Leonardo DiCaprio, Türkiye'deki keşfi paylaştı: "Umutları artırıyor"

Dünyanın en çok aranan kayıp balık türlerinden leopar sazanı Türkiye'de keşfedildi. Oscarlı yıldız Leonardo DiCaprio, türün keşfini "Umutları artırıyor" diyerek takipçileriyle paylaştı.

Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği tarafından kırmızı listeye alınan ve Shoal adlı Doğa Koruma Örgütü tarafından dünyanın en çok aranan 10 balık türünden 2’incisi olan leopar sazanı için Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cüneyt Kaya ile meslektaşı Münevver Oral, keşif turuna çıkmıştı.

Bölgedeki balıkçılardan da destek alan bilim insanlarının 3 ay süren çalışmaları olumlu sonuç vermiş ve 'komanda balığı’ olarak da adlandırılan 20 ve 50 santim uzunluğunda 2 leopar sazanını, aynı gün farklı zamanlarda Dicle ve Fırat nehirlerinde yakalamıştı. Bu olağan dışı türün keşfine çevreci kişiliyle de öne çıkan hollywood yıldızı Leonardo DiCaprio da sosyal medya hesabında yer verdi.

"KEŞİF UMUTLARI ARTIRIYOR"

DiCaprio, 62 milyon takipçili hesabında balığın fotoğrafını paylaşırken şu satırlara yer verdi:

"Yeniden Keşfedildi: Türkiye'deki balık bilimcisi ekibi, Dicle Nehri'nin Türkiye kesiminde benekli bir balık olan kayıp leopar sazanını buldu. Keşif, tatlı su balıklarının yüzde 25'inin neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu sırada umutları artırıyor. Bu, @rewild ve @shoal_org'un en çok aranan kayıp balıklar listesinde yeniden keşfedilmesi gereken ikinci tür. Bunlardan ilki olan 'Batman Çopra Balığı', aynı cesur ekip tarafından 2021'in sonlarında Türkiye'nin güneydoğusunda bulundu.

"YENİ BİR TÜR KEŞFETMEKTEN DAHA HEYECAN VERİCİ"

Bir zamanlar leopar sazanı, Dicle-Fırat nehir sisteminde Türkiye'nin doğusunda, Suriye'nin doğusunda, İran ve Irak'ta bir zamanlar bol miktarda bulunuyordu. Ancak son otuz yılda balıkçılık, kirlilik, habitat tahribatı ve baraj inşaatı türleri yok olmanın eşiğine getirdi.

Araştırma ekibinden Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Doçenti Cüneyt Kaya, "Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmış bir türün tüm olumsuzluklara rağmen hala varlığını sürdürdüğünü hissetmek gibisi yok. Bu, yeni bir tür keşfetmekten daha heyecan verici çünkü bu, nadir bir türe ikinci bir şans verebileceğimiz anlamına geliyor" dedi.

Sonraki Haber