Koronavirüse karşı yapılıyordu ama... Uyarı geldi: Hiçbir mantığı yok!
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, açık havada dezenfektan yoluyla ilaçlama yapmanın hiçbir anlamı olmadığını söyledi.
Söz konusu ilaçlamayla doğaya zarar verildiğini belirten Altun, "Hastalık damlacık enfeksiyonu ile geçiyor. Dolayısıyla bu dezenfektanla çevrenin ilaçlanıyor olması çevresel hasara yol açıyor, ekolojik dengeyi bozuyor. Sonuçta bitkilere ve doğadaki canlılara zarar veriyor" dedi.
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof.Dr. Altun, azalan vaka sayılarını ve normalleşme dönemini değerlendirdi. Özellikle Türkiye'de aşılama sayılarının hızlanması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Altun, açık havada dezenfektan ile ilaçlama yapmanın hiçbir anlamı olmadığını söyledi.
Çevrenin dezenfektanla ilaçlanmasının ekolojik dengeyi bozduğunu kaydeden Prof. Dr. Altun, sonuçta bitkiler ve doğadaki canlılara zarar verildiğini kaydetti. Prof. Dr. Altun, "Hastalık damlacık enfeksiyonu ile geçiyor. Dolayısıyla bu dezenfektanla çevrenin ilaçlanıyor olması çevresel hasara yol açıyor, ekolojik dengeyi bozuyor. Sonuçta bitkilere ve doğadaki canlılara zarar veriyor. Hiçbir anlamı yoktur. Evet, kapalı alanın ilaçlanması belli ölçülerde kabul edilebilir. Orada da zaten damlacık yoluyla geçen virüsün bir yüzeye teması varsa yapılabilir ama çevresel ilaçlama yapmanın hiçbir mantığı yok. Boşuna insan iş gücü kaybı ve ekonomik kayıp olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'Günlük vaka sayısının 1200''ün altına indirilmesi gerekiyor'
Kapanma süreci sonrasında açılmaların kontrollü olması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Altun, "Dünya Sağlık Örgütü'nün açıkladığı bir veri var, diyor ki son 1 hafta içerisinde 100 bin nüfusta 10 oranında görüldüğü takdirde. Bu şu anlama geliyor, günlük vaka sayısının 1200'ün altına indirilmesi gerekiyor. Eğer biz günlük vaka sayısını 1200'ün altına indirebilir ve bunu en az iki hafta süreyle sabit tutabilirsek, hastalığı kontrol altına alabilmiş gibi bir olasılığımız çıkacaktır" diye konuştu.
Aşılamanın hızlı bir şekilde yapılması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Altun, "Bu aşamada artık ortaya çıkabilecek hızlı bir aşılamanın Eylül ayı sonu bitirildiği takdirde, toplumsal bir bulaş değil, küme bulaşı dediğimiz şeklinde seyredecek. Yani küçük gruplardaki küçük salgınlar şeklinde seyredecek. Çünkü bu hastalığın artık grip hastalığı gibi hayatımızın bir parçası olduğu gerçek. Dolayısıyla bu gerçekle hareket etmek gerekiyor" dedi.