Kuzeninin evinde ölü bulunmuştu! Define iddiası tüyler ürpertti: Mezarlığa kan lazım olduğu için...
Kocaeli'de 27 yaşındaki Olcay Ersoy geçtiğimiz yıl, kuzenin evinde cansız bedeni bulunmuştu. İntihar ettiği öne sürülen Ersoy'un ölümüyle ilgili davada olay gecesi evde bulunan Emre Ş., "Ş.T., defineyi çıkarmak için mezarlığa kan lazım olduğunu söyledi. Olcay'ı bu sebeple öldürmüş olabilirler" dedi.
Olay, 11 Temmuz 2021 tarihinde İzmit'te bulunan Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Kuzeni Ş.T.'nin evinde yatıya kalan Olcay Ersoy (27), sabaha karşı silahla başından vurulmuş halde ölü bulundu. İntihar olduğu iddia edilen olaya ilişkin polis ekipleri geniş çaplı inceleme başlattı. Polis ekipleri, yürütülen soruşturma çerçevesinde geçtiğimiz haziran ayında Ş.T. ve kocası Fatih T.'yi gözaltına aldı. Fatih T. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, eşi Ş.T. ise adli kontrolle serbest bırakıldı.
İlk duruşma
Ş.T. ve eşi Fatih T.'nin Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Fatih T., tutuksuz sanık Ş.T., Olcay Ersoy'un ailesi ve avukatları Nurcan Özlen, tanıklar katıldı. Savunması için söz hakkı verilen Fatih T., üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, "Olay tarihinin akşamında Emre Ş., Olcay ve eşim bizim evde oturuyorduk. Olcay benim eşimin akrabası olur. Emre ve Olcay alkol kullandı ancak ben kullanmadım. Evde birlikte oturduğumuz zaman zarfında komşumuz Tahsin ve eşi Yasemin bize geldi. Onlarda alkol almaya başladı. Bir süre sonra alkolün etkisiyle Olcay ve Emre arasında sözlü tartışma çıktı, ancak darp olayı olmadı. Tartışma sırasında eşim Ş. aralarına girdi. Bu esnada Emre elini havaya kaldırdığı esnada eli eşimin yüzüne çarptı. Olcay Emre'ye, 'Sen ne yapıyorsun?' diyerek çıkıştı. Bu tartışma üzerine Emre'yi evden gönderdim. Bir süre sonra Tahsin ve eşi de evden ayrıldı. Daha sonra eşim ve çocuklar uyumak için üst kata çıktı. Biz Olcay ile aşağıda salonda kaldık" dedi.
"Olcay'ı kucakladığım gibi hastaneye götürdüm"
Olcay Ersoy'un olay günü evlerine yatıya kalmak için geldiğini ifade eden Fatih T., "Olcay'ın bizim evde yatıya kaldığı zamanlar oluyordu, o günde bizde kalacaktı. O gece bana eşinden dolayı sıkıntısı olduğunu anlattı, ancak ne sıkıntısı olduğunu anlatmadı. Karşılıklı iki çekyatta yattık. Daha doğrusu ben uyuyakaldım. Sabaha karşı bir el silah sesine uyandım. O heyecanla kalktığımda Olcay’ın yerde yattığını gördüm, bağırmaya başladım. Sonra üst kata çıkıp eşime seslendim. Olcay’ı kucakladığım gibi hastaneye götürdüm. Olaylar bu şekilde gerçekleşmiştir. Olcay’ı ben öldürmedim. Olcay'ın silahım olduğundan haberi vardı, daha önce gidip gelmesinden dolayı silahın yerini biliyordu. Olay tarihinde silahı görmedi diye biliyorum" diye konuştu.
"Suçsuz yere benim başımı yaktılar"
Fatih T.'nin ardından eşi Ş.T.'ye de savunması için söz hakkı verildi. Olcay Ersoy'un, halasının oğlu olduğunu söyleyen Ş.T., "Ona biz baktık, biz büyüttük. Olay tarihinde eşimle düğüne gittik. Düğüne gitmeden önce Olcay beni aradı, 'Derdim var sana anlatmam lazım' diyerek akşam bize geleceğini söyledi. Eşimle düğünden döndükten sonra Olcay ve Emre bizim eve içkili bir şekilde geldi, ellerinde de içki poşetleri vardı. Emre Ş. ise amcamın damadı olur. Bir süre sonra komşularımız da geldi. Olay tarihinde ben ve eşim alkol almadık. Emre sürekli Olcay'ın sözünü kestiği için aralarında tartışma çıktı. Aralarındaki soğukluk geçsin diye müzik açarak onları oyuna kaldırdık. Emre oyun oynarken bilerek mi bilmeyerek mi yaptı bilmiyorum ama ellerini havaya kaldırınca yüzüme geldi. Olcay bunun üzerine Emre'yi evden kovdu. Bir süre sonra komşularımızda evden gidince ben uyumaya gittim. Sabaha karşı eşim bağırarak beni uyandırdı, aşağıya indiğimde Olcay yerde yatıyordu. Eşim Fatih, 'Ben yapmadım' diye bağırmaya başladı. Onu alıp hastaneye gittik. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Olcay böbrek hastasıydı, evimiz hastaneye yakın olduğu için diyalize gidip gelirken bize uğruyordu. Eşiyle arası bozuk olduğu için Olcay bana, 'Bıktım, kendime kıyacağım' demişti. Bu adamın başını karısı yaktı. Suçsuz yere benim başımı yaktılar" şeklinde konuştu.
"Eşinin böbreğini aldıktan 8 ay sonra intihar etmesi mümkün değildir"
Sanıklardan şikayetçi olan Olcay'ın ağabeyi Volkan Ersoy, "Olcay 8 yıl boyunca böbrek hastalığı sebebiyle diyalize giriyordu. Eşinin böbreğini alarak ikinci bir hayata başladı. Eşinin böbreğini aldıktan 8 ay sonra intihar etmesi mümkün değildir. İntihar vakalarında intihar eden kişi vedalaşmasını yapar. Olcay böyle bir şey yapmamıştır. Fatih ve Emre define arayan kişilerdir. Olay sonrasında araştırmalarıma göre Fatih, Tuncay V. ve Emre, bölgedeki mezarlıkta kazı yapmaya niyetlenmişler. Bu mezarlıktaki defineyi alabilmeleri için de kan akması gerekiyormuş. Bu sebeple kardeşimin öldürüldüğünü düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"Olcay'ı defineye gerekli kan için öldürmüş olabilirler"
Olay gecesi evde bulunan Emre Ş., "Olcay benim eşimin kuzeni olur. Çocuğumun doğumunu kutlamak için Fatih ve Ş.T.'nin evine gittik. Ben, Olcay, Fatih ve Ş. definecilik işiyle uğraşıyorduk. Ş.T., defineyi çıkarmak için mezarlığa kan lazım olduğunu söyledi. Olcay'ı bu sebeple öldürmüş olabilirler. O gece bence hedef bendim ama tartışma sebebiyle evden erken ayrıldım. 'Define olayında kan lazım' muhabbeti Olcay ölmeden bir hafta kadar önce konuşulmuştu. Olcay'ın hayalleri vardı, ikinci çocuğunu kucağına alması için tedavi de oluyordu. Olcay'ın intihar etmesi mümkün değil" dedi. Mahkeme heyeti, Fatih T.'nin tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.