Kanada'da tartışılacak hamle

Kanada Dışişleri Bakanı Francois-Philippe Champagne ve Maliye Bakanı Bill Morneau, yaptıkları ortak açıklamada, Suudi Arabistan'a silah ihracatını engelleyen moratoryumun kaldırıldığını duyurdu.

Bakan Champagne ve Bill Morneau, Kanada’nın 2019 yılında BM Silah Satış Anlaşmasını (ATT) imzaladığını hatırlatarak Suudi Arabistan ile olan zırhlı araç satışının yeni hükümlere bağlandığını aktardı.

Yenilenen sözleşmeyi hiç kimsenin iki ülke ilişkilerinin normalleşmesine dair bir işaret olarak yorumlamaması gerektiğini söyleyen Dışişleri Bakanı Champagne, "Suudi Arabistan'ın insan hakları sicili rahatsız edici olmaya devam ediyor. İnsan haklarını savunmaya devam edeceğiz." dedi.

Champagne, Suudilerin araçları nasıl kullanacağına dair sorular üzerine ise, araçların kraliyet ailesinin korunmasından sorumlu ülkenin iç güvenlik gücü tarafından kullanılacağını kabul etti. Bakan Champagne, araçların ülkenin doğu kesiminde sivillere karşı ve Yemen'deki savaşta kullanıldığına ilişkin Liberal Hükümet tarafından bir yıldan uzun bir süre önce gerçekleştirilen inceleme ile ilgili de yakında detaylı açıklama yapmayı taahhüt etti. Bakan Champagne şunları söyledi:

“Yasalarımıza göre Kanada malları, uluslararası insancıl hukukun, uluslararası insan hakları hukukunun veya toplumsal cinsiyete dayalı şiddet eylemlerinin ciddi ihlallerini gerçekleştirmek veya kolaylaştırmak için kullanıldığında veya bu konuda önemli bir risk olduğunda ihraç edilemez. Bu amaçla, BM Silah Satış Anlaşması (ATT) ile uluslararası uyumu güçlendirmeyi ve uluslararası bir denetim rejiminin kurulmasına yönelik çok taraflı tartışmalara öncülük edeceğimizi de duyuruyoruz. Kanadalı yetkililer tarafından yürütülen ve bu sözleşmeyle ilgili olanlar da dahil olmak üzere Suudi Arabistan'a yapılan ihracat izinlerinin her zaman olduğu gibi, Kanada kanunları ve ATT uyarınca yukarıda belirtilen yasal gerekliliklere uymalarını sağlayacağız.”

İki bakanın açıklamasında, anlaşmanın iptal edilmesine atıfla bunun ülkeyi milyarlarca dolar zarara sokacağına işaret edilerek şunlar kaydedildi:

“14 milyar dolarlık sözleşmenin iptali, hatta şartlarından herhangi birinin ifşa edilmesi, Kanada’ya milyarlarca dolar zarar verebilecekti. Bu aynı zamanda binlerce Kanadalının işlerini ve yüzlerce küçük ve orta ölçekli işletmeyi içeren tüm savunma sanayi tedarik zincirinde de riske atacaktı. İyileştirilmiş anlaşma kapsamında, izin verilen son kullanım güvencelerinin ihlali söz konusu olduğunda gelecekteki ihracat izinlerinin ertelenmesi veya reddedilmesi durumunda Kanadalıların finansal risklere maruz kalmasının ortadan kaldırılmasını sağladık.’’

Kanada-Suudi Arabistan ilişkileri insan hakları yüzünden koptu

İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kopmasına kadar varan anlaşmazlık, eski Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland’in, Suudi Arabistan’da tutuklu insan hakları aktivistlerinin serbest bırakılmasını talep eden sosyal medya paylaşımındaki dil nedeniyle kopmuştu. 2018 yılı Ağustos ayında yaşanan attığı tweet ile, Suudi Arabistan’ı insan hakları savunucularını ‘’derhal’’ serbest bırakmaya davet eden Bakan Freeland’e, Kanada’daki elçisini geri çekip, Kanada Büyükelçisini de sınır dışı ederek cevap veren Riyad yönetimi, Kanada’daki üniversitelerde okuyan binlerce Suudi öğrenciden de Kanada'yı terk etmesini istemişti. Suudi Arabistan, ilerleyen günlerde de Suudi Havayolu şirketi Saudia’nın Kanada’ya olan tüm seferlerini iptal etmişti. Suudi-Kanada ilişkilerinde henüz bir düzelmenin kaydedilmediği, Kanada Dışişleri Bakanı Champagne’nin, "Suudi Arabistan'ın insan hakları sicili rahatsız edici olmaya devam ediyor. İnsan haklarını savunmaya devam edeceğiz" açıklaması ile de netlik kazandı.

Anlaşma Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrası askıya alınmıştı

Stephen Joseph Harper’ın 2014 yılındaki başbakanlığı sırasında Suudi Arabistan’la imzalanan 14 milyar dolarlık Light Armoured Vehicles-LAV (Hafif Silahlı Araçlar) tipi askeri araç satışı anlaşması, Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayı sonrasında, Başbakan Justin Trudeau tarafından askıya alınmıştı. Başbakan Trudeau, Kaşıkçı’nın 2018 yılı Ekim ayında İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesinin ardından gelen baskılar üzerine, mevcut silah satışlarını gözden geçirdiğini ve Suudi Arabistan’a yeni silah ihracatını onaylamayacağını duyurmuştu.

Hafif silahlı araçlara ağır silahlar monte edilmişti

Öte yandan Kanada, anlaşma kapsamında Suudi Arabistan'a 928 adet LAV-6 modeli "hafif silahlı araç" satışını onaylamıştı. Daha sonra basına yansıyan detaylara göre, bu araçlardan sadece 354'ünün standart askeri personel taşıyıcı olduğu, 119'unun ağır saldırı tipi LAV-6 olarak üretildiği ve bu modellerin taretlerine yerleştirilmiş güçlü 105 milimetrelik topları bulunduğu ortaya çıkmıştı. LAV-6'ların 119'unun anti-tank araçlar olarak yapılandırıldığı, 119 adetlik bir başka grubun da 30 milimetrelik makineli tüfekle donatılmış doğrudan ateş desteği verebilecek özellikte olduğu, kalan araçlar arasında ise ambulanslar, mobil kumanda üniteleri, VIP taşıma ve vinçlerle donatılmış kurtarma araçlarının bulunduğu açıklanmıştı.

Sonraki Haber