Kurbanlarının acılarıyla dolu Epstein'in kabus adasına tatil köyü yapılacak!
Dünyanın en korkunç seks ticareti suçlusu olarak nitelendirilen ve 2019 yılında tutuklu bulunduğu hücrede intihar eden ve bir zamanlar Jeffrey Epstein'e ait olan Karayip denizinin ortasındaki iki ada, henüz çocuk yaştaki kurbanların hayatlarının en kötü deneyimine şahitlik etti. Yani bu iki adanın her yanı bu kurbanların kâbus gibi anılarıyla dolu. Geçen yıl mayıs ayında bu adayı Stephen Deckoff adlı milyarder bir iş insanı satın aldı. Şimdi ise bu adayı lüks bir tatil köyüne çevirmek niyetinde.
Karayip denizinin berrak mavi sularının ortasında yer alan birer doğa harikası gibi görünüyor her ikisi de. Ama gerçek hiç de öyle değil. Uzaktan nefes kesici güzellikte bir görünüm sergileyen bu iki ada, henüz çocuk yaştaki kurbanların, hayatlarının en kötü deneyimine şahitlik etti. Yani bu iki adanın her yanı bu kurbanların kâbus gibi anılarıyla dolu.
Çünkü her ikisi de dünyanın en korkunç seks ticareti suçlusu olarak nitelendirilen ve 2019 yılında tutuklu bulunduğu hücrede intihar eden Jeffrey Epstein'e aitti bir zamanlar. Sonradan "pedofili adası" olarak nitelendirilen bu iki ada son dönemde bütün gizlisi saklısı ortaya saçılan Epstein dosyası nedeniyle bir kez daha gündeme geldi. Bu iki ada, oralarda kurbanların yaşadığı korkunç fiziksel ve duygusal işkenceler ve daha birçok tüyler ürperten ayrıntı. Bu iki ada önceki yıl satışa çıkarılmıştı. İstenen fiyat da 125 milyon dolardı. Ama kimse bu iki adaya bu kadar para vermek istemeyince fiyat düşürüldü.
ADANIN YENİ SAHİBİ BİR İŞ İNSANI
Tam Epstein skandalının o ilk ateşi sönmüştü ki geçen yıl mayıs ayında bu adayı milyarder bir iş insanı satın aldı. Artık adaların sahibi Stephen Deckoff adlı iş insanı. Deckoff, SD Investments adlı firması aracılığıyla satın aldı. Ödediği fiyat ise belirtildiğine göre 60 milyon dolar.
İddialara göre yatırımcı Deckoff'un amacı bu iki adada lüks bir tatil köyü yaratmak. Büyük olasılıkla zengin ziyaretçilerine her tür imkanı sunacak bu iki ada da. Ama kimin onca para harcayarak gidip orada tatil yapmak isteyeceği belirsiz. Çünkü her iki adanın da her karış toprağı onlarca insanın kabus gibi anılarıyla dolu. Son günlerde Epstein skandalıyla ilgili yaşananlardan yola çıkarak aslında dünyanın cennet köşelerinden birinde yer alan bu iki adanın korkunç tarihini bir kez daha hatırlayalım istedik.
Öncelikle şunu söyleyelim ki ABD Virgin Adaları'nda arasında yer alan Büyük St. James ve Küçük St. James adalarına 2019 yılından bu yana fuhuş ticaretiyle ilgili araştırma yapan FBI ajanları ve emniyet görevlileri dışında kimse adım atmadı. Jeffrey Epstein ile ilgili dosyalar ortalığa saçıldı ve dünyanın dudaklarını uçuklatan büyük bir skandal ve korkunç bir taciz ağı ortaya döküldü.
İddialara göre adaların yeni sahibi Stephen Deckoff burada beş yıldızlı lüks bir tatil köyü oluşturmayı planlıyor.
ÖNCE KÜÇÜK ADAYI SATIN ALDI
Finansçı ve iş insanı olarak tanınan fakat sonra dünyanın en korkunç seks suçlusuna dönüşen Jeffrey Epstein, önce Little St. James adasını satın aldı. 1998 yılında mülkleri arasına kattığı bu ada için 7.95 milyon ödedi. Zaman içinde Epstein'in adıyla anılmaya başlanan bu adada; içinde geniş bir kütüphane bulunan bir villa ile Japon banyosu ve bir de sinema salonu yer alıyor. Adada bir büyük ana konutun yanı sıra konuklar için üç tane sayfiye evi ile bir bekçi kulübesi var. İçme suyu elde etmek için özel bir su arıtma sistemi, bir helikopter pisti ve rıhtım da bu adanın sahip olduğu özellikler arasında.
KORKUNÇ BİR AMACA HİZMET EDEN BİNA
Polis, soruşturmanın başlamasından sonra yaptığı araştırmada bu adada tüyler ürperten bir başka yapı daha buldu. Dış cephesi mavi ve beyaz boyalı bu küçük yapı ilk bakışta bir tapınağa benzese de korkunç bir amaca hizmet ediyordu. Bu binanın kapısı, içerideki kurbanların dışarı çıkmasını engelleyecek şekilde tasarlanmıştı.
SÖZDE BİLİME DESTEK
Bu ada Epstein'ın 2000 yılında kurduğu bir vakfın da merkeziydi. Kendi internet sitesine göre bu vakıf dünya çapında bilimsel çalışmalara destek vermek amacını taşıyordu.
Yine burada yer alan bilgilere göre Vakıf tarafından Harvard Üniversitesi'nin başlattığı "evrimsel dinamikler" adlı program için 35 milyon dolar bağış yapılmıştı. Fakat yapılan incelemede bu miktarın sadece 6.5 milyon dolar olduğu ortaya çıktı.
YA KAÇMAK YA DA KÖPEK BALIKLARINA YEM OLMAK
Seks ticaret suçlamasıyla cezaevinde bulunan Epstein'in öldüğü 19 Ağustos 2019'dan sonra FBI ajanları ve New York polisi Little St. James adasına baskın düzenledi. Burada yapılan soruşturmada adanın halk arasında "Pedofili Adası" olarak anıldığı da ortaya çıktı. Jeffrey Epstein'ın kurbanları, bu iki adayla ilgili tüyler ürpertici gerçekleri de gözler önüne sermişti.
Adaların etrafını çeviren suların köpek balıkları tarafından istila edildiğini söyleyen kurbanlar, gördükleri cinsel tacizden kurtulmak için bu sularda boğulmayı ya da köpek balıklarına kurban olmayı bile göze aldıklarını anlatmıştı.
Epstein, fuhuş ağı kurma suçlamasıyla tutuklanmasından kısa bir süre önce, 2016 yılında da diğer adayı, yani daha geniş olan Great St. James adasını yaklaşık 20 milyon dolara satın aldı.
Adada kendine ait bir amfitiyatrosu bulunan bir malikane de inşa edilecekti. Fakat, çevre düzenlemelerine uygun hareket edilmediği için bu inşaat 2018 yılında durduruldu.
KURBANLAR ÖZEL JETİ YA DA YATIYLA GÖTÜRÜLÜYORDU
2020 yılında davaya bakan mahkeme heyetinin belirtiğine göre Jeffrey Epstein, çocuk yaştaki kurbanlarını bu uzak noktada bulunan ve ulaşılması da kaçması da kolay olmayan iki adaya özel uçağı ya da kendisine ait yatla getiriyordu.