Karne alacak çocuklara yaklaşım nasıl olmalı!

Eğitim-öğretim döneminin sona yaklaşmasıyla birlikte aile ve çocukları telaş sardığını ifade eden Güneştepe, “Bir yandan ailelerin çocuklarından başarı beklentileri bir yandan çocukların kaygıları karne günlerinin çoğu zaman abartılı yaşanmasına neden olabiliyor. Oysaki karne çocuğun, o yıl içerisindeki akademik anlamda ne düzeyde bir performans sergilendiğinin göstergesidir yalnızca. Hayata dair başarının, mutluluğun, sevilmenin ya da ödüllendirilmenin tek koşulu değildir” dedi.

Karne günlerinde çocukların kaygı yaşadığını dile getiren Güneştepe, “Başarı beklentisinin karne sonuçlarıyla eş değer tutulması yalnızca başarısız çocukların değil başarılı çocuklarında karne günlerinde kaygı yaşamasına neden olmaktadır. Çocuğun sevildiğinin ve değerli olduğunun karne notlarına bağlanması belki çocuğu ders çalışma anlamında hırslandırabilir ama asla mutlu etmez. Koşula bağlı bir sevgi düzeni anlayışına neden olur. İşte bu yüzden veliler çocuklarının karnelerini değerlendirirken bunun yalnızca çocuklarının o yıl içerisindeki akademik performansı olduğunu bilmeli, sevgilerini başarı koşuluyla eşleştirmemelidirler. Çünkü çocuğun ailesi tarafından her durumda ve her koşulda kabul edildiğini bilmesi ve hissetmesi karnedeki notlarından çok daha önemlidir” dedi
“Karne notları ne olursa olsun tatil tüm çocukların hakkıdır”

Velilerin karne alacak çocuklarına karşı yaklaşımlarının önemine de değinen Güneştepe, “Tüm çocukların karne notları ne olursa olsun gayretlerinden dolayı her çocuk takdir edilmeyi hak eder. Karne notları beklenen düzeyin altında olduğunda çocuk cezalandırılmamalı; ebeveyn öğretmen çocuk iş birliği ile neler yapılabileceğinin üzerinde durulmalıdır. Karne notları ne olursa olsun tatil tüm çocukların hakkıdır. Yıl içerisinde çok ders çalışmamış olması, notlarının düşük olması çocuğun yaz tatilinden mahrum olması gerektiği anlamına gelmez. Karne notları bir sevgi koşulu olarak görülmemeli, aileler çocuğa her durumda ve koşulda çok sevildikleri hissini vermelidirler. Anne babalar çocuğun karnesini değerlendirirken kıyas yapmaktan kaçınmalıdır. Aksi halde çocuğun arkadaşlarıyla iletişim sorunları yaşaması, kaygı ve suçluluk hissetmesine neden olacaklardır” dedi.

Karnenin ebeveynlik değerlendirmesi olmadığının altını çizen Güneştepe, “Bu karne çocuğa ait. Çocuğun karnesinden kendi ebeveynliğinin iyi ya da kötü olarak değerlendirilmesi yanlıştır. İyi bir karne notu sizi mükemmel anne baba yapmayacağı gibi; kötü karne notları da sizin kötü anne babalar olduğunuzu göstermez. Unutmayın ki çocuğunu destekleyen ebeveyn, mükemmel ebeveynden çok daha fazla etki oluşturur çocukların gözünde. Ebeveynlerin mükemmelliyetçiliği, yaptıkları fedakarlıkların karşılığını çocuktan beklemeleri ve olumsuz söylemleri çocuğu daha başarılı yapmaz yalnızca daha öfkeli, daha kaygılı ve sevginin başarıya bağlı olduğunu düşünen stresli bir çocuk yapar. Bunun yanında başarılı karne getiren öğrenci ödüllendirilirken abartıdan kaçınılmalı, çocuğun başarılarının kendi geleceğini inşa etmek üzere anlamlı olduğu duygusu verilmelidir. Sonuç olarak anne babaların çocuklarına verebilecekleri en değerli hediyenin koşulsuz sevgi olduğunun bilincinde olmalarını ve tüm çocukların yaz tatilinin tadını doyasıya çıkarmalarını diliyorum” ifadelerine yer verdi.