Kuşadası’ndaki yunus ölümü tedirgin etti! "Deniz kirliliği deniz canlılarının ölümünde en büyük etken"

Aydın’ın Kuşadası ilçesinde Güzelçamlı sahilinde bir yunus suyun üzerinde ölü olarak bulundu, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü deniz kirliliğinin deniz canlılarının ölümünde en büyük etken olduğuna dikkat çekti.

Doğal yaşam alanları ile birçok kara ve deniz canlılarına ev sahipliği yapan Kuşadası’nın Güzelçamlı sahilinde su üzerinde ölü yunus bulundu. Denizin üzerindeki yunusu fark eden vatandaşlar durumu Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye gelen EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, yunusu karaya çıkarttı. Yapılan ilk kontrollerde yunusun üzerinde hiç bir yara izine rastlanmaz iken, yunusun deniz yüzeyinde uzun süre kaldığı ve bu nedenle bozulduğu, kokuşmaya başladığı görüldü.

Bölgede hedef dışı avlanma ve trol ağları sebebiyle çok sayıda yunus ölümlerinin olduğunu ifade eden EKODOSD Başkanı Sürücü; “Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı sahilinde yine tırtak türü bir yunus vakası meydana geldi. Duyarlı vatandaşlar tarafından Güzelçamlı sahilinde denizde hareketsiz bir yunus ihbarı yapıldı. Kıyıya alınan yunusun üzerinde yapılan kontrollerde herhangi bir yara izine rastlanmadığı, deniz yüzeyinde uzun süre kalması nedeniyle bozulduğu ve kokuşma başladığı görüldü. Bu nedenle nekropsi yapılamadı. Deniz ekosisteminin besin zincirinin en üst halkalarından birinde olan yunusların bölgemizdeki ölüm nedenleri incelendiğinde, hedef dışı av olarak genellikle trol ağlarına takılarak ve plastik atıklar gibi nedenlerden kaynaklandığını görmekteyiz. Zaman zaman nadir de olsa insan kaynaklı kasti ölümler ve hastalıktan dolayı ölüm vakaları da gözlenmektedir. Yoğun olarak görüldükleri, Dilek Yarımadası ve Samos Adası arasında özellikle av mevsiminde trol tekneleri tarafından hedef dışı av olarak yakalanan yunuslar boğularak ölmektedir. Ayrıca yunus cesetleri üzerinde yapılan nekropsi sonuçlarında fazla sayıda plastiğe rastlanmıştır. WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ve DMAD (Deniz Memelileri Araştırma Derneği), 2018 yılından bu yana Dilek Yarımadası ve çevresindeki yunusların takibini yaparak bu konuda bilimsel yayınlar hazırlamaktadır” dedi.

“Kuşadası Körfezi çok önemli”

Birçok deniz canlısına ev sahipliği yapan Kuşadası Körfezi’nin önemine dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğasevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü; “Tırtak türü, bilimsel adı ile Delphinis delphis, tüm Akdeniz sularının genelinde nesli tükenmekte olan bir türdür. Bu türün yayılımı, son 50 yıl içerisinde yüzde 50 azalmış olup, önceden var oldukları çoğu bölgede artık hiç görülmemektedirler. Ne yazık ki tüm Akdeniz denizlerinde olduğu gibi Türkiye’de de aynı durum söz konusudur. Türkiye’nin Akdeniz sularında bahsi geçen türü görmek ne yazık ki artık çok zordur. Fakat Kuşadası sınırlarını da içeren Dilek Yarımadası’nda durum biraz daha farklıdır, koruma alanı olan bu bölgede, tırtakları gündelik olarak görmek mümkün. Çünkü Dilek Yarımadası’nın korunaklı suları onlara hala ev sahipliği yapmaya devam eden nadir bölgelerdendir. WWF-Türkiye ve DMAD’ın ortak çalışmaları ile tırtakların bu bölgeyi yavru bakımı ve beslenme olarak kullandıkları tespit edilmiştir. Halk arasında yunus balığı olarak bilinse de gerçekte balık olmayan ve bizler gibi uzun süreli yavru bakımı yapıp sosyal ilişkiler kuran bir memeli türü olan yunusların yaşam alanlarının korunması önemlidir. Bu iki uzman kurumun raporlarına göre, yunusların bu bölgede beslenerek üreme imkanlarını bulmaları, Kuşadası Körfezinin biyolojik çeşitliliğinin zenginliğini göstermektedir. Önemli olan bu zenginliğin, yunusların ve yaşam alanlarının bütüncül bir şekilde korunmasıdır” dedi.

“Trol avcılığına kapatılmalı”

Milli Park’ın denizsel sınırlarının genişletilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Sürücü; “Bu bağlamda, Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın mevcut denizel sınırlarının genişletilerek koruma altına alınması ve trol avcılığına kesinlikle kapatılması gereklidir. Böylece, balık popülasyonunun artmasını, yerel balıkçının gelişmesini, yunusların besin bulmasını ve yunusların hedef dışı av olma tehlikesinden kurtulmasını sağlayacaktır. Ayrıca bu yöntem sayesinde, sualtı ekosistemini olumsuz etkileyen trol teknelerinin atıkları nedeniyle milli parkımızın kıyılarının kirlenmesi ve bölgedeki sakıncalı hayalet ağlarının varlığı da engellenmiş olacaktır” şeklinde konuştu.

Sonraki Haber