Kümeslerdeki büyük tehlike! Tavukçuların hiçbiri bunu bilmiyor

Türkiye'de ve dünyada kümesçilik ile uğraşan vatandaşların bilmediği önemli bir bilgi var. O da Evcil tavukların çiftleşerek atalarını yok ettiği detayı. İşte tüm kümesçilerin bilmesi gereken detaylar...

Tavuklarla ilgili gerçekleştirilen bir araştırma hayli dikkat çekti.  Araştırmaya göre, kızıl orman kuşları, onlarla çiftleşmek isteyen evcilleştirilmiş tavukların tehdidi altında. Evcilleştirilmiş tavukların ataları olan bu yabani kuşlar, doğal ortamlarında dolaşan çiftlik tavuklarıyla çiftleştikleri için genetik çeşitliliklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyorlar.

Bu melezlenme olayı devam ederse, orman kuşlarının gelecekte hayatta kalmalarını riske atabilir ve bu da muhtemelen evcil tavuklar için zincirleme etkilere sahip olur. 

6.000 ila 8.000 yıl önce, insanlar ilk kez Çin’de ve Güneydoğu Asya’nın diğer bölgelerinde kızıl orman kuşu (Gallus gallus) yetiştirmeye başladılar. Çiftçiler, daha fazla et elde etmek veya daha fazla yumurta üretmek gibi arzu edilen özelliklere sahip bireyleri seçerek yetiştirdikçe, orman kuşu yavaş yavaş kızıl orman kuşunun bir alt türü olan tavuklara (G. g. domesticus) dönüştü. Tavuk yetiştirme uygulaması daha sonra tüm dünyada benimsendi.

5 VAHŞİ ALT TÜRÜ VAR

Bugün, kızıl orman kuşunun beş vahşi alt türü bulunuyor: Hindistan, Bangladeş ve Güneydoğu Asya’da yaşayan G. g. gallus; Endonezya’nın Java ve Sumatra adalarındaki G. g bankiva; Vietnam’a özgü G. g. jabouillei; Bangladeş, Hindistan ve Pakistan’da bulunan G. g. murghi; ve Myanmar ve Tayland’da yaşayan G.g. spadiceus.

Bu alt türlerin tümü, evcilleştirilmiş tavuklarla başarılı bir şekilde çiftleşebilir; bu da çiftçiler tarafından yapay olarak seçilen tavuk genlerinin vahşi popülasyonlara tanıtılabileceği anlamına gelir. Bilim insanları bu tür genetik karışmaya geri melezleme veya introgresyon adını veriyorlar.

Artan et talebi ve daha verimli tarım uygulamaları nedeniyle dünya çapında tavuk yetiştiriciliği yoğunlaştıkça, tavuklar ve yabani orman tavukları arasındaki geri melezleme miktarının önemli ölçüde arttığına inanılıyor, ancak şimdiye kadar kimse bunu ayrıntılı olarak incelememişti. 

PLOS Genetics dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, araştırmacılar 51 tavuk ve vahşi alt türlerden 63 kızıl orman kuşu karışımının genomlarını dizilediler. Genomları dizilenen kuşlar, yakın zamanda ölen bireylerin yanı sıra yaklaşık 100 yıl öncesine dayanan daha yaşlı bireylerin kalıntılarını da içeriyordu, bu da ekibin geçen yüzyılda ne kadar geri melezleme meydana geldiğini görmesini sağladı.

Sonuçlar, vahşi kızıl orman kuşu genlerinin yüzde 20 ila yüzde 50’sinin evcilleştirilmiş tavuklardan miras kaldığını ve genetik karışım oranının zamanla arttığını gösterdi.

Ortak DNA’daki bu artışa rağmen, araştırmacılar tavuklarda vahşi akrabalarına aktarılmamış sekiz anahtar gen belirlediler. Araştırmacıların çalışmada belirttiğine göre, gelişimde, üremede ve görmede önemli roller oynayan bu genler, muhtemelen tavukların evcilleşmesinde kilit rol oynadı. Bu nedenle, alt türler muhtemelen şimdilik ayrı kalmaya devam edecek.

TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR

Ancak araştırmacılar, bu geri melezleme oranı devam ederse, vahşi kızıl orman kuşu alt türlerinin yakında hayatta kalmak için mücadele edebileceği konusunda uyarıyor. Azalan bir genetik havuza sahip olmak, yabani kuşların, gelecekte olması muhtemel olan yaşam alanı kaybı veya insan kaynaklı iklim değişikliği gibi değişen koşullara uyum sağlayamayabilecekleri anlamına geliyor.

Yabani orman tavuğu popülasyonlarında azalmış bir gen havuzunun, evcilleştirilmiş tavuklar için de olumsuz etkileri olabilir. Şu anda araştırmacılar, evcil türlere tanıtılabilecek yeni genler bulmak için yabani orman tavuğunu genetik bir rezervuar olarak kullanabilirler – örneğin, bir hayvanı belirli bir hastalığa karşı daha dirençli kılan genetik varyantları bulmak gibi. Ancak vahşi popülasyonların genetik çeşitliliği azalmışsa, bu seçenek geçerliliğini kaybedecektir.

Bu nedenle ekip, vahşi kızıl orman kuşu alt türlerini daha fazla geri melezleme olmadan korumak için girişimlerde bulunulması gerektiğine inanıyor. Araştırmacıların belirttiğine göre, bu çalışma, yabani orman tavuğu genotipinin mevcut ve devam eden kaybına ışık tutarak, tam genetik çeşitliliğini korumak için çaba gösterilmesi gerekebileceğini öne sürüyor.

Sonraki Haber