Karantina döneminde çalışanın hakları

Korona virüs nedeniyle Türkiye'deki ticari faaliyetler büyük ölçüde durdu. Konaklama, yeme içme, eğlence mekanları neredeyse tamamen kapatıldı. AVM'ler kendilerini kapatma kararı aldı. Peki karantina döneminde çalışanların hakları neler? İşte tüm ayrıntılar...

Korona virüs dolayısıyla ekonomik faaliyetler büyük ölçüde durdu. Sanayi sektöründe birçok fabrika üretimlerine ara verdi. İstihdam deposu tekstilde ihracat durma noktasına geldi. korona virüsten etkilenen iş yerleri için kısa çalışma ödeneği devreye alındı. Kısa çalışma ödeneği hakkı bulunan işçiler 3 aya kadar işsizlik fonundan destek alabilecekler. Peki bu haktan yararlanamayacak işçiler ne yapacak? İşveren yıllık ücretli izin kullandırabilir mi? İşveren, faaliyeti durdurulan iş yerindeki çalışanlara ücret ödemek zorunda mı? Ücretini alamayan işçi iş akdini feshedebilir mi? İşte merak edilen soruların yanıtları...

Karantina uygulamaları kapsamında 30 büyükşehir başta olmak üzere ülke genelinde birtakım kısıtlamalar uygulamaya konuldu. Marketler, fırınlar dışındaki işyerleri büyük ölçüde kapandı. Uzaktan çalışma imkânı bulunan iş yerlerinde evden çalışma uygulamasına geçildi. Lokantalar, kafeteryalar, mağazalar iki haftadır kapalı. Otomotiv sektörü başta olmak üzere imalat sanayisindeki birçok sektör bir haftadır çalışmıyor. İşçi, işveren, esnaf çok zor bir dönemden geçiyor. Peki bu durumda çalışanlar ve işverenler ne yapacak? Soruları tek tek ele alalım.

1- Faaliyeti durdurulan iş yerinde işveren ücret ödemek zorunda mı?
Salgın nedeniyle faaliyetlerin durdurulması, İş Kanunu’nun 40. maddesine giriyor. Buna göre, işveren, “zorlayıcı sebepler” dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılamayan işçiye, bir haftaya kadar her gün için yarım ücret öder. Süre bir haftayı aşarsa, işveren, aşan süre için ücret ödemek zorunda değil.

2- İş akdinin askıya alınması ne demek?
İş yerinin bir haftadan fazla kapalı kalması durumunda işveren, aşan süre için ücret ödemek zorunda değil. Bu dönemde iş sözleşmesi askıya alınır. İşveren, ücret ödemediği bu dönemde sosyal güvenlik primlerini de yatırmaz.

3- Kısa çalışma ödeneğinden kimler yararlanabilecek?
İşverenin ücret ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığı 2. haftadan itibaren kısa çalışma ödeneği devreye girecek. Kısa çalışma ödeneğinden, üretime faaliyete ara verilen iş yerlerinde çalışıp da son 3 yıl içinde en az 450 gün primi bulunanlar ve kısa çalışmadan önceki son 60 gün hizmet akdi ile sigortalı çalışanlar yararlanacak.

Son 3 yıldaki sigortalı çalışma süresi 450 günün altında olanlar ile en son çalışma süresi 60 günün altında kalanlar kısa çalışma ödeneği alamayacak.

4- Kısa çalışma ödeneği ne kadar olacak?
Kısa çalışma ödeneği son 12 aylık prime esas kazanç ortalamasının yüzde 60’ı oranında olacak. En yüksek ödenek tutarı ise brüt asgari ücretin yüzde 150’sini (4.380 TL) aşamayacak. Hesaplanan tutardan sadece binde 7.59 oranında damga vergisi kesilecek.

5- Ücreti ödenmeyen işçi istifa ederse kıdem tazminatı alabilir mi?
İş akdinin askıda olduğu dönemde işverenden ücret alamayan, kısa çalışma ödeneğinden de yararlanamayan işçiler ne yapacak? İş Kanunu’nun 24. maddesi, işçinin çalıştığı iş yerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında işçiye iş akdini feshetme hakkı tanıyor. Bu gerekçeyle iş akdini fesheden işçi, kıdem tazminatını alır, ama ihbar tazminatı alamaz.

Ücreti ödenmeyen işçi istifa ederse işsizlik maaşı alır

6- Ücreti ödenmediği için iş akdini fesheden işçi, işsizlik maaşı alabilir mi?
İşsizlik maaşı alabilmek için işçinin kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün çalışması, son 3 yılda en az 600 gün priminin bulunması gerekir. İş akdinin haklı nedenle feshi, işçinin kendi kusuruyla işsiz kalması olarak kabul edilmez. Ücretin ödenmemesi işçi için haklı fesih nedenidir. İş akdini haklı fesheden işçinin 6 aydan 10 aya kadar işsizlik maaşı alma hakkı vardır. Bu hakkı kullanacak çalışanların mağduriyet yaşamamak için iş akdini feshederken hukuki yardım alması ve fesih gerekçesini açık bir şekilde yazması gerekir.

7- İşveren ücretsiz izne çıkartabilir mi?
Salgın dolayısıyla faaliyetine üretimine ara verilen iş yerinde çalışanların ücretsiz izne çıkartıldığına ilişkin söylemler dile getiriliyor. Yukarıda anlattığımız gibi, iş yeri kapatılan işçilerden kısa çalışma ödeneği hakkı bulunanlar ödenek alacak. Ödenek alma hakkı bulunmayanlar için işverenin ücret ödeme yükümlülüğü bulunmadığından fiilen ücretsiz izin durumu ortaya çıkacak.

Ancak, iş yeri tamamen kapatılmamışsa işveren bazı işçileri çalıştırmaya devam edip, bazı işçilerine ‘’ücretsiz izin kullan’’ diyemez. İşverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin kullandırma hakkı bulunmuyor. İşçi rıza gösterirse işveren ücretsiz izin kullandırabilir.

8- İşveren yıllık izin kullandırabilir mi?
İşveren nisan ayından başlayarak ekim ayının sonuna kadar olan dönemde, kısmen ya da tamamen yıllık toplu izin uygulaması yapabilir. Yıllık izinleri karantina döneminde kullandırıp, yaz aylarında işçilerini çalıştırma yoluna gidebilir. İş yerinde yeni işe başlayan ve bir yıllık süreyi doldurmamış işçilere ise gelecek yıllara ait izin hakkından avans kullandırılır.

9- İşçilere hangi durumda telafi çalışması yaptırılabilir?
Telafi çalışması zorunlu nedenlerle işin durması veya çeşitli nedenlerle iş yerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi hallerinde devreye giriyor. Bu tür dönemlerde çalışılmayan süreler için 2 aylık telafi çalışması süresi, geçen hafta çıkartılan kanunla 4 aya çıkartıldı. Cumhurbaşkanı bu süreyi iki katına kadar artırmaya da yetkili kılındı. Telafi çalışması yaptırılabilmesi için işverenin karantina günlerinde işçinin ücretini ödemesi gerekir. Bir başka ifadeyle, işveren sadece ücretini ödediği dönemdeki çalışılmayan süreler için karantina sonrasında 4 ay süreyle telafi çalışması yaptırabilir.

Part Time çalışanların hakları nedir?

10- Part time çalışanlar işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler mi?
Perakende ve yeme içme sektöründe çalışanların önemli bir kısmı part time çalışanlardan oluşuyor. Bunlar kısmi süreli sözleşmeye tabi çalışırlar.

Daha önce işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneği alabilmek için işçinin son 120 gün sürekli çalışma şartı aranıyordu. Bu nedenle part time çalışanların işsizlik maaşı ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmek için, çalışmadıkları günlerin primlerini isteğe bağlı sigorta ile tamamlamaları gerekiyordu. Geçen yıl ocak ayında çıkartılan kanunla son 120 gün sürekli çalışma şartı yerine hizmet akdine tabi olarak çalışma şartı getirildi. Böylece, koşulları yerine getiren part time çalışanlara işsizlik maaşı alma olanağı sağlandı.

Geçen haftaki kanun ile de kısa çalışma ödeneği yönünden 120 günlük süre 60 güne indirildi. Bu değişiklik uyarınca, son 3 yılda en az 450 prim günü bulunan ve son 60 gündür hizmet akdi ile çalışmakta olan part time çalışanlar, kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirler.

11- Evden çalışanların ücretinde kesinti olur mu?
Karantina döneminde evden çalışma imkânı bulunanların, bu koşullarda en şanslı kesimi oluşturduğunu söylemek abartı olmaz. Evden çalışanların ücretinde herhangi bir kesinti yapılmaz. Yol, yemek parası gibi hakları ödenmeye devam eder.

12- İşveren salgını gerekçe göstererek işçileri işten çıkartabilir mi?
İşverenin işçiyi işten çıkartabilmesi için, iş yerinin faaliyetine devam ediyor olması ve işçinin hastalığa yakalanması halinde kullandığı kesintisiz rapor süresinin ihbar süresini 6 hafta aşması gerekir. İhbar süresi iş yerindeki kıdemi 6 haftadan az işçilerde 2 hafta; 6 aydan 1.5 yıla kadar olan işçilerde 4 hafta; 1.5 yıldan 3 yıla kadar işçilerde 6 hafta; kıdemi 3 yıldan fazla olan işçilerde ise 8 haftadır. Kesintisiz raporun ihbar süresini 6 hafta aşması durumunda işçiyi işten atan işveren, kıdem tazminatı ödemek zorundadır.

İdari kararlarla veya zorunluluktan dolayı karantina döneminde üretimine, faaliyetine ara veren işveren, iş akdini bu gerekçeyle feshedemez. Ancak, işverenin ilk hafta hariç izleyen haftalarda ödeme yükümlülüğü bulunmuyor.

"Çalışmak istemiyorum" diyebilir misiniz?

13- Korona virüs nedeniyle işçi çalışmaktan kaçınabilir mi?
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13. maddesine göre, iş yerinde ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar, öncelikle iş yerindeki iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun olmadığı iş yerlerinde ise doğrudan işverene başvurarak gerekli tedbirlerin alınması isteyebilir. Kurul veya işveren riskin bulunduğu yönünde durum tespiti yaparsa, çalışanlar gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. Bu dönemde ücret almaya da devam ederler. Çalışanlar, acil bir tehlike ortaya çıktığında ise bu prosedüre uymadan çalışmaktan kaçınabilirler.

14- Kronik rahatsızlığı olan kişiler işe gitmezse işveren ücret ödemek zorunda mı?
İçişleri Bakanlığı’nın 21 Mart’ta yayımladığı genelge ile 65 yaş üstündeki vatandaşlar ile bağışıklık sistemi düşük ve kronik akciğer hastalığı, astım, KOAH, kalp damar hastalığı, böbrek, hipertansiyon ve karaciğer hatalığı olan vatandaşlara sokağa çıkma yasağı getirildi. Kanuna göre, bu yasaklama dolayısıyla işe gidemeyenlere işverenin sadece ilk bir hafta için yarım ücret ödeme yükümlülüğü bulunuyor. Bu kişilerin evden çalıştırılma imkânı varsa elbette öncelikle bu hakkın kullandırılması gerekir. Ancak, işin niteliği gereği evden çalışma imkânı yoksa işveren ücret ödemek zorunda değil. Hatta İş Kanunu uyarınca, işveren bir haftayı aşan süre işe gelemeyen işçiyi işten çıkartma hakkına sahip bulunuyor. İşveren bu durumda işçiye kıdem tazminatı ödemek zorunda.

Sonraki Haber