Kalp hastaları oruç tutabilir mi? Kalp damar hastaları Ramazan’da nasıl beslenmeli?

Ramazan ayı ile birlikte kronik hastaların oruç tutup tutamayacağı ile ilgili sorular ağırlık kazandı. Uzmanlar ise uyarıyor. Bazı kalp-damar hastaları için oruç tutmanın tehlikeli olacağını dile getiren Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Cem Arıtürk, doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmeleri konusunda uyarıyor. Arıtürk, oruç tutabilecek kalp hastalarına ise önerilerde bulundu. Peki, Kalp hastaları oruç tutabilir mi? Ramazan'da kalp hastaları nasıl beslenmeli? İşte detaylar

Ramazan ayı geldi. Özellikle kalp hastalarının oruç tutup tutamayacağı ile ilgili sorular öne çıkıyor. Uzmanlar ise kronik hastaları özellikle de kalp hastalarını oruç konusunda uyarıyor.

KALP HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ?

Sağlıklı oruç konusunu kronik hastalıkların başında gelen kalp-damar hastalıkları açısından değerlendiren Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Cem Arıtürk “Bazı kalp-damar hastaları için oruç tutmak tehlikeli olacağından kesinlikle önerilmez. Dolayısıyla hastalar, doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmeli, eğer doktorları izin vermiyorsa kesinlikle oruç tutmamalılar. Oruç tutabilecek kalp hastalarının ise Ramazan boyunca dikkatli olması gereken konu, beslenme şeklidir” dedi.

KALP DAMAR HASTALARI RAMAZAN’DA NASIL BESLENMELİ?

Kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltan, iyi kolesterolü artırarak kötü kolesterolü düşürmeye yardımcı olan besinlerin önemini hatırlatan Doç. Dr. Arıtürk, “Vücudumuzun ihtiyacı olan yağ tüketimi için ağırlıklı olarak sağlığımıza 'iyi' gelen; diğer adıyla doymamış yağlı besinleri tercih edin. Doymuş yağ içeriği yüksek gıdaları ise belirli ve gerekli ölçülerde tüketin, 'kötü' olarak nitelendirdiğimiz trans yağlardan mutlak suretle kaçının. Buna göre salata ve yemeklerinizde ağırlıklı olarak zeytinyağı ve ayçiçek yağını kullanabilir; zeytin, avokado, badem, ceviz, yer fıstığı, fındık, ay çekirdeği, mısır gibi besinler ile somon, uskumru, hamsi, alabalık gibi balık çeşitlerine beslenme düzeninizde yer verebilirsiniz.”

PİDE YERİNE BOL TAHILLI EKMEK TÜKETİN

Aşırı ve sağlıksız karbonhidrat tüketiminin kan şekeri, kan basıncı, kan yağları seviyelerinin yükselmesine ve uzun vadede şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine de değinen Arıtürk karbonhidrat tüketiminde lifli besinleri öneriyor:

“Sahurda nişasta ve şeker gibi karbonhidrat içeriği yüksek olan besinleri tercih edenler gün boyu açlık hissedeceklerdir. Daha uzun süre tok hissetmek için sahurda pide yerine bol tahıllı ekmekler tercih edin. Lif içeriği yüksek, az şekerli tam tahıllardan üretilmiş kahvaltılık gevrek, ekmek, makarna gibi besinler; kahverengi pirinç veya kinoa gibi tahıllar kan şekerini dengede tutacağı için faydalıdır.”

HALSİZLİĞE KARŞI PROTEİN AĞIRLIKLI BESLENİN

Doyurucu ve daha uzun süre tokluk için ise protein açısından zengin ve yüksek lifli besinleri tavsiye eden Arıtürk, “Dengeli ve yeterli miktarda protein almak, gün içinde gelişebilecek halsizliği ve yorgunluğu da engelleyecektir. Yumurta, et, balık, süt ve süt ürünlerinden oluşan hayvansal protein kaynakları ile kuru baklagiller, yulaf ezmesi, fındık, fıstık, badem ve chia tohumu gibi bitkisel protein kaynaklarının beslenme düzeninde dengeli dağılımı sağlanmalıdır” şeklinde bilgi verdi. 

MEYVE SUYU YERİNE MEYVE TÜKETMEYİ TERCİH EDİN

Doç. Dr. Cem Arıtürk sıvı tüketimi konusunda “Kadınlar için günde 2,5 litre, erkekler için 3,5 litre sıvı tüketimi vücuttaki sıvı dengesinin korunması açısından idealdir. Seçilebilecek en iyi içecek türü ise kaynağı bilinen, temiz sudur. Bunu ayran, taze sıkılmış meyve suları, sade soda, çay ve kahve izleyebilir. Ancak yine de meyvelerin bütün olarak yenmesinin, sadece sularının içilmesinden daha sağlıklı olduğunu unutmamak gerekir. Örneğin bir portakal, bir bardak portakal suyunun iki katı kadar lif; yarısı kadar şeker içerir” diye konuştu. 

Sonraki Haber