'Lavanta Kokulu Köy' 750 bin ziyaretçi ağırladı
Türkiye’deki lavanta üretiminin yüzde 80’ini tek başına karşılayan Isparta’da lavanta sezonunda 750 bin ziyaretçi ağırlandı.
Son yıllarda fotoğraf tutkunlarının sosyal medya paylaşımı ile büyük bir ün kazanan ‘Lavanta Kokulu Köy’ Kuyucak’ta sezon sona erdi.
Köye lavanta bahçelerini görmek amacıyla gelen ziyaretçi sayısının 750 bini aştığı kayıtlara geçerken, kentten dönüş alan köyde ekonomiye ciddi anlamda girdi sağlandı.
Türkiye’de her yerde dikilebilen, ancak Isparta’daki kökü yaklaşık 40 yıla dayanan lavanta bahçelerine sahip Kuyucak’ta, Isparta Valiliği destekleriyle yapılan yatırımlar meyvelerini verdi.
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) desteğiyle Antalya ve Ankara’da kiralanan billboardlarda Isparta ve lavantanın tanıtımının yapılması, Ankara-İstanbul-Antalya-İzmir karayolunun Keçiborlu ilçesi bölgesinde; tanıtım tabelalarının yapılması, Lavanta Kokulu Köy Kuyucak yön levhalarının yerleştirilmesinin de etkileriyle, geçen yıl 500 bin olan ziyaretçi sayısı, bu yıl yüzde 50 artış kaydederek, yaklaşık 750 bin kişiye ulaştı.
Sezonun sona ermesine rağmen Kuyucak’ı görmeye gelen misafirler için halen lavanta ürünlerinin satıldığı stantlar bulunuyor.
Selçuk: “Yurt içi ve yurt dışından yaklaşık 750 bin ziyaretçi geldi”
İhlas Haber Ajansı’na (İHA) sezon değerlendirmesinde bulunan Isparta Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, “Lavanta sezonumuz bitti. Yurt içi ve yurt dışından gelen yaklaşık 750 bin ziyaretçimiz oldu. Bu görselliği yaşayan ve Kuyucak’a gelen tüm ziyaretçilerimize teşekkür ediyorum. Yeni yılda, yurt içi ve yurt dışından başka ziyaretçileri de tekrar bekliyoruz” dedi.
“Ciddi çalışmalar yürütüldü”
Isparta Valiliği öncülüğünde, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla lavanta kokulu köy olarak anılan Kuyucak’ta yeni sezon için ciddi hazırlık çalışmaları yürütüldüğüne değinen Ziraat Odası Başkanı Mustahattin Can Selçuk, “Orada konaklama, yiyip - içme ve doğal ihtiyaçların karşılanması yönünde halen daha köyü geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu konuda emek veren Isparta Valimiz Sayın Ömer Seymenoğlu ve emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Biz de zaman zaman konuyla ilgili Sayın Valimize gidiyoruz ve sağ olsun kendisi de bu konuya çok duyarlı yaklaşıyor” diye konuştu.
“Bu görselliği ve koku şölenini herkesin yaşaması lazım”
“Neticede turizm, bacasız bir fabrika” diyerek açıklamalarını sürdüren Ziraat Odası Başkanı Selçuk, “Burada ilk önce, lavantamızın yaklaşık 45 - 60 gün süren bir görselliği var. Bu görsellik turist çekiyor. Geliyorlar, fotoğraf çekiliyorlar, geziyorlar, yemek yiyorlar. Böylelikle kırsal turizmi canlandırmış oluyoruz. Bununla birlikte başka illerden gezi ve tur firmaları bu bölgeye geliyor. Burdur Salda Gölü de Isparta’ya yakın olduğu için bu noktada paralel bir çalışma yürütülüyor. Emeği geçen tur operatörlerimize de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu görselliği ve koku şölenini herkesin yaşaması lazım. Lavantanın kokusu zaten bir harika ve insana huzur veriyor” şeklinde konuştu.
“Hasat yapıldıktan sonra bu ürünler belli fabrikasyon ham maddesi haline geliyor”
2019 yılında lavanta açısından çok güzel ve verimli bir sezon geçtiğine değinen Başkan Selçuk, “Bu yıl hem ziyaretçi hem de lavanta hasadı açısından verimli bir sezon geçirdik. Lavantada görsel şölen bittikten sonra hasat yapılıyor. Biçim yapıldıktan sonra bu ürünler belli fabrikasyon ham maddesi haline geliyor ve o şekilde de değerlendiriliyor. Yurt içinde ve yurt dışında üretilen ürünlerde kullanılıyor. Bu ürünleri genellikle hanımefendiler kullanıyor ve değerini onlar daha iyi biliyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Lavanta Kokulu Köy’de kentten köye dönüş yaşanıyor
Lavanta konusunda yakalanan kırsal turizm ivmesiyle birlikte köyden kente göçün bu bölgede de tam tersi bir yön izlediğini, kentten köye dönüşlerin yaşandığını vurgulayan Selçuk, “Normalde köyden kente göç olur. Ama bizim lavanta konusunda, ilimizde köye dönüşler oluyor. İlimizdeki farklı bölgelerde bunu görmek mümkün ama bu köyümüzde de hasat döneminde işçi bulmakta zorlanılıyor. O yüzden Kuyucak köyümüz göç alıyor. Köylerden kentlere göç olunca farklı olaylar yaşanıyor ve artıyor. Bu yüzden köylerimizi de doldurmak lazım. Buralarda da yaşamak lazım, örf - adet - gelenek ve göreneklerimizi, Türklük duygularımızı yaşayarak devam ettirmemiz lazım” ifadelerine yer verdi.