Kemal Kılıçdaroğlu HDP Eş Başkanı olsun

Değerli dostlar, değerli okuyucular…

Seçimlerin ikinci turuna yaklaşık bir hafta kaldı. Sinan Oğan Bey, seçimlerde kilit isim haline geldi.

Aslında Sinan Bey’in şahsında kilit olan Türk milliyetçiliği oldu.

Nihayet Millet İttifakı’nın, “HDP kilit partidir, olmazsa olmaz” tezi çürüdü.

Ülkenin en önemli makamı olan Cumhurbaşkanlığına gelecek olan kişi HDP’nin inisiyatifine bırakılmamış oldu. HDP’nin Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamayacağı, PKK’nın siyasi uzantısı olduğu, yasal ama meşru olmadığı net bir şekilde ortaya konmuş oldu.

Ülkemizdeki HDP seviciler kaybettiler! Atatürkçü, CHP’li olduğunu iddia edip ekranlarda, köşe yazılarında HDP güzellemesi yapan akademisyenler, gazeteciler, yazarlar tüm çabalarına rağmen HDP’yi masumlaştıramadılar.

HDP zihniyeti zamanla tarihe gömülecek. Bu saatten sonra, bu ülkede Türkiyelileşememiş, özerklik veya bölünme emelleri olan, Anayasa’nın ilk dört maddesi ile sorunu olan hiçbir yapı barınamayacak.

Millet İttifakı’na gelince, depremzedelere seçim öncesi bedelsiz evler dağıtacağını vadederken, seçim sonrası Sayın Erdoğan’a oy veren depremzedelere hakaretler edip otellerinden, yurtlarından çıkartır oldular. Faşist söylemlerde bulunur oldular.

Seçim öncesi PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile iş birliği yapıp, yerel yönetimlerde özerklik ilan edeceklerini ifade edip, Anayasa’nın ilk dört maddesini değiştireceklerini vadedip, dünyanın yarısının desteğine rağmen ilk turda kaybedince milliyetçi olmaya karar verdiler.

HDP ile beraber sınır ötesi operasyona, “Ülkeye yabancı askerler gelecek” bahanesiyle ret oyu verip, şimdi beynimizle alay edercesine milliyetçi olmaya karar verdiler. Bu ülkede onlarca sınır ötesi operasyon yapıldı, hiçbir zaman yabancı askerler gelmedi.

Kemal Kılıçdaroğlu işte bu politikaların baş mimari olarak, Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanlığından istifa edip bu HDP seviciliği ile HDP Eş Başkanı olmalıdır. Ancak HDP Eş Başkanı olan bir Kılıçdaroğlu, PKK’nın siyasi uzantısı HDP’yi bu kadar sevebilir ve iş birliği yapabilir. HDP Eş Başkanı olurken yanına Nuşirevan Elçi’yi alıp danışmanı yapmalıdır.

Böylece CHP Genel Merkezi’nde Türk bayrakları kaldırılmaz, özerklikten bahsedilmez, CHP kalesi içten fethedilmemiş olur!

Aynı zamanda, FETÖ kumpaslarına benzer bir şekilde şantajla, özel hayatın gizliliğinin ihlaliyle, bel altı vurarak, şerefi ve namusu ile oynanarak, izzeti nefsi kırılarak rakip gördükleri insanlarda kurtulmuş olurlar!

Atatürk’ün kurmuş olduğu bir partinin genel başkanlığı koltuğunda, özerklik ilan edeceğini vadeden bir Genel Başkan var!

FETÖ’cüleri serbest bırakacağını, kanun hükmünde kararnameleri yok sayacağını vadeden bir CHP Genel Başkanı var. PKK’lının, DHKP-C’linin cenazesine giden bir CHP Genel Başkanı var.

Sevgili CHP’li kardeşlerim, lütfen Kılıçdaroğlu’nu azat edin, partinizin başına gerçek bir Atatürkçü, HDPKK ve FETÖ ile mesafeli, kaset şantajlarından uzak, parti içi rakiplerini rencide etmeyen bir genel başkan getirin!

HDP üst yönetimine de sesleniyorum, Selahattin Demirtaş hapiste, yerine Sayın Kılıçdaroğlu’nu HDP’ye genel başkan yapın!

Sizi sizden daha çok seviyor, savunuyor.

Cenazelerinize baş sağlığına geliyor, sizin için özerklik ilan edeceğini söylüyor. Hatta bunu Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanı iken söylüyor.

Bundan daha iyisini bulamazsınız…

En kötü ihtimalle HDP Eş Başkanı yapın.

Hem CHP’li kardeşlerimiz hem de tüm şehit aileleri, şehit çocukları kurtulmuş olurlar.

Sayın Akşener’e gelince, mitinglerinize gelen, “Biji serok Apo” diye bağıran hayranlarınız varken, ülkücülükten ve milliyetçilikten bahsedip ikinci turda siz de milletin beyni ile alay etmeyin.

Partinizden istifa eden Sayın Yavuz Ağıralioğlu’na sahip çıksaydınız size inanırdık! Siz Yavuz Bey’i harcadınız. Hiçbir Türk milliyetçisi kardeşimiz bunu unutmayacak.

Adam giderken HDP’nin kilit parti haline gelmesine, bulunduğunuz Masa’ya ve HDP desteğine isyan etti!

Siz kendisine sahip çıkmak yerine önce kalktığınız o Masa’ya geri oturdunuz.

LGBT karşıtı olduğunu iddia eden Temel Karamollaoğlu ise ölümüne LGBT savunuculuğu yapan CHP ve İYİ Parti ile aynı Masa’da!

Tablo bu değerli okuyucular.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözü gelir aklıma: “İki saniyesine hâkim olamayacağımız dünya için fırıldak olmaya gerek yok.”

Masa sabit, etrafındakiler döne döne bizim, milletimizin başı döndü değerli okuyucular…

Sayın Erdoğan’a gelince, depremzedelerle iç içe, hizmetlerini sıralamaya devam ediyor, “Devlet burada” diyor.

Sarsılmıyor, savrulmuyor, güven veriyor.

O milletine inanıyor, millet ona güveniyor.

İkinci turdan da zaferle ayrılacağını öngörüyorum ve inanıyorum.

Bakalım Mevla neyler, neylerse güzel eyler.

Allah vatana millete zeval vermesin

Vesselam…