. Ülkemizde yaşayan 1 milyon Suriyelinin geri dönüşümünü temin etmektir. Kurumuzun yaptığı çalışmalar bu geri dönmek isteyen sığınmacı Suriyelilerin 1 milyondan fazla olduğudur. Kimse ülkesini, evini, işini ailesini bağlarını sebepsiz yere terk edip bilinmezliğe yola çıkmaz. Bizim insani, vicdani, tarihi görevimizdir.

"Suriyeli sayısının makul sayılara gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın"

Bir süre sonra batı ülkeleri desteklerini, Suriye halkı yerine bu ülkedeki terör örgütüne yönlendirdi. Bu terör örgütüne binlerce araç, silah gönderdiler. Suriye'de Rejim'in zulmüne karşı çıkmanın yanı sıra tüm terör örgütleriyle en etkin mücadeleyi Türkiye yürütmüştür, yürütmeye devam edecektir. Ülkemiz içindeki Suriyeli sığınmacılar ile diğer statülerde yaşayan yabancıları da yakından takip ediyoruz. Kurallara uymayanları da geldikleri yerlere gönderiyoruz. Bu şekilde ülkesine gönderilen Suriyeli sayısı 20 bini bulmuştur. Çeşitli yollarla sınırlarımıza giren ve ülkelerine gönderdiğimiz göçmen sayısı 2016'dan bu güne kadar 320 bini aşmıştır. Ukrayna krizi öncesi son 7 yılda AB ülkelerine ulaşan çoğu Suriye ve Irak kökenli sayısı 1 milyon olarak ifade ediliyordu. Savaştan ülkelerini terk edip AB ülkelerine giden Ukraynalı sayısı 4 milyonu aştı. Ülkemize gelen Ukraynalı sayısı da 100 bini aştı. Görüldüğü gibi sığınmacı sorunu sadece bizim ülkemize mahsus değildir. Tüm dünyanın meseledir. Dün onların dedelerini nasıl bağrımıza basmışsak, bugün bize sığınanlara aynı şekilde davranıyoruz. Mazlumları katillere teslim etmedik, etmeyeceğiz. Suriyelilere ya da diğer ülkelerden gelen vatandaşlara hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça, ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul sayılara gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

Yerli ve milli pasaport

Çip krizi sebebiyle pasaport üretimini gerçekleştirebileceğimiz altyapıyı Türkiye'de kurduk. Ağustos ayı itibariyle vatandaşlarımıza verilmeye başlanacak olan yeni pasaportumuzun da milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Sonraki Haber